Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konsey Başkanı Charles Michel bugün Türkiye'ye geliyor. Dr. Sezgin Mercan, son dönemde ilişkilere yansıyan rasyonel tutumun, bu ziyarette devam edeceği görüşünde.
25-26 Mart'ta gerçekleşen AB Liderler Zirvesi'nden Türkiye ile iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik olumlu kararlar çıkmıştı. Bu zirvenin ardından Türkiye’yi ziyaret etmeye karar veren AB’nin üst düzey bürokratları, bugün 13.30’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.
İki ismin, bu görüşmenin ardından Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nda bir açıklama yapması da bekleniyor.
‘Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu hava var’
Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sezgin Mercan, son zirvenin kararlarını ve ziyaretin gündemini Sputnik’e değerlendirdi. “25-26 Mart’taki zirve Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu bir hava yarattı” diyen Mercan, şöyle devam etti:
“Her ne kadar yaptırım ihtimali bir kenarda dursa da şu an AB’nin üst düzey temsilcileri bu yaptırım tabirini pek duymak istemiyorlar. Gündemde bölgesel gelişmeler ve Türkiye-AB ilişkilerine özel birtakım hususlar var. Özellikle Doğu Akdeniz’deki gelişmeler önemseniyor. Burada istikrar ve güvenliğe ve bunun da sürdürülebilir kılınmasına vurgu yapıldı. Türkiye’den de beklenen bu. Karşılıklı fayda ve işbirliği esasına vurgu yapılarak sürecin yürütülmesi ve Türkiye’nin tek taraflı hareketlerden kaçınması isteniyor. Eğer bu devam ederse ve ortada bir uzlaşı yoksa yine ilişkileri gerebilir.”
Kıbrıs müzakereleri sürecinde AB’nin daha aktif bir rol almak istediğini ifade eden Mercan, “Zirveden gelen bir diğer mesaj, aşamalı-orantılı ve geri dönülebilir bir şekilde ortak çıkar alanlarına dayalı bir işbirliği. Anlaşmazlık konuları var ama onun dışında ortak olarak yapılabilecek şeyler de bulunuyor. Bu ortaklık zemininde neler yapılabilir konusunda fikir birliğine varmaya yönelik bir çaba var” dedi.
‘Türkiye, Gümrük Birliği’ne çok hassasiyetle yaklaşıyor’
Gümrük Birliği’nin revizyonun da gündemde olduğunu ifade eden Dr. Mercan, şunları belirtti:
“Türkiye, bu konuya çok hassasiyetle yaklaşıyor. AB başka ülkeler ile yeni anlaşmalar yaptığı sürece, mesela en son Japonya ile yaptı, Türk pazarının da bu anlaşma yapılan ülkelerin pazarına açılması söz konusu. Ama Türkiye’nin bu ülke pazarlarına girişi için onlarla ayrı anlaşma yapması lazım. Bu durumun düzeltilmesi ve zararın giderilmesine ihtiyaç var.”
‘İlişkilerde romantizmden rasyonalizme kayış var’
Zirvede ve görüşmelerde müzakere süreci ile ilgili hiçbir vurgunun görülmediğini ifade eden Mercan, bu konuya dair de şunları söyledi:
“Bekle-gör politikasının öne çıktığını görüyoruz. Türkiye, AB ile sorun teşkil eden ne varsa bunları ayırmadan paket halinde ele alalım görüşünü savunuyor. AB bunları ayırma niyetinde. Türkiye ise bütüncül olarak konuşalım diyor. Türkiye, üyelik yolunda bir ilerleme olmadığı için bütün başlıkların paket halinde ele alınmasını istiyor.”
“İlişkilerde romantizmden rasyonalizme kayış var” değerlendirmesinde bulunan Mercan sözlerini, “İki taraf arasında bir süredir romantizme dayalı bir isyan var. Bu romantizme dayalı isyan halinden rasyonalizme doğru bir evrilme görüyoruz. Bugünkü ziyarette de bu rasyonel tutumun yansımalarını göreceğiz” ifadeleriyle sonlandırdı.