ERHAN GÜLENÇ
Fazla hırs, insana hata yaptırır... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de devletin işi olan ve bu nedenle üzerine vazife olmayan İzmir İktisat Kongresi'ni düzenlemek için bir hırsa kapıldı. Sandı ki, böyle bir kongre kendisini hem ulusal hem de uluslararası arenada bir yerlere taşıyacak ve markasını parlatacak... Bu yüzden daha depremin taze ve ağır acıları içimizi kanatmaya devam ederken biraz daha beklemek yerine "Kongreyi 15-21 Mart arasında düzenleyeceğim" diye tutturdu. Üzerine kongrenin başladığı gün bir de sel felaketi yaşandı.
HAYAL KIRIKLIĞI YAŞANDI
Soyer, bu yüzden geçtiğimiz Çarşamba günü başlayan etkinlikte umduğunu bulamadı.
Çünkü, bırakın ulusal ve uluslararası çapta bir heyecan yaratmayı etkinlik İzmirlilerin bile çok umurunda olmadı.
Türkiye'nin böylesine büyük felaketler yaşadığı ve üzerine de 14 Mayıs'ta yapılacak seçime hazırlandığı bir dönemde Soyer'in kongresi beklenen yankıyı uyandıramadı.
Dünyaca ünlü sanatçı Bob Geldof'un gelişi bile güme gitti. Soyer'in etkinliği tanıtmak için İzmirli basın mensuplarını es geçip İstanbullu basın mensuplarını ağırlamasına rağmen kongrenin ulusal basında da yansımaları çok sınırlı kaldı.
BİR SÜRE DAHA BEKLEMELİYDİ
Harcanan böylesine büyük bir emeğe rağmen kongre bir fiyaskoya dönüştü.
Zaten yarın da CHP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nı oluşturan diğer siyasi partilerin liderlerinin katılımıyla tam bir siyasi şova dönüşecek kongrenin ağırlığı daha da azalacak. Oysa Soyer, ağır gündemin değişmesi için bir süre daha bekleseydi ve ilk başta söylediği gibi kongreyi siyaset üstü bir noktada tutmayı başarabilseydi belki çok daha ses getiren bir etkinlik düzenleyebilirdi. Devletin deprem nedeniyle ertelediği gerçek İktisat Kongresi, önümüzdeki aylarda düzenlendiğinde, umarız, hem ulusal hem de uluslararası arenada çok daha büyük yankı bulur...
PARİSLİ AYŞEN BİLE ELEŞTİRDİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, KHK ile görevden uzaklaştırılan siyaset profesörü Ayşen Uysal'a sahip çıktı. Grand Plaza şirketi üzerinden maaşa bağladı. Hatta Uysal, Paris'te iş bulup yılın önemli bölümünü bu kentte geçirmesine rağmen Soyer'in her ay İzmirlinin bütçesinden tıkır tıkır yatırdığı bu parayı çatır çatır yedi. Yeni Asır'ın bu skandalı manşetten deşifre etmesine, İçişleri Bakanlığı'nın da adli soruşturma izni vermesine rağmen İzmirlinin parasını Ayşen Hanım'a vermeye inatla devam etti.
"İSTANBULLULAR OLMASA..."
İşte o Ayşen Uysal bile Soyer'in düzenlediği iktisat kongresini eleştirdi.
Kongreye İzmir'den doğru düzgün bilim insanının davet edilmemesini "İstanbul'un bilim insanları olmasa İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi de yapılamazmış.
Minnettarız" paylaşımıyla üstü kapalı olarak eleştirdi.
Aslında Ayşen Hanım'ın yaptığı eleştiri yüzde 100 doğru. İzmir'de de bu kongrede konuşma yapabilecek çapta birçok akademisyen vardı ama Soyer, İstanbullular'a ağırlık verdi. Ancak bunu eleştirmek Soyer'den yıllardır maaş alan Ayşen Uysal'a düşer miydi? Bu tartışılır... Eee hayat böyledir, hep verirsin verirsin, bir gün vermezsin, yani burada olduğu gibi Ayşen Hanım'ı konuşmaya çağırmazsın, işte böyle kötü olursun!