KK, 15 Aralık'a (2018) kadar "İzmir Tunç Soyer'le olmaz Ömer!" diyordu... Ömer Faruk Savaş'a... 15 Aralık'tan sonra da ÖFS soruyordu: "15 Aralık'tan sonra ne değişti?"
Öncelikle; Devletimizin İzmir'e gösterdiği sabrı da ibretle izliyor, umutla da İzBB'yi bu hale getirenlerden de hesabının sorulmasını BEKLİYORUZ!
Malumunuz... Mustafa Tunç Soyer, 10 yıl Seferihisar'da belediye başkanlığı yaptı... 10 Yıllık başkanlığından akıllarda sadece gayrimenkul satışları kaldı.
Sattıkları:
Soyer'in Seferihisar'da sattıklarını bugün gerisin geriye almaya kalkışırsanız, cebinizde en az keş canlı 15 Milyar liranız olması gerekiyor...
Sadece, mazot borcuna karşılık Pars Petrolle 3.4 Milyona trampa yapılan 42 dönümlük turizm imarlı arazinin değerinin bugün 1 Milyarın üzerinde olduğu belitiliyor...
Ayrıca, Soyer'lerin Seferihisar belediyesinin kiracısı olduğu altını ayrı (Arsası) üstünü ayrı (Binalar) sattığı otel içinde, satıştan sonra 2 defa el değiştirdiği belirtiliyor! Hatta şu an ki sahibinin de pek muhterem bir CHP'linin olduğu öne sürülüyor! Bakalım hangi bilgiler çıkacak karşımıza!
KK, işte böylesine referanslara sahip MTS'yi, tuttu İzmir'in başına atadı!
Soralım o zaman: İzmir'in bu halinden memnun musunuz Kemal Bey?
Kemal Bey, bozuk saat bile günde iki defa doğru zamanı gösteriyor... 2015-2023 arasında "İzmir MV" diyerek yazıldınız çizildiniz... İkiyi geçtik, bir defalığına da olsa partinizin ve İzmir'in geleceği için doğru bir iş yapmayı düşünür müsünüz?
Siz yeter ki İzmir için doğru bir iş yapacağım deyiniz; başımızı örtmeden yapılması ve söylemeniz gerekenleri yazar iletiriz!
Örnek mi?
*** Soyer'i bu dönem aday olarak düşünmüyorum!
*** İzmir il kongresine "Tek Aday" ve "Blok Liste" ile gidilmeyecek, partiçi demokrasisi sonuna kadar işletilerek, en az 2 adayla il kongresi gerçekleştirilecek?
*** Abdül Batur'u emekliye ayırıyorum!
*** Karşıyaka'daki hemşerim yüzümü kara çıkardı!
*** Bayraklı'daki yeğen umduğumuz gibi çıkmadı!
*** Kentsel Dönüşüm İzmir'de oldu Rantsal Dönüşüm!
(...)
Aslında Kemal Bey'i istediğiniz kadar uyarın... Zerre değişen bir şey olmaz... Parti zarar görecekmiş... Yerel yönetimler tepetaklak gidiyormuş... Bu türden konular umurunda değil... Tek derdi üstlendiği görevi yerine getirmek... Düşünsenize; 13 yıl bir partinin genel başkanı olacaksınız... Ülkeniz adına numunelikte olsa ürettiğiniz bir politikanız olmasın... Var ya diyeceksiniz... Aile sigortası... La kaç defa cilalandı, biliyor musunuz?
Neyse... Kemal Bey'i İzBB'deki belediyecilik faaliyetlerinin hangi aşamalarda olduğu yönünde gaze-temiz.com'un ortaya çıkardığı güzel bir havadisle selamlayalım.
Nivent Kurtuluş konuya üzüldüğünü belirterek;
"İBB'nin bu durumlara düşmesi ÇOK ÜZÜCÜ!
Bu gün telefonuma,
Öyle bir iddia geldiki,
İnanılmaz!
Dün İBB'de parasını alamayan,
Bir müteahit Barış Karcı'ya saldırmış,
"Ben borcumu yapılandırdım son günü bugün aylardır bekliyoruz ödemediniz paramızı" diye kükremeye başlamış,
4 tane güvenlik yaka paça dışarı çıkartmaya çalışmış,
Adam geri gelip hollerin girişinde avaz avaz "Barış Karcı in aşağıya" diye bağırmış,
O an tesadüfen Özgür Hızal varmış, çıkmış koşturmuş gelmiş sakinleştirmiş adamı,
Bu duruma düşmesi belediyenin gerçekten çok üzücü,
Bu olayı bir çok kişi teyit etti."
Peki, ya Ak Partili Özgür Hızal o gün o an orada olmasaydı?
Bakın... Soyer'in İzBB'nin başına geldiği günden beri başarılı yaptığı iş bu logo oldu! Farkında mısınız İzBB'nin logosu "TUNÇ SOYER" yazısının gölgesinde kalıyor! İzBB'nin tüm afişlerinde, her türlü reklamsal ürünlerde bu logo kullanılıyor... Peki, o afişleri görenlerin retinasında İzBB logosu mu yoksa MTS'nin kocaman yazılmış adı daha etkili oluyor ve beyin denilen aygıtın içine yerleşiyor?
Algı yaratmanın kralı değil mi?
İzBB ne ki! MTS'nin yanında...