Mesleğe 55 yıl önce babasının yanında başlayan Mustafa Dumanlar: "18 ve 19'uncu yüzyıllardaki çini eserleri örnek alıyorum. Yani eskiye merakım var. Bundan dolayı da o çizgiyi devam ettirerek eskiyi yaşatmak istiyorum"
Kütahyalı çini ustası Mustafa Dumanlar, babasından öğrendiği çark ve çini sanatını yarım asrı aşkındır devam ettiriyor.
Tarihi evleriyle ünlü Germiyan Sokağı'nda Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin tahsis ettiği konakta eserler veren 65 yaşındaki Dumanlar'ın çini sanatının tüm aşamalarında ustalığı bulunuyor.
Mustafa Dumanlar, AA muhabirine, 1967 yılında kentin eski çark ustalarından olan babası Abdullah Dumanlar'dan çark sanatını öğrenerek çiniciliğe başladığını söyledi.
Evlerinin altındaki atölyede çark ve çini sanatının diğer aşamalarını öğrendiğini belirten Dumanlar, "50 yılı aşkındır bu mesleği yapıyorum. Biz eskiden çamuru kendimiz yapardık, şimdi fabrikasyon hazır alınıyor. Evimizdeki atölyede önce çarkı, daha sonra çiniye desen çizimi, boyanması ve sırlanmasını öğrendim." dedi.
Dumanlar, çini sanatının tüm aşamalarında ustalığı bulunanların az sayıda olduğunu ifade etti.
Babasından kalma asırlık çarkta çini çamurunu şekillendirdiğini dile getiren Dumanlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çarkı babama, beraber çalıştığı testici rahmetli çolak Sait Usta 1967 yılında hediye etmiş. Sait Usta, 'Ben bu çarktan 50 sene ekmek yedim' demiş. Yani bu çark en az 100 yıllık. Ben bu çarkta çini çamurunu şekillendiriyorum. Bu çarkın özelliği ayaklarla çalışmasıdır. Bu çarkı kullanırken bütün vücudun çalışıyor. Ayrıca kontrol tamamen bende oluyor."
- "Bitmiş bir çini olgunlaşan bir insanı anlatıyor"
Mustafa Dumanlar, klasik Kütahya çinisi formunda eserler ürettiği bilgisini verdi.
"18 ve 19'uncu yüzyıllardaki çini eserleri örnek alıyorum. Yani eskiye merakım var. Bundan dolayı da o çizgiyi devam ettirerek eskiyi yaşatmak istiyorum." diyen Dumanlar, çininin tüm aşamalarını kendisinin yaptığını anlattı.
Mesleğe başladığında ustaların çoğunun klasik Kütahya çinisi yaptığını aktaran Dumanlar, "1980'li ve 1990'lı yıllarda değişmeye başladı. Eski çiniler unutulup gitti. Şimdi müzayedelerde görülüyor. Araştırma yapıp o dönemin formunu, desenini, her şeyini yapmaya çalışıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Çok sayıda çırak yetiştirdiğini kaydeden Dumanlar, mesleği oğlu Furkan ile yeğeni Mustafa'ya da öğrettiğini belirtti.
Çini eserlerin insan yaşamına benzediğine işaret eden Dumanlar, "Biz topraktan yaratıldık. Çini de topraktan elde edilen çamurla yapılıyor. Bir insan misali çarkta şekillendiriyoruz. Şekillendirdikten sonra onu fırınlıyoruz. Sonra üzerine bir elbise giydiriyorum. Yani desenleyip boyanıyor. Daha sonra sırlanıp fırınlanıyor. Bitmiş bir çini olgunlaşan bir insanı anlatıyor." diye konuştu.