ERHAN GÜLENÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde dün kurum tarihinde belki de örneği olmayan bir eylem yaşandı. Büyükşehir Belediyesi’nin toplu sözleşme görüşmesine başladığı 6 bin memura, sosyal denge tazminatı ödemelerinde on yıllardır kendisi çiğnemiyormuş gibi ‘yasal sınırı’ dayatması yani emekçinin kazanılmış hakkını elinden almaya çalışması isyan çıkardı. Meclis toplantısını basmak için harekete geçen memurları ancak Çevik Kuvvet polisleri durdurabildi. Belediyede kapı, cam, çerçeve indi.
KENDİSİ ORTADA YOKTU
Bu tablonun baş sorumlusu Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise, bunlar yaşanırken ortada yoktu. Meclisi yönetmeye gelmediği gibi hiçbir yerde gözükmedi de... Oysa, bu fırtınalı günde gelip duruma el koymalıydı. Başkanvekili yaptığı Zafer Levent Yıldır’ın öfkeli memurların tepki ve yuhalamaları karşısındaki adeta zavallı hali ibretlikti.
İŞİN RENGİ BELLİ OLDU
Sevgili İzmirliler…
Başkan Cemil Tugay, daha görevinde 2 ayı yeni doldurdu… Ancak işin rengi belli oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi YÖ-NE-Tİ-LE-Mİ-YOR... SAV-RU-LU-YOR… İyi yönetileceğine dair de hiçbir emare gelmiyor… Bu gidişle çok uzak olmayan bir vadede İzmir olarak duvara TOS-LA-YA-CA-ĞIZ…
Maalesef Belediye Başkanımız, aksayan işleri yoluna sokamadığı gibi düzgün gidenleri de bozuyor ya da bozmak istiyor…
İŞLEYEN İZBAN’I DA BOZACAK
Örneğin, İZBAN meselesi…
İzmir’in ulaşım yükünü aksak topal da olsa sırtlayan bir İZBAN var. Ancak Tugay, tutturdu işletmeci şirket olan İZBAN A.Ş’deki TCDD ile eşit ortaklığı bozalım demeye… Adeta, hükümete “Ben oynamıyorum. Al bunu sen işlet” demeye getiriyor. Uzlaşmacı bir tutum sergileyeceğine işleyen sisteme çomak sokmak ister gibi hareket ediyor.
EXPO’DA ERKEN HAVLU ATTI
Öte yandan 2026’da İzmir’in 2026 yılında gerekli yatırımları yapıp düzenlemeye söz verdiği Botanik EXPO için aylarca bir şey yapmadı ve geçtiğimiz günlerde “Yetişmeyecek. O parayı başka yere harcarız” diye havlu atmak istediğini ortaya koydu. Dünya aleme rezil olduk, daha da olacağız.
TURİZM İÇİN SKANDAL SÖYLEM
Bu arada turizm kenti İzmir’le ilgili ‘yönetilemiyoruz, savruluyoruz’ tespitimizi tam olarak anlatan bir söylemde bulundu. “Ben İzmir'i bir turizm kenti yapmayı düşünmüyorum. Böyle bir hayalim yok” diyerek bu şehri yönetecek bir vizyonu olmadığını maalesef ortaya koydu. İzmir gibi hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle iyi yönetilmesi halinde değil Türkiye, dünyanın turizm yıldızı olacak bir şehrin belediye başkanı böyle bir cümle kurabiliyorsa o şehir yönetilemiyor demektir. İki iki nasıl dört ediyorsa bu da öyledir.
200 MİLYONLUK FABRİKAYA MÜŞTERİ ARIYOR
Bu arada 200 milyon lira yatırımla kurulan ve daha 3 ay önce hizmete giren Menderes’teki Şaşal Su Tesisleri için “İşletemiyoruz. Özel sektöre devredelim” mantığıyla yeni bir çalışma başlatması da cabası…
İŞÇİ ALIMINDA YÖNETİM GARABETİ
Bu arada göreve geldikten sonra çıkardığı onlarca işçi, belediye önünde eylem yaparken İZELMAN şirketi üzerinden yeni eleman alımı yapılmaya çalışılması da bir başka skandal. Biz gazeteci olarak bu skandalı yazınca, alım evraklarında kendisinin de imzası olmasına rağmen İZELMAN Genel Müdürü’nü görevden alarak işin içinden sıyrılmaya çalışması da ap ayrı bir yöneticilik garabeti.
Daha bizleri gelecek için karamsarlığa itecek o kadar örnek var ki…
Bu dönemde İzmirlilere, özellikle de kentin sivil toplum kuruluşlarına çok görev düşüyor. Bu kentin değerlerinin korunması ve kötü yönetimle tarumar edilmesinin önüne geçilmesi konusunda hassas olup meydanın boş olmadığını her fırsatta göstermemiz gerekiyor.
Yoksa İzmir’in şu 5 yılda onlarca yıl geriye götürülme tehlikesi net bir şekilde ortada…