ERHAN GÜLENÇ
İzmirli maalesef soyuluyor. Bunun kanıtı da işte bu fatura... Vatandaş Konak'taki işyerinde muhtemelen pandemi nedeniyle yaşanan kapanmanın etkisiyle geçtiğimiz ay sadece 1 metreküp su kullanmış.
İZSU'nun bunun için kestiği su faturası ise, tam 147 lira... Vatandaş 1 metreküp su tüketimi ve atık su bedeli olarak 16 lira 35 kuruş ödeyecekken çıkarılan 147 liralık fatura da neyin nesi?
KATI ATIĞA 119 LİRA İSTENİYOR
Biraz dikkatli incelendiğimizde Konak Belediyesi'nin vatandaşa 87 lira 33 kuruş katı atık toplama bedeli çıkardığını görüyoruz. Büyükşehir Belediyesi'nin de 32 lira 16 kuruş kat atık bertaraf bedeli istediği anlaşılıyor. Daha önce Yeni Asır olarak haberlerimizde duyurduk.
Türkiye'de birçok belediyede bu katı atık toplama ve bertaraf bedelleri vatandaştan alınmıyor. Örneğin Denizli ve Bursa'da böyle... İzmir'de ise, adeta soygun yapar gibi astronomik paralar isteniyor.
VİCDANINIZ NASIL ELVERİYOR?
Buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'a sesleniyorum...
Pandeminin ağır koşullarında istenen bu bedel vicdansızlık değil mi? Sizin vicdanınız esnafa böylesine ağır bir fatura çıkarmaya nasıl el veriyor? Lütfen biraz insaf!
MAKUL SEVİYELERE ÇEKİLMELİ
Tamam belediyelerin buradan elde ettikleri gelire ihtiyacı olabilir ancak bunu hiç almayan belediyeler olduğu da unutulmamalı.
Bu bedeller hiç olmazsa daha makul seviyelere çekilmeli. Belediyeler en temel görevleri için bile vatandaşa böyle astronomik faturalar çıkaracaksa o zaman niye vergilerimizden de pay alıyorlar?
İSTEMEZÜKÇÜLER YİNE İTİRAZ EDİYOR
Deprem mağduru İzmirlilerin hak kaybına uğrayıp mağdur olmaması için İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde tüm partilerin oylarıyla yapılan imar düzenlemesine bile karşı çıkan zihniyet, İzmir'de taş üstüne taş konulmasına izin vermiyor. O düzenlemeye itiraz eden Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, şimdi de Bergama'da eski stadın yerine yapılacak millet bahçesine itiraz etti. Büyükşehir Belediyesi'nin de aynı şekilde itiraz ettiği göz önüne alındığında birbirlerinden pek farklarının olmadığı görülüyor. İzmir elbet bu zihniyetin oluşturduğu kısır döngüyü kıracak ve tekrar eski güzel günlerine dönecek.
ÜNLÜ SPEKÜLATÖRÜN KAÇAĞI İÇİN VALİLİK DEVREDE
Sizlere dün bu köşede ünlü borsa spekülatörü Halil Güvener'in Çeşme Ovacık'ta 1. derece doğal sit alanına inşa ettiği ve kaçak olduğunun tespit edilmesine rağmen 12 yıldır yıkılamayan şarap, zeytinyağı ve meyve suyu fabrikasından bahsettim. Çeşme Belediyesi en son geçtiğimiz 12 Nisan'da bu tesislerin yıkımı için harekete geçti ancak daha sonra yıkımı durdurdu. Belediye Güvener'e fabrikadaki makineleri söküp taşıması için 27 Temmuz'a kadar süre verdi. Bu durum, "Acaba 12 yıldır olduğu gibi yıkım şimdi de yapılmayacak mı?" sorularını beraberinde getirdi. Biz de dün bu köşede buna dikkat çektik.
Son aldığım habere göre, bu konuda İzmir Valiliği de devreye girdi. Valiliğin bu yıkımla ilgili inceleme başlattığını öğrendim.
Bunun soruşturmaya dönüştürülüp dönüştürülmeyeceğine bu inceleme sonunda karar verilecek. Bu demektir ki, çember artık iyice daralıyor...