Türkiye'nin pek çok kentinde sahne alan, katıldığı yetenek yarışmalarında da dikkatleri üzerine çeken illüzyonist İbrahim Oral, gösterilerinde kullandığı birçok materyali atölyeye çevirdiği evinin bodrumunda kendi elleriyle yapıyor. Bunlardan en çok ilgi göreni ise uçan sehpa. Yurt içinden ve dışından pek çok meslektaşı Oral'a uçan sehpa siparişi veriyor. Oral, eşi Nuriye Oral'ın da desteği ile sahne ekipmanlarını evinin bodrumunda hazırlıyor. Tedarik etmekte zorlandığı materyalleri deneme yanılma yöntemi ile kendisi imal eden Oral, bu işlere olan merakının ve baba mesleği mobilyacılığın da bunda etkili olduğunu kaydetti.
"KİTAPLARDAN ÖĞRENDİM"
Baba mesleği mobilyacılık olan illüzyonist İbrahim Oral, yurt dışından gelen ve fiyatı oldukça yüksek olan uçan sehpayı kendisi üretmeye başladı. Zamanla çevresindeki illüzyonistlerin de uçan sehpa ihtiyacını karşılamaya başlayan Oral, mesleğe girişini şöyle anlattı: "İllüzyon mesleğine heves ettim. Bir hevesle yola çıktık. Bizim çağımızda internet yoktu. Kitaplardan öğrendikten sonra malzeme bulma zorunluluğu yaşadım. Bazı oyunları kendim yapmak zorunda hissettim. Yurt dışından gelen oyunlarımız var, uçan sehpa gibi. Bunların da seri bir şekilde imalatını yapmaya çalıştım."
"TARİF İÇİN ÖRNEK YAPIYORDUM"
Oral konuşmasına şöyle devam etti: "Ahşap baba mesleği olduğu için daha çok elim yatkın bu işe. Uçan sehpanın dışında birçok sanattan anlaması gerekiyor insanın. Bir ustaya gidiyorsunuz bunun nasıl olduğunu o insanlar bilmezler. Minyatürünü yaptıracağım diye bir marangoza ya da bir demirciye gidebilirsiniz. Minyatürünü gösterirseniz o insan onu yapabilir. Çünkü bu iş illüzyon olmadığı için o bunu anlamaz. Anlamadığı için minyatürünü göstermeniz gerekiyor. Minyatürünü yapa yapa artık gerçeğini yapar hale geldik. O yüzden terzilikten tutun da mobilya ustalığından, marangozluğa hepsinden anlar oldum. Anlayınca da elimiz yatkınlaştı, yakınlaştıkça kendimiz imal etmeye başladık."
Aysen ÇİMEN ALPTÜZÜN