Sayıştay, 2021 yılı için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yaptığı denetimlerde bir türlü sağlıklı çalıştırılamayan “Tam adaptif trafik yönetim denetim ve bilgilendirme sistemi” ile ilgili şok tespitlerde bulundu. Raporda kamunun 22 MİLYON 434 BİN LİRA zarara uğratıldığı vurgulandı
Sayıştay denetçileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce 2012'de ihale edilen ve 53 milyon 874 bin lira bedelle Çek AZD Praha S.R.O - Cross Zlin A.S. iş ortaklığına verilen işte, parası ödenen birçok imalat kalemlerinin teknik şartnamelere uygun yapılmadığını tespit etti.
SORUMLU LİSTESİ NETLEŞTİ
Yeni Asır'ın ulaştığı Sayıştay sorgu raporunda, bu eksik imalatlar nedeniyle kamunun 22 milyon 434 bin lira zarara uğratıldığı belirtildi. Sorgu raporunda bu kamu zararıyla ilgili sorumlular arasında İstanbul'a transfer olan dönemin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, dönemin genel sekreter yardımcısı Eser Atak ve geçtiğimiz günlerde Ulaşım Daire Başkanlığı görevinden alınan dönemin şube müdürü Mert Yaygel gibi isimler de yer aldı. Raporda, 18 Ağustos 2017'de yapılan geçici kabul ile 9 Mart 2021 tarihinde kesin kabulü yapanların da şerh koyanlar hariç bunda sorumlu olduğu vurgulandı.
Projenin ihalesi ve 2017'deki geçici kabulü Büyükşehir Belediye eski Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde 2017'de yapıldı.
KOORDİNELİ ÇALIŞAMIYOR
Raporda, şartnamenin elektronik trafik denetleme sistemlerinin (KGYS-TEDES) güncel ve ihale tarihindeki mevzuata uygun yapılmadığına dikkat çekildi. Sistemin hali hazırda İl Emniyet Müdürlüğü ile koordineli çalışmadığının tespit edildiği, elektronik denetleme sistemleri başlığı için KDV hariç 5 milyon 234 bin lira ödeme yapıldığı vurgulandı. Teknik şartnameye göre istenilen durumlarda otobüs şoförleri ile sesli ve görsel iletişim kurulabilmesi ve otobüs içlerinin de kamera vasıtası ile trafik merkezinden izlenmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, ancak bunun sağlanmadığı kaydedildi. Bunun için de KDV hariç 8 milyon 209 bin lira ödendiğine dikkat çekildi.
KAMERALAR UYGUN DEĞİL
RAPORDA teknik şartnamede "Yayalaştırılmış Bölge Yönetimi Sistemi" başlığında yayalaştırılacak bölgelerde oluşturulacak giriş-çıkış noktalarında plaka tanıma sistemleri kurulması gerektiğine işaret edildi. Ancak yayalaştırılmış bölgelerde kullanılan plaka tanıma sistemi kameralarının teknik şartnamenin bu maddelerine uymadığı ve bunun için KDV hariç 553 bin lira ödeme yapıldığı kaydedildi. Teknik şartnamede, "Saha bileşenleri ile elektronik trafik denetleme sistemi arasında iletişim bağlantısının fiber optik iletim hattı ya da geniş alan kablosuz ağ üzerinden yapılacaktır" hükmü bulunmasına rağmen bunun için yapılması gereken 1 milyon 317 bin lira tutarındaki altyapı kablolamasının yapılmadığı da ortaya çıktı. Sonuç olarak oluşan 22 milyon 434 bin liralık kamu zararının belediye tarafından izah edilmesi istendi.
BUGÜNKÜ KARŞILIĞI 130 MİLYON LİRA BÜYÜKŞEHİR
Belediye Meclisi'nin AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, belediyenin her alanda olduğu gibi akıllı trafik sisteminde de çuvalladığını söyledi. Geçen 9-10 yıllık süreç içersinde ödeme dönemlerindeki dolar kuru ele alındığında sistemin kurulması için 57 milyon dolar yani bugünün parası ile 950 milyon lira para harcandığını ifade eden Çalışkan, "Yapılan ödemelerin büyük bölümü 2014-2017 yılları arasında yapıldı. Dolar kuru 2014'te 2.12 lira, 2017 yılı başında 3.6 liradır. Ortaya çıkan 22 milyon liralık kamu zararı ödeme dönemlerindeki dolar kuruna çevrildiğinde 8 milyon dolar bugünün parası ile 130 milyon liraya karşılık gelmektedir. Yapılamayan bu sistem ile sadece belediye kaynakları israf edilmemiş milyonlarca İzmirlinin trafikte yıllardır çektiği çileye müsaade edilmiştir. Belediyede ki bu yönetim anlayışı ile İzmir'in marka şehir olması mümkün değildir" diye konuştu.
ERHAN GÜLENÇ