CEVDET FLORAT
KARŞIYAKA'DA EZİLEN HEP KARŞIYAKALILAR
Bu yazı kendi kentinde ezilen, horlanan, adam yerine konulmayan tüm Karşıyakalılar için yazılmıştır.
Karşıyakalı kendi memleketinde sahipsiz. Karşıyaka'nın en yoksulları bu kentin sahipleri.
Hani bize "Karşıyaka'yı Karşıyakalılar yönetsin" dediğimiz için
"Faşist" dediler ya...
Malatya'yı Malatyalılar yönetince "Faşizm" olmuyor. "Tunceli'yi Tunceliler yönetsin" deyince "Faşizm" olmuyor.
Ama "Karşıyaka'yı Karşıyakalılar, bu kenti bilenler yönetsin" deyince biz Faşist oluyoruz.
Hadi git bakalım Karşıyakalı Anadolu'da bir kentten aday ol, bakalım sana ne yapıyorlar.
Geçen gün İstanbul'dan bir arkadaşım geldi.
Benim zamanında İstanbul'a gittiğimde evinde kaldığım bir arkadaşım konu benden açılınca "Bırakın o faşisti" şeklinde konuşmuş.
Faşist olan ben... Hemşehricilik mezhepçilik yapanlar değil biz kendi evimizde deplasmanda oynayan bizler faşistiz.
Onların yaptıkları yardımlaşma, güç birliği... Kendi insanının önünü açmak.
Biz kendi şehrimizde öksüz ve faşist...
Onlarca kitap yazmış, 30 senelik avukat, yüzlerce televizyon programı yapan ben Karşıyaka'yı savunduğum için "Faşist"
Neden mi? Karşıyaka'yı Karşıyakalılar yönetsin, belediye meclis üyeleri bu kentin insanı olsun dediğim için ...
Yerim sizin o faşist diyen ağzınızı...
Faşist ha...
Çıkın sahile....
İskeleden Mavişehir'e hemşehricilik ve mezhepçilik bağları nedeniyle bazılarına her şey serbest...
Tezgah da kurarlar araba da açarlar....
Çay da satarlar bira da her şey serbest.
Ama benim Karşıyakalım arabada köfte satamaz.
Neden çünkü onlardan değil.
Onlardan olmazsan bir hiçsin.
Kaldırın Karşıyakalıların arabalarını tezgahlarını diğerlerini serbest bırakın.
Bizden olanlar ve bizden olmayanlar var öyle değil mi?
Sizden olmayanlar nedense hep Karşıyakalılar.
Vur sırtına al lokmasını vatandaş kesimi.
Ezilenler. Ayaklar altına alınanlar. Ekmeği ile oynananlar.
Yaşamasınlar daha iyi denilen kesim.
Dibin dibine layık görülenler...
Ha diyeceksin ki bunları seçen Karşıyakalılar.
O da doğru.
Belediye seçimlerinde oyunu bunlara verip de sonra bizim yanımıza gelip belediyede işini hallettirmek isteyenlere açıkça "Yanlış adres. Adres biz değiliz" diyorum.
Doğru adresi gösteriyorum. Hemşehricilik ve mezhepçilik bu kentin damarlarına işlemiş.
Bu kentte bizim cismimiz kalmış ruhumuz kalmış.
Olması gereken şu.
Öncelikli iş Karşıyakalı'nındır. Bu kentin insanındır.
Karşıyakalılara yasak...
Buradan bağırıyorum. Artık yeter. Karşıyaka'da çifte standarda karşıyız.
Yerel seçimlerde kendimizi yırttık. Bir şey değişmedi.
Şimdi de Karşıyakalıları yırtıyorlar, parçalıyorlar, üzerlerinden geçiyorlar.
Ne zaman mı bu düzen değişecek? Ne zaman mı bu kentin sahibi işin de gücün de sahibi olacak.
Sen bu kafayla daha uzun zaman sürüneceksin. Gerçeği anlayıp kendi insanına oy verdiğinde değişecek her şey...
Yoksa daha çok Karşıyaka genci işsiz kalacak...