İZMİR ESNAF BİRLİĞİ M. ALİ SUSAM’IN BABASININ ÇİFTLİĞİ

Tahsin Güzel

11 Haziran 2023 tarihinde İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nde yapılacak olağan üstü genel kurul seçiminde aday olacak kişilerle ilgili oda başkanlığı, birlik yönetim kurul üyeliği ve federasyon başkan vekilliği yapmış ve bu kurumlarda dönen dolapları yakinen bilen ve yanlışlar karşısında mücadelede yalnız kalınca; gazetecilik gibi ikinci bir mesleği edinen bir kişi olarak; İzmir esnaf ve teşkilatlarını bilgilendirme adına bir hayli yazılar yazdım uyardım.

Takdirini özellikle esnaf ve sanatkarlar ile onların temsilcilerinden oluşan kamuoyuna bırakıyorum.... 
Ama, M. Ali Susam Bey efendiye bırakmıyorum...
Neden mi?
Susam, esnaf teşkilatlarını kimseye yedirmeyecekmiş de ondan! 
Zarardan başka ne verdi de bu arkadaş esnafa hala bu teşkilatlara kambur olmaya devam ediyor?
Bu zat esnafa verilen iftar yemeklerinde mikrofonu kapıp ahkam kesiyor, birliği kimseye yedirmem diyebiliyor! 
Bu cesareti, özgüveni ve sahiplenme serbestliğini nereden alıyor Susam? Beyzade babandan mı kaldı bu birlik?
Kimsin ve bu hakkı kimden alıyorsun?
Esnaf mısın?
Hangi ticareti yapıyorsun?
Geçmişinde esnafa zarardan başka ne verdin ki bundan sonra ne vereceksin? Esnafı kullandın... Kurumlarını da ikbaline basamak yaptın, hizmet için değil ikbalin için çalıştın utanmadan bir de ahkam kesiyorsun!

Hizmetin var ise lütfen bana gönder... Buradan yazıp kamuoyu ile paylaşayım ve bu mahalde verdiğin zararları da sana hatırlatayım...
Her hatırlatmamda adliyelere koşuyor iftira ve asılsız isnat yanında kişilik haklarına saldırı ve hakaret davası açıyorsun; hakkımda açtığın son dava 3 ay önce bitti, onanmasını bekliyorsundur herhalde!
Ha şu BESAŞ davasından aldığın 5 yıl hapis cezası da bir onansa da şu havanı bir görsek! 
Sahsım için açtığın 15 davanın iftira ve isnat olmadığı mahkemelerce tespit edildi ve berat ettim....
Bu yazacaklarım için de bir dava aç seni özledim, mahkemelerde görüşelim!

Susam beyefendi!
Esnaf teşkilatlarının anayasası olan gerek 507 ve gerekse yerine gelen 5362 sayılı kanunun seçilme şartları açık: Esnaf teşkilatına seçilecek kişilerin aktif ticari faaliyeti olacak, yıllık kazancı belirli bir ciroyu geçmeyecek, geçerse esnaf değil tüccar sınıfına girecek. Başkan seçilmeyi düşünen kişi ticaret odasına üye olmayacak, dahası ve en önemlisi taksirli suçlar hariç vergi kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma gibi suçları işlememiş olacak, bu suçlar affa uğramış olsa da seçilemeyeceğini en iyi bilen sensin!

Hal böyleyken esnaflıkla uzaktan yakından alakan olmadığı, İzmir Hatay’da aslı yok yaylasında 500 koyunum var misali; bir sokakta Özler gıdamı şarküterimi ne olduğu belli olmayan bir iş yerinde (vergi levhası ve ilgili belgeler mevcut arşivler epey dolu bakamadım bunu geçelim), hiçbir ticari faaliyetin olmadığı, formalite bir vergi kaydıyla kendini esnaf(!) olarak pazarlıyorsun. Dahası vergi kaçakçılığından ceza aldığın halde İzmir esnafı bunu yuttu ve seni birlik başkanı yaptı!

