Türkiye'de kuraklığın her geçen gün etkisini artırdığını söyleyen Dr. Güven Özdemir, "Şimdiden su sıkıntısı çekmeye başladık. Çöl iklimine doğru gidiyoruz. Baştan tedbirli olmalıyız, suları çok dikkatli kullanmalıyız. O nedenle kuraklık konusunda muhakkak Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmesi gerekir" dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) sıcaklık ve yağış raporlarının ardından yayınladığı meteorolojik kuraklık ölçümlerinin yapıldığı haritaları değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi’nden (İAÜ) Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, şunları söyledi:
"Basra alçak basıncı yaz aylarında etkili olur. Kavurucu sıcaklığın artmasına neden olur. Rüzgarı da kuvvetli olur ve toprak kurur. Kuraklığın gelişmesini de hızlandırıyor. Türkiye maalesef kuraklığı yaşamaya başladı. Uzun yılları alacak ama çöl iklimine doğru gidiyoruz. Şimdiden su sıkıntısı çekmeye başladık. İstanbul’daki barajların doluluğu yüzde 70 ama gittikçe azalacaktır. O nedenle kuraklık konusunda muhakkak Türkiye’de olağanüstü hal ilan edilmesi gerekir."
‘Suyu hoyratça kullandığımız için kuraklık geliyor’
Tedbirli olmak gerektiğini vurgulayan Dr. Özdemir, "Suları çok dikkatli kullanmalıyız. Vatandaşları da bilgilendirmeliyiz. Belediye ilçe sokaklarında bu yönde anonslar yapmalıdır. Suyun yüzde 70’i tarımda kullanılıyor, dikkatli olmalıyız. Hoyratça kullandığımız için kuraklık geliyor ve yer altı suları da tükenmeye başladı" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin son 50 yılda Marmara Denizi kadar sulak alanı kaybettiğini belirten Dr. Özdemir, "Hala daha kaybetmeye devam ediyoruz. Devlet önlem alıyor ama halk da bilinçli olmalı. STK’ların kuraklığa önem verip çalışması gerekiyor. Su yönetimini çok iyi yapmalıyız. Bu konuda 8-10 yıllık planlama yapmalıyız" dedi.
‘Tarımda suyu etkin kullanmıyoruz’
Dr. Özdemir, Türkiye’nin afet bölgesi ilan edilmesini söyledi:
"Çünkü yazı tamamen kurak geçiriyoruz. Bu nedenle çiftçi kişiler zarar görüyor. Tarımda suyu etkin kullanmıyoruz. Akıllı sulama sistemlerinin yapılması lazım. Mesele bu yıl İç Anadolu Bölgesi’nde buğday üretimi yok denecek kadar az. Bu da ülkeye zarar veriyor. Afet bölgesi ilan edilince kuraklığa çözümde fayda getirecektir. İnsanlar daha bilinçli olacaktır. Çocuklar dahil herkesin suyu bilinçli kullanması gerekiyor. Okullarda da çocuklara suyun doğru kullanımına yönelik eğitimler verilmelidir.”
‘Kuvvetli yağışlar ve sıcaklıklar geliyor’
Tuz Gölü, Sapanca Gölü gibi önemli noktalarda suların çekildiğini hatırlatan Dr. Güven Özdemir, "Böyle önemli gölleri koruma altına almak lazım. Yazlıkların bahçelerindeki artezyenler yer altı sularına zarar veriyor, kaldırmak veya kısıtlama getirmek gerekiyor. Önlem almazsak kötü günler bizi bekliyor. Ekvator kuzeye doğru kayıyor, yani çölleşmeye doğru gidiyoruz. Tropikal iklim hakim olacak, kuvvetli ve ani yağışlar, sıcaklıklar görülecek. Böylece toprağı hem de tüm canlıları olumsuz etkileyecek” ifadelerini kullandı.
‘Binaların bahçelerine su sarnıçları yapmalıyız’
Dr. Özdemir, kuraklığın önüne geçmek için özellikle İstanbul'da bugün olan kadar baraj gerektiğini belirtti:
"Bunu sağlamak için yeni yapılan binaların bahçelerine metrekaresine uygun şekilde su sarnıçları yapmalıyız. Yani yağmur suyunu biriktirecek depolara ihtiyacımız var. Bina sakinleri bahçe sularken depodaki sulardan faydalanabilir. Atık suları geri dönüştürebiliriz. İstanbul’da 4 milyon araç var, yağmur yağsa bu araçların yıkanması gerekiyor işte bu depolardaki sulardan faydalanabiliriz. Suyu geri döndürmeliyiz.”