Kayalıpınar'da Sivas Müze Müdürlüğü Almanya Marburg Philipps Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vuslat Müller Karpe danışmanlığında ilk kez 2005'te başlatılan kazılar, yılın belirli döneminde devam ediyor.
Farklı zamanlarda yapılan kazılarda, bugüne kadar eski Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı okunur, Helenistik, Roma ve Erken Hristiyanlık eserlerinin yanı sıra Hitit kralları, prenses, prens ve görevlilerine ait çok sayıda mühür baskısı da bulunmaktadır.
Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Çiğdem Maner, AA muhabirine, 4 Temmuz'da başlayan kazılarda 30 kişilik ekibin görev seçeneklerini söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın temsilcisi olarak da kazıya Sivas Müzesinden sanat tarihçisi Yavuz Akkaya'nın katılımcılarını, bölgede özellikle bir alanda odaklandıklarını Maner, "Tapınak Yapısı olabileceğini geliştirmek için bir alanda çalışıyoruz. Sene o alanda Hititçe bir tablet parçası çıkmıştı. Büyükbaş hayvansal sevkiyatından bahsediyordu , 1200 inek ve 400 öküz gibi. Bu yılki araştırmacılar bunu farklılaşan bir biçimde keşfettiler. Dolayısıyla alandaki tüm yapıları ortaya çıkarmaya karar verdik ve bu seneki araştırmada ana hedefimizde birisi var." dedi.
Türkçe: Ağustos 2022'den itibaren kademeli olarak artırılacak olan anıtsal yapı Hitit dünyasında bir araya geldi. Anıtsal yapı bir bölgede faaliyet gösteriyor. "Da meşhur Şavuşka Tapınağı'nın olabileceği düşüncesindeyiz. Önümüzdeki haftalarda burada yapacağız kazılar bunun doğru olup olmadığını bize ulaştıracaktır." diye konuştu.
"Anitsal bir giriş var"
Maner, Koç Üniversitesi'nin başta olmak üzere çeşitli üniversitelerden yüksek lisans eğitimi gören yabancı öğrencilerin de görüşlerini belirterek, şunları söyledi:
"Bölgede tapınma olduğunu düşünüyoruz, kazılar tabi farklı bir sonuç verebilir. Anıtsal bir giriş var, mimari ve yapı olarak diğer tapınma biçimleriyle karşılaştırmadığımızda yapıyoruz. Zaten arkeolojide karşılaştırmalı çalışıyoruz. Kayalıpınar milattan önce ikinci 1000'de önemli bir ikamet yeri. Hem eski Asur Ticaret Koloni hem de Hitit döneminde dini bir merkez. Asur döneminde çivi yazılı metinlerde tanrıça İştar'ın tapınağından bahsediyor. Hitit döneminde ise Şavuşka'dan bahsediyor. Her iki dönem için de henüz tapınma tespit edilemedi. Ama aslında Kayalıpınar'da bulunan tüm çivi yazılı metinlerden anladığımızda dini faaliyetler, festivaller sürekli burada yapılmaktaydı. dolayısıyla bu alana odaklanmaya karar verdik ve bütün yapıyı da bu yaz ortaya çıkarmayı planlıyoruz."
Maner, geçen yılki kazılarda 3. Hattuşili dönemi, eşi, çocukları ve Kraliyet ailesine ait çok önemli mühür baskıları ortaya çıktı.
O mühür baskıları sayesinde o dönem Kayalıpınar'ın önemli bir ikamet yeri olduğunu ve Kraliyet ailesinin de burada yaşadığını anlamalarını dile getiren Maner, "Şu anda odaklanmadığımız alanda bu büyük hayvan sevkiyatını yapan bir mühür baskısı." ifadesini kullandı.
Kayalıpınar'da yapılan kazılarda şu ana kadar 100'e yakın envanterlik alanın aydınlatıldığı bildirildi. Bunların Sivas Arkeoloji Müzesi'ne ait olduğu bildirildi.
Bu eser arasında her döneme ait olduğunu anlatan Maner, şunları söylemiştir:
"Kayalıpınar, Paleolitik Çağ'dan Selçuklu dönemine kadar önemli bir yerleşim yeri. Kızılırmak kenarı olması ve çevresinden da oturmalar arasında bir köprü vazifesini görmesinden dolayı bir oturma yeri. Doğası da tarım ve hayvancılık için çok uygun. dolayısıyla burada bulduğumuz büyüyen ve müzeye etmediğimiz eserler tüm bu dönemlere ait. Paleolitik dönemin Selçuklu dönemine kadar geniş bir yelpaze görebiliyoruz."