Sen ve saz arkadaşların, esnafın geleceği olan BESAŞ’ın hisse alım satımlarıyla içini boşaltınız, iflas ettirdiniz.
Bu kurumların kesesinden ilan ve reklam dümenleriyle (hani şu Amerika ödülü var ya, BESAŞ ve esnaf birliğinin kesesinden MAYA Tanıtım’a ödenen milyonlarca lirayla tanıtılan ödül) yaptığım yapacaklarımın teminatıdır yazan panolarda kamuoyuna boy gösterdiniz, her tür yolsuzluk ve usulsüzlüğe rağmen üstüne üstlük birliğin her tür imkanlarını kullandın nihayetinde bu oda başkanları seni milletvekili yaptı.

Esnafa idarecilerine aba altından sopa göstererek kanun ve nizamda olmayan ahlaki de bulmadığım kıytırık onursal başkanlık adına hala birlik imkanlarını kullanıyor, şahsına tahsis edilen odada utanmadan oturuyorsun, açma kutuyu söyletme kötüyü! Esnafı sevmek idarecilerini düşünmek sana mı kaldı düş esnafın yakasından!

Seni tanımayan yanlış uygulamalarınızı bilmeyen, İESOB’u yedirmem sözünü alkışlayan yeni seçilmiş ve eski 128 oda başkanları ile M. Ali Susam ve Zekeriya Mutlu’yu İzmir esnafının babası diyen İzmirliler Susam ve Mutlu haricinde, kendi yönetim, denetim, disiplin kurul üyeleri ve 128 oda başkanlarına babalarının attığı kazıktan söz edeceğim, hani esnaf ve yöneticilerini çok seviyorlar ya!

Bu beyzadeler 507 sayılı yasanın yerine yürürlüğe giren 5362 sayılı kanunla maaşlarla ilgili bir düzenleme getirmişti, bunu eski idareciler bilirler, eski kanunda genel kurulda istediğin maaş kararını çıkartıyordun ve üç beş yerden maaş alabiliyordun, yeni yasa yürürlüğe girdi bütün esnaf üst kuruluşlarına tebliğ edildi, birliklerde kendine bağlı odalara yeni kanuna göre maaş alınmasını tebliğ etti bu tebliği yapan birliğin başkanı M. Ali Susam’dı.

Esnafın babaları(!) bütün odalara 5362’ye göre maaş alın diye genelge gönderdi, odalar buna uydu kaldı ki, uymak zorundalar. Hatta birlik yönetim, denetim ve disiplin kurullarına da 5362’ye göre maaş ve huzur hakkı ödediler. Maaşlarla ilgili odalara genelge gönderen bu zatlar ise yürürlükten kalkan 507’ye göre yüksek maaş almayı sürdürdüler, tam bu sırada birlik denetimi uyuyor, muhasebe uyuyor ama esnaf babaları(!) yemeye devam…

Susam, ‘yemeye’ o kadar alışmış ki, masaları yumruklayarak ‘yedirmem’ diye yırtınıyor. Oldu olacak heceleseydin bari: YE-DİR-MEM!

Herkesi kendi gibi sanıyor. Esnafı ve teşkilatı ancak sen ve senin gibiler yer, diğerleri de canlarını dişlerine takıp hizmet için çırpınırlar…

Bu şahısların diğer yolsuzluk ve usulsüzlüklerini bu sütunlarda yazmakla kalmayıp ilgili kurumlara intikal ettirdiğim gibi bu konuyu da ilgili bakanlığa suç duyurusunda bulundum, müfettiş beyler (işini doğru yapanları tenzih ediyorum, bu ülkede bazı müfettişlere de müfettiş gerekiyor) yaptıkları inceleme sonucunda kendilerini adeta bir savcı ve hakim yerine koyup, tespit ettikleri bu olayı “görevi kötüye kullanma, kanuna uymama, ve kanunu yanlış yorumlama" olarak değerlendirip açık ve net olan bir usulsüzlüğü yumuşatarak aldıkları fazla maaşın geri ödenmesi kararıyla raporlarını hazırladılar.

Evet Susam! Hangi yüzle esnaf birliğini yedirmeyeceğini söyleyebiliyorsun? Esnaf birliği ancak senin ve saz arkadaşlarının mahiyetindeyken ‘yenilen’ bir meta! Başkaları için ise esnafın ve onların teşkilatlarının hak ve hukukunu koruyacak bir hizmet yeri olacaktır.

Yediğiniz yeter, çekin ellerinizi esnaf teşkilatından!

Buralar babanızın şirketi değil!

Açtırmayın kutuyu, yoksa bedelini ağır ödersiniz…