ERHAN GÜLENÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi'nden kullanım hakkını aldığı Alanyalı Konağı'nda kentin kurtuluşunun 100. yıl dönümü kapsamında "100. Yıl Anı Evi" kuruyor. Vatandaşlara anı evinde sergilenmek üzere eşya ve belge bağışı çağrısı yapılırken dün bir okurumun gönderdiği Anı Evi'nin afiş fotoğraflarıyla şoke oldum.
Büyükşehir kanadında çalışmaları Milli Bayramlar Komitesi Başkanı da olan Konak Belediyesi Meclis Üyesi Ulvi Puğ'un koordinasyonunda sürdürüldüğü kaydedilen Anı Evi için hazırlanan afişlerde birçok skandal yer alıyor.
NEDEN KIRMIZI DEĞİL?
Bir kere afişlerde ne 'kurtuluş' ne de '9 Eylül' ifadesi geçiyor. Üzerinde bir Türk Bayrağı bile yok. Sanki alalade bir anı evi kuruluyor. Türkiye, bizi ABD'lerde şikayet eden Yunanistan'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan nezninde sert tepki gösterdiği gün soluğu Atina'da alan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kusura bakmasın ama Türk Bayrağı yer almayan bu afişler özellikle mi bu renge boyandı diye sormamız gerekiyor? Çünkü bu afişler Yunan bayrağının renginde...
ÖZELLİKLE Mİ YAPILDI?
İzmir'in kurtuluşunu canlandırmak için açılacak bir yerin afişleri neden Türk Bayrağı renklerinde değil de bizi o tarihte işgal eden Yunanistan'ın bayrağını çağrıştıran bu renkle yapıldı? Bu renk, İzmirlilerin bilinç altına yönelik bir mesaj vermek için özellikle mi tercih edildi?
Soyer'in bir dönem "İzmir parası", "İzmir bayrağı", "İzmir eyaleti" gibi konulardan bahsettiğini de hatırlayınca, insanın aklına her türlü soru geliyor!
'TOPLAMA İLE OLMAZ'
Hem Büyükşehir'in elinde böyle bir müze kuracak gerekli koleksiyon ve arşiv var mı? Dün bu konuda uzman bir kişiyle görüştüm. "Dönem belgeleri olmadan bir müze kurulamaz. Bu da koleksiyon ve arşiv ister. Şimdi bunları halktan istiyorlar.
Halk ancak dedesinin kılıcını, madalyasını ve fotoğrafını getirir. 100. yıla anı evi ifadesi ile yumuşatılmış bir küçük ev ile değil dört dörtlük bir müze kurarak girmeliydik" ifadelerini kullandı. Bakalım bu işin altından daha neler çıkacak?
ÇEŞME'DE 'KORSAN DANIŞMAN' ÇELİŞKİSİ
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ın ilçe belediyelerinde danışman kadrosu olmamasına rağmen çocukluk arkadaşı olan inşaat mühendisi Levent Veryeri'yi baş danışmanı yaptığını Yeni Asır olarak deşifre ettik. Belediye de zaten konuyla ilgili CİMER'e yapılan bir şikayete Veryeri'nin 9 Aralık 2019'dan itibaren başkan danışmanı olduğunu açıkladı. Şimdi kaymakamlık tarafından konuyla ilgili yapılan ön araştırmanın neticesinde Veryeri'nin belediye ile değil şirketi ile iş sözleşmesi olduğu ve maaşını buradan aldığı belirlenmiş.
HAYAL Mİ GÖRDÜLER?
Ön araştırmaya göre Veryeri zaman zaman belediye hizmetlerine de ücret almadan katkıda bulunuyormuş ve makam odası da bulunmuyormuş. Bu nedenle Oran hakkında bir işlem yapmaya gerek yokmuş. Belediye 2019 sonunda kendisi "Bu kişi danışman" derken ön araştırma bu sonuca nasıl ulaşılmış anlamak mümkün değil. Bu arada Veryeri ile bizzat makam odasında görüştüğünü söyleyenler var. Onlar da hayal mi gördü?