Genç kızın olaydan önce "tehdit" iddiasıyla şikayette bulunduğu sanığın bu suçtan yargılanmasına başlandı
Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde, silahla yaralandıktan 28 gün sonra hayatını kaybeden Hilal Sultan Kırgöz'ün (21) olaydan önce "tehdit" suçlamasıyla şikayette bulunduğu sanık, bu suçtan hakim karşısına çıktı.
Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, maktulün annesi Zeynep ve babası Veysel Kırgöz ile taraf avukatları katıldı. Sanık Önder Lafçı ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
Duruşmada Hilal Sultan Kırgöz'e herhangi bir tehditte bulunmadığını öne süren sanık Lafçı, aksine maktulün kendisini tehdit ettiğini, hatta yüklü miktarda para istediğini öne sürdü.
Kırgöz'ün avukatı Yalçın Arcak da sanığın iddialarını reddetti. Hayattayken Hilal Sultan Kırgöz ile görüşme fırsatı bulduğunu dile getiren Arcak, bu görüşmelere dayanarak, müvekkilinin sanıktan herhangi bir para talebinin olmadığını, sanık Lafçı'nın, Kırgöz'ü defalarca tehdit ettiğine yönelik delilerin ve tanıkların bulunduğunu ve bunları mahkemeye sunmak istediklerini belirtti.
Mahkeme heyeti delillerin dosyaya eklenmesi için taraflara süre vererek, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası açıklama
Mağdur avukatı Yalçın Arcak, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Hilal Sultan Kırgöz'ün öldürülmeden önce annesiyle birlikte sanık hakkında çok kez suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, "Karakolda ifadeler veriyor. Fakat ne yazık ki bu dosyalar, Hilal öldürüldükten sonra açıldı." dedi.
Sanığın birden çok kez merhum müvekkilini tehdit ettiğini savunan Arcak, "Sanığın tehdidin yanı sıra, ısrarlı takip suçunu işlemesi söz konusuydu. Bu salı görülen 'ısrarlı takip' duruşmasında da sanık üst hadden 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Tehdit dosyası da umarım bir sonraki duruşmada sonuçlanacak ve Hilal'e bu eylemleri reva gören sanık bu dosyadan da üst hadden ceza alacak." diye konuştu.
Arcak, sanık Önder Lafçı'nın ağır ceza mahkemesinde yargılanacağı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla ilgili iddianamenin yazım aşamasında olduğunu dile getirerek, "Savcılığın iddianamesini yazmasını bekliyoruz. Bu iddianame yazıldıktan sonra ağır ceza mahkemesinde yargılama olacak." ifadelerini kullandı.
Anne Zeynep ile baba Veysel Kırgöz de ölen kızları için adalet beklediklerini ifade etti.
Olayın geçmişi
Üniversite öğrencisi Hilal Sultan Kırgöz, 6 Eylül'de, kendisine "saplantı derecesinde takıntılı" olduğu belirtilen sürücü kursu eğitmeni Önder Lafçı tarafından hafif ticari araca bindirilerek kaçırılmaya çalışılmıştı. Direnen genç kız, şüpheli tarafından darbedilerek başına silah dayanmıştı.
Mahalle sakinlerinin saldırgana müdahale etmesi sonucu arbede çıkmıştı. Şüpheli, kaçmaya çalışan genç kızı, bir süre kovalamış, sonra sırtından tabancayla yaralamıştı.
Yoldan geçen bir kamyonetin kasasına binerek kaçan şüpheli, olaydan 1 gün sonra polis ekiplerince İzmir'in Buca ilçesinde saklandığı bağ evinde yakalanmıştı.
Hastaneye kaldırılan genç kız, evinde tedavisine devam edilmek üzere 26 Eylül'de taburcu edilmişti. Saldırıda omuriliği zarar gören ve belden aşağısı tutmayan genç kız, 24 Ekim'de fenalaşmış, kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.