İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Uzman Doktor Nagihan Altıncı Karahan: "Ülke, memleket ve insanlar zor durumdayken 'ben gidiyorum' demek yakışık almazdı", "Yoğun bakımda hayat kurtarınca kendimi muhteşem hissediyorum. Bir hanımefendiye eşini geri vermek, anne ve babaları çocuklarına kavuşturmak çok güzel. Salgın sürecinden sonra emekli olacağım"
Yeni tip koronavirüse karşı yoğun bakımda verdiği mücadeleyi bırakmamak için emekliliğini erteleyen 66 yaşındaki Dr. Nagihan Altıncı Karahan, 43 yıllık mesleğine olan tutkusu ve fedakarlığıyla tüm sağlık çalışanlarına örnek oldu.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1978'de mezun olan ve Almanya'da anestezi alanında ihtisas yapan Karahan, 1983 yılında Ankara Yüksek İhtisas Hastanesinde görev yapmaya başladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından 1989 yılında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne atanan Karahan, hastanede görev yaptığı 32 yıllık süre boyunca birçok servisin açılmasına ve çok sayıda hekimin yetişmesine katkı sağladı.
Geçen yıl mart ayında yaş haddinden emekli olmaya hazırlanan 66 yaşındaki 2 çocuk ve 1 torun sahibi Karahan, Kovid-19 salgınının başlaması üzerine yoğun bakım servis sorumlusu olarak görevlendirildi.
Görevi hiç düşünmeden kabul eden ve emekliliğini erteleyen Karahan, genç meslektaşlarıyla birlikte 1 yıldır tüm mesaisini Kovid-19 hastalarını tedavi etmek için harcıyor.
Karahan'ın çalışma azmi ve özverisi, hastanedeki tüm sağlık çalışanlarına örnek oluyor.
"Hayat kurtarınca muhteşem hissediyorum"
Anestezi ve Reanimasyon Kliniği'nin Eğitim Görevlisi ve İdari Sorumlusu Uzman Doktor Nagihan Altıncı Karahan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tıp fakültesinden mezun olduğu ilk günkü heyecanla mesleğini yaptığını, emeklilik planları yaparken görev yaptığı hastanenin "pandemi hastanesi" ilan edilmesiyle tüm planlarını ötelediğini ifade etti.
Kendisine Kovid-19 yoğun bakım sorumluluğu görevi verildiğini belirten Karahan, şöyle konuştu:
"Bu görevden büyük onur duydum. Başhekim Prof. Dr. Ali Gürbüz'ün desteğiyle hemen hastanemizde yoğun bakımları oluşturmaya başladık. Daha önce yaşanmayan bir süreç olduğu için o süreçte herkes çekiniyordu. Kimseyi zorlamadım. Çocuklarım ve kardeşlerim bu görevi kabul edince çok telaşlandı. Ama ben onlara bu görevi yapacağımı söyledim. Bu süreçte ülke, memleket ve insanlar zor durumdayken 'ben gidiyorum' demek yakışık almazdı."
Hastanede meslektaşlarının kendisine "Nagihan Abla" demesinin çok hoşuna gittiğini anlatan Karahan, meslek hayatı boyunca birçok profesör ve doçent yetiştirdiğini, onlarla gurur duyduğunu dile getirdi.
Genç doktorlara her zaman çok çalışmalarını, bu mesleğin hakkını vermelerini ve empati kurarak hastayı anlamaları gerektiğini söylediğini anlatan Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun bakımda hayat kurtarınca kendimi muhteşem hissediyorum. Bir hanımefendiye eşini geri vermek, anne ve babaları çocuklarına kavuşturmak çok güzel. Salgın sürecinden sonra emekli olacağım. Artık gözüm arkada değil, tüm arkadaşlarım mükemmel yetişti. Sağlık çalışanları her zaman olduğu gibi Kovid-19 sürecinde de çok çalıştı. Hepsinin Tıp Bayramını kutluyorum."
"Bize hep yol gösterdi"
Hastanenin Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalında Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Murat Aksun da asistanlık yıllarından bu yana birlikte görev yaptığı Karahan'ın uzmanlığıyla salgın sürecinde kendilerine yol gösterdiğini ifade etti.
Aksun, "Biz ona hep Nagihan Abla deriz. O bizim hastanemizin her şeyi. Kovid-19 sürecinde ilk vakaların hastanemize geldiği andan itibaren liderimiz oldu. Hastaları sağlığına kavuşturmak için her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündü. Bize hep yol gösterdi." diye konuştu.
Uzman Doktor Atilla Şencan ise kendisinin ve genç hekimlerin Karahan'ı örnek aldığını, ilerleyen yaşına rağmen her gün saatlerce yoğun bakım servisinde hastaların iyileştirmek için mesai harcadığını anlattı.
Kovid-19 Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Yeşim Uğur ise Karahan'ın kendisi için çok farklı bir yere sahip olduğunu, hastaların ve sağlık çalışanlarının her şeyi ile bizzat kendisinin ilgilendiğini kaydetti.