CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bilboardları süsleyen bu afişini görmeyeniniz kalmamıştır... Açıkçası iddialı bir afiş...
Afişte, "Telafi edeceğiz kaybettiğini koyma vakti"... Devamında, "Devlet şeffaf olacak, hesap verecek, millet devleti denetleyecek" deniliyor...
Bir şekilde sayın Kılıçdaroğlu afişlerde "Türkiye'yi kurtaracak adam" olarak lanse ediliyor...
Kılıçdaroğlu, Urfa'da "Urfa'yı verin, çiftçiye elektriği bedava verelim" çıkışının ardından; "zamlar geriye alınana kadar elektrik faturamı ödemeyeceğim" gelmişti...
Levent Kırca, yaşıyor olsaydı "Olacak O Kadar Televizyonu" programları için sabahtan akşama sayın Kılıçdaroğlu'nun bu enteresan ve bir o kadar da bilimsel/siyasi çıkışlarının skeçlerini çekerdi herhalde!...
Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturası çıkışına en somut değerlendirme Akademisyen, Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türkan Başyiğit'ten geldi:
(Türkan Hoca, İzmir'de 'Atatürk'ün Kızı' olarak anılır, tanınır.)
Kılıçdaroğlu'nun enteresan çıkışları Yeşilçam'ın Uzaylı filmlerini akıllara getiriyor!
Kılıçdaroğlu, Mayıs 2010'dan beri CHP'nin başında... Bugüne kadar örnek olarak gösterilecek en somut başardığı işin adı: TCK 235'te indirime gidilmesi... Kılıçdaroğlu'nun ekibi tarafından hazırlanan TCK 235'te indirime gidilmesine yönelik yasa düzenlemesi, TBMM'ye getirilip geçirildikten sonra; yolsuzluktan, ihaleye fesat karıştırmaktan vb. suçlardan cezaevine girecek olan bir avuç yandan-candaş kurtarılmışlardır! Aksini söyleyecek olan varsa; buyursun o zaman yanında Kılıçdaroğlu'nun 6 ay partiyi bu yasa düzenlemesi konusunda nasıl çalıştırdığını da açıklayıversin! (Kimler nasıl kurtarıldı ve nerelerde oldukları da dahil!)
Bugüne kadar ülkemizde (Yeşilçam dahil) ve tüm dünyada yapılan film senaryolarının tamamının çıkışı bir "GERÇEĞE" dayanmaktadır...
Uzay, uzaylı filmleri "hayal ürünü" olsalar bile, her birisinin senaryosunda kesinlikle bir gerçeklik yatmaktadır! Fakat, sayın Kılıçdaroğlu'nun siyaset adamlığının nasıl bir senaryo gerçekliliğine dayandığını çözebilene/bulabilene aşk olsun!
Tekrar afişe dönersek... CHP, ne zaman "özelleştirmelere" karşı çıktı da bizler duymadık! Afişte, özelleştirmelerle kaybedilenlerin yerine konulacağı işaret ediliyorsa; CHP Sözcüsü sayın Faik Öztrak'ın "Belediyecilik bizim işimizdir!" sözü kadar ciddiye alabilirsiniz!
Kılıçdaroğlu, devletin millete hesap vereceğini sloganlaştırmış... Ne güzel! İyi de bugüne kadar kaç tane belediye başkanınıza hesap sorabildiniz de şimdi kalkmış şeffaf siyasetçilikten, hesap vermeden söz edebiliyorsunuz?..
Tunç Soyer'in Seferihisar'daki belediyecilik anlayışı binlerce defa yazılmadı mı? Sata, sata Seferihisar belediyesini bitirmedi mi?
"Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in İzmir'de ne yapacağı, 10 yıllık Seferihisar macerasından belliydi. Orada da satıp savmış ve belediyeyi borç batağında bırakıp İzmir'e gelmişti. Belli ki, İzmir'de de aynısını yapacaktı. Bunu çok yazdık, çizdik. Maalesef dediğimiz çıktı. Büyükşehir Belediyesi şu an borç batağına saplanmış durumda." bunlar bugün yazıldı ve yayımlandı... Yeni Asır gazetesi köşe yazarı Erhan Gülenç, Soyer'le İzmir'in ne hale getirildiğini bugün köşesinden duyurdu... Soyer'i İzmir'in başına Uzaylı Zekiye atamadı sayın Kılıçdaroğlu... Bilakis sizin eseriniz ve hemşeriniz... Bizler, Soyer'i Seferihisar'daki belediyecilik adına yaptığı faaliyetlerden tanıyarak, eleştirdik ve sizlere de yüzlerce, binlerce yazı ve haberle uyarılarda bulunup, "Macera aramaya gerek yok, İzmir'i batırırsınız ha" dedik... Duyan, dinleyen oldu mu? Hayır! Bir avuç sirke yavrusu trol, koro halinde "CHP düşmanı" deyip saldırdı!
Yeniden afişe dönüp "Telafi edeceğiz kaybettiğini koyma vakti" lafında bir ciddiyet olup olmadığına bakalım...
Seferihisar'dan gelen en son bilgi ve iddialara göre; Soyer döneminin harika satışlarından "Saklı Koy" dosyasını soruşturmak üzere Müfettişler Seferihisar belediyesine gelmişler... Sayın Kılıçdaroğlu, bu güzel bir gelişme değil mi? Devletin hesap soruyor oluşu; sizin kafanızın içindeki yönetim anlayışına da des denk gelmiyor mu?
Anlayamadığımız; sayın Kılıçdaroğlu Seferihisar'da satışların dışında; hangi referanslarına bakarak Soyer'i İzmir'in başına koydu?
Sayın Kılıçdaroğlu, Soyer'le İzmir, telafisi mümkün olmayan bir uçurumundan yuvarlanıp gidiyor! Sizler bu gerçekleri dahi görmek istemediğiniz sürece de ne Seferihisar'ın ne de İzmir'in kaybettikleri TELAFİ edilip yerine konulur! Ancak ve ancak masallarınız bilboard afişlerini süslemekten öteye de geçmez!
Allah aşkına sayın Kılıçdaroğlu, siz bu Soyer'in Seferihisar'da hangi projesini gördünüz de, bayıldınız da İzmir'in başına atadınız?
Öyle bakkal almaz laflarla siyaset yapmayı bir kenara bırakında İzmir'de bir taksiye binip sorup bakalım Soyer'in belediyeciliğini!
Temsil, taksiye bindiğinizde şu soruyu şoföre sorun bakalım nasıl bir yanıt alacaksınız? "Başkan Tunç Soyer, iyi çalışıyor mu?" taksi şoförlerinin yüzde 90'nından şu yanıtı alırsınız: "Birinci 5 yılını zor çıkarır!"
O zaman sayın Kılıçdaroğlu'na "TELAFİ" işlemlerine Seferihisar'dan başlamasını öneriyoruz:
Haydi sayın Kılıçdaroğlu, 15 Milyona satılan bu 120 dönümlük cennet harikası yere bugün 15 milyon dolar verip geriye alın ve Seferihisar HALKINA, TELAFİ niyetine verinde görelim! Öyle gazozuna afiş yapıştırmakla olmuyor bu işler; icraat ister!
Fakat, nasıl ki Yeşilçam Uzay filmlerinin senaryoları da bir gerçeğe dayanıyorsa, sayın Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başından gideceği gerçek gibi; CHP'de fabrika ayarlarına dönecek ve o gün de 'TELAFİ'nin kralı yaşanacaktır!
Soyer'in Seferihisar satış referanslarında yer alan Saklı Koy
Not: Kılıçdaroğlu'nun "telafi" afişi üzerinden Soyer'in Seferihisar icraatlarına devam edeceğiz... Akaryakıt al, toprak ver...! Pars Petrol...