Müge Anlı ile Tatlı Sert programı, sabırla Mehmet Karahan cinayetini çözmek adına ilerliyor... Anlı ve ekibi, Fatma Karadağ ve oğlu Alim'in her yeni bir gelişme karşısında takındıkları tavır, sorulara verdikleri yanıtlar, ekran başında da milyonları çileden çıkarmaya devam ediyor...
Manisalılar, çok yalan konuşan insanlar için aynen şu tespitte bulunurlar: "Bunlar, yalanı iğnenin üstünde tutan cinstendir!"
Ne yazık ki; Fatma Karadağ ve oğlu Alim de işlerine gelmediği konularda yalan konuşmaktan da geriye durmuyorlar! Yalanları da bir bir ortaya çıkınca ne hikmetse ya rahatsızlıkları nüksediyor ya da Fatma Karadağ eşarbını düzeltmek (!) için stüdyodan kaçıyor!
Açıkçası Müge Anlı ve ekibinin işi oldukça zor görünüyor çünkü, Fatma Karadağ'in ağzından sevgilisi Cemal Durmaz'la ilgili dımzık dımzık da olsa ne bir yeni bilgi ne de bir gelişme ortaya çıkarılıyor!
Bugün yayımlanan programda; Cemal Durmaz'ın yeni yeni marifetleri ortaya çıkarken, Fatma Karadağ'ın adını Osman Ceylan olarak açıkladığı bir MV tarafından hastanelerde yatarken hastanelerin arandığını, sözde arayan MV'nin TC'sini aradığı hastanelere verdiğinden söz etti. Fatma Karadağ, önceki programlarda da sevgilisi Cemal Durmaz'ın "Osman Ceylan" adını kullandığını söylemişti!
Açıkçası Fatma Karadağ, amiyane tabirle kedinin fare ile oynadığı gibi, kimi nereye göndermek, çekmek istiyorsa stüdyoda açık açık yapıyor! İlginç olan, her programda yüzlerce belki de binlerce defa "HAYIR" kelimesini kullanıyor oluşu! (Belki de bugüne kadar 5-10 milyon defa 'HAYIR' kelimesini kullanmış bile olabilir!)
Peki, konu 19. ve 20. dönem TBMM'de görev yapan aslen Manisa'nın Alaşehir ilçesinden olan Tevfik Diker'e nasıl geldi? Hatta Fatma Karadağ nasıl Tevfik Diker'i "akraba" falan ilan ediyordu?
Diker, programda adının geçmesine ilişkin Telegram Haber'e şu açıklamada bulundu: "Cinayete kurban gittiği öne sürülen Mehmet Karahan'ı tanırım. Büyük Türkiye Partisi'nden milletvekiliğine aday olduğum zaman Turgutlu'daki radyosuna konuk olmuş, siyasi hedeflerimizin, düşüncelerimizin Turgutlu halkına duyurulmasında yardımcı olmuştu. Seçim sürecinde Mehmet Karahan, annesinin evine de bizi götürmüştü. (Eşimde vardı yanımda) Net olarak hatırlayamıyorum ama, belki o gün orada Fatma Karadağ da olabilir. Mehmet Karahan'ın 2017 yılının başlarında yurtdışına gittiğini (Makedonya) Turgutlu'ya gittiğimde duymuştum. İlerleyen yıllarda Fatma Karadağ bana telefonla ulaştı ve can güvenliğinin olmadığını, kardeşini öldürenin Turgutlu'da dışarıda dolaştığını söyledi. Bende Fatma Karadağ'ın içinde bulunduğu durumu devletin en yetkililerine aktardım. Fatma Karadağ'ın bizlerle her hangi bir akrabalığı da söz konusu dahi olamaz. Araştırdım, annesinin soyadını taşıdığım dedemin köyü (Alaşehir) Kemaliye'den olduğunu öğrendim. Ayrıca tüm gelişmelere ilişkin belgeleri Müge Anlı'nın programına zamanında gönderdim."
Ayrıca Tevfik Diker, programda anılan ve Fatma Karadağ ile ilgili hastaneleri arayan milletvekili ile kendisinin uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını, Karadağ'ın adını söylediği milletvekilini de tanımadığını sözlerine ekledi.
Not: Tevfik Diker'in Müge Anlı'nın programına gönderdiği belgelere haberimizde yer verilmemiştir. Gazetecilik ilkeleri doğrultusunda konuyu ülke gündemine taşıyan ve yıllardır peşini bırakmayan Müge Anlı ve ekibinin, bu belgeleri açıklamasının daha doğru olacağını;
Fatma Karadağ'ın Tevfik Diker'e telefonla ulaşıp yaptığı görüşmede neler söylediğini de sanırım Tevfik Diker de telefonla programa bağlanıp birinci ağızdan söyler ve kayıtlara geçenlerde doğru bir şekilde ortaya çıkmış olur diye düşünüyoruz!