Kütahyalı kadınlar iğne darbeleriyle yünü oyuncak bebeğe dönüştürüyor

Kütahya'daki Olgunlaşma Enstitüsünde görevli usta öğretici kadınlar, iğne darbesiyle yüne şekil verilerek masal kahramanları, tarihi şahsiyetler ve kentin önemli figürlerinin yansıtıldığı oyuncak bebekler yapıyor.

Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Telli: "Tarihimize mal olmuş karakterler ile kültürümüzü yansıtan keçeden bebekler üretiyoruz. Bu projeyle kültürümüzü yaşatarak gelecek nesillere de bunu aktarmayı amaçlıyoruz"

Kütahya'daki Olgunlaşma Enstitüsünde görevli usta öğretici kadınlar, iğne darbesiyle yüne şekil verilerek masal kahramanları, tarihi şahsiyetler ve kentin önemli figürlerinin yansıtıldığı oyuncak bebekler yapıyor.

Balıklı Mahallesi Tarihi Germiyan Sokağı'nda faaliyet gösteren Kütahya Olgunlaşma Enstitüsünün ekibi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin desteğiyle 2016 yılında "Bizim Oyuncaklarımız Projesi"ni hayata geçirdi.

Proje kapsamında enstitüde görevli 6 usta öğretici, defalarca iğne darbesi uyguladıkları yünü sıkıştırarak oluşturdukları keçeden Tepe Göz, Deli Dumrul gibi masal kahramanlarının yanı sıra Osman Bey, Hayme Ana gibi tarihi şahsiyetlerin oyuncak bebeklerini üretiyor. Kök boyasıyla renklendirilen yünlerin de kullanıldığı oyuncak bebekler, sergilendikleri enstitüde ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Telli, AA muhabirine, 6 yıl önce başlayan "Bizim Oyuncaklarımız" adlı proje kapsamında üretimine başladıkları keçe bebeklerin, enstitünün kurulmasına vesile olduğunu söyledi.

Kütahya'nın oldukça zengin bir kültüre sahip olduğunu anlatan Telli, "Tarihimize mal olmuş karakterler ile kültürümüzü yansıtan keçeden bebekler üretiyoruz. Bizim Oyuncaklarımız Projesi ile kültürümüzü yaşatarak gelecek nesillere de bunu aktarmayı amaçlıyoruz. Kurum olarak var olan bu zenginliği ortaya çıkarıp kayıt altına alıyoruz. Sipariş üzerine de üretim yapılabiliyoruz. Bu bebeklerin koleksiyon olarak satışını gerçekleştiriyoruz. Bir koleksiyonun fiyatı 1500 liradan alıcı buluyor." diye konuştu.

Telli, keçe bebeklerin yanı sıra iğne oyaları, yöresel kıyafetler, deriden çeşitli aksesuar ve sanatsal ürünler, Osmanlı Hanedanı'na ait türbeler için puşide hazırlama gibi birçok farklı alanda çalışma yaptıklarını dile getirdi.

"Bir oyuncak bebeği 3 ila 7 günde tamamlıyoruz"

Atölye şefi Ravza Aksu ise keçe bebeklerin Osmanlı ve Türk kültürünü yansıttığını aktararak, söz konusu kültürü çocuklara anlatmak adına keçeden masal kahramanları ile tarihte yer bulan önemli şahsiyetlerin bebeklerini yapmaya başladıklarını söyledi.

Bebeklerin yapım aşamaları hakkında da bilgiler veren Aksu, şöyle devam etti:

"Bildiğimiz işlenmemiş yünü alıp elimizle sararak, bu iş için özel üretilmiş iğnelerle işlemeye başlıyoruz. Bir oyuncak bebeği oluşturmak için milyonlarca iğne darbesi gerçekleştiriyoruz. Yünün en önemli özelliği bastırılıp sıkıştırıldıkça keçeleşmesi ve sertleşmesidir. Önce baş kısmı, daha sonra ağız, burun, göz gibi detayları yine milyonlarca iğne darbesiyle oluşturuyoruz. Bedenlerini de kitre bebeklerde olduğu gibi bez, pamuk dolgu ve demir desteğiyle tamamlıyoruz. En sonunda da oluşturduğumuz bebeklere üzerine hazırladığımız ilgili döneme ait elbiselerini giydirerek çalışmamızı tamamlıyoruz. Büyüklük ve karakterin kıyafetinin özelliklerine göre bir oyuncak bebeği 3 ila 7 günde tamamlayabiliyoruz."

Enstitüde 6 yıldır görev yapan usta öğreticilerden Rabia Canda da sanatsal işler yapmanın mutluluğunu yaşadığını, keçe bebeklerin yapımının ise kendisi için adeta bir terapi gibi olduğunu söyledi.

KÜLTÜR-SANAT Haberleri

Atık ürünlerin sanat eserine dönüştüğü "0 Zero Point" sergisi açıldı
"Milli Sinema Günleri" 28 Kasım'da başlayacak
"Siyah Kanarya" aksiyon meraklılarının ilgisini çekmeye aday olacak
27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali'nde "onur ödülü" usta oyuncu Altan Erkekli'ye verildi
Yapay zekayla hazırlanan çizgi film serisi çocuklarla buluşacak