İzmir Dikili’nin Cumhuriyet Mahallesi üzerindeki Bahriye Üçok Caddesi sakinleri, istemedikleri halde asfaltlanan yollarda yaşanabilecek kazalara ilişkin eylem yaptı. Mahalle sakinleri bir an önce kaldırım ve geçit yapılmasını isterken, Dikili Belediyesine tepki gösterdi.
İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi üzerindeki Bahriye Üçok Caddesi sakinleri, yollarının asfaltlanması nedeniyle caddenin çevre yolu gibi kullanıldığını, araçların çok hızlı sürüldüğünü ve bu durumun da kazalara sebebiyet vereceğini belirterek eylem yaptı. Yapılan basın açıklamasına Dikili Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri de destek verirken; “Cadde mi, çevre yolu mu?”, “Bahriye Üçok Caddesi tehlike altında”, “Meskûn mahal mi, otoban mı?”, “Kaza geliyorum diyor”, “Göz göre göre ölmek istemiyoruz” yazılı dövizler açıldı, “Asfaltta ölüm, nedir bu zulüm”, “Asfaltta ölmek istemiyoruz”, “Başkan çöz bu işi” sloganları atıldı. Yapılan basın açıklamasında ise, “Trafik kazası nedeniyle yaralanmak, göz göre göre 'geliyorum' diyen kazalarda ölmek istemiyoruz. Evlerimizin arasından geçen caddeye yaya kaldırımı istiyoruz. Hız sınırını geçen araçların hızını kesecek her türlü tedbirin alınmasını istiyoruz” denildi.
“Başkan çöz bu işi”
26 Haziran 2020 tarihinde 87 mahalle sakini tarafından verilen dilekçenin hatırlatıldığı basın açıklamasında, “Bu dilekçede parke taşla kaplı olan caddemizin asfaltlanması halinde ortaya çıkabilecek sakıncaları dört madde halinde sıralamıştık. 'Mahalle içindeki caddenin asfaltlanması halinde trafikteki hız artacak, kamu düzenini bozacak, canlıların yaşam hakkını tehdit edecektir. Mahalle halkının olabilecekleri öngören tüm itirazlarına rağmen sosyal demokrat belediyecilik uygulamalarının çok uzağında, nedenini anlayamadığımız bir ısrarla asfalt dökülmüştür. Kot fark gözetilmeden yapılan asfalt, yayaların yürüyeceği bölümün aşağısında kalmasına neden olmuş, bu bir yıllık süre içerisinde yaya kaldırımı yapılmamıştır' demiştik" ifadeleri kullanıldı.
Belediye yetkililerine tepki
Dilekçe yazmaktan usandıklarını söyleyen mahalleliler, şöyle devam etti: "Artık trafik sesinden rahatsız oluyoruz. Ölüm korkusuyla, endişe içerisinde yaşadığımızı duyurmak istiyoruz. Özellikle büyük araçların çok hızlı geldiğini, yavaşlamadığını, meskûn mahaldeki caddenin deyim yerindeyse ‘çevre yoluna’, adeta ‘otobana’ döndüğünü duyurmak istiyoruz. Gecenin bir yarısında freni patlamış bir kamyonun ya da hız denemesi yapan motorların evimize girme riski ile karşı karşıyayız. Çocuk parkının olduğu alanda hız kesme sağlayan tedbirlerin alınmamış olması nasıl bir ihmalkârlık, nasıl bir vurdumduymazlıktır? Çocuklarımızın, torunlarımızın sokak hayvanlarının her an ölümle yüz yüze geldiğini duyurmak istiyoruz. ‘Öncelik hayatın’ anlayışına uygun davranmak için, yetkililerin sorumluluklarını uygulamaları için illa birinin ölmesi mi lazım? Güvende yürüyeceğimiz kaldırım istiyoruz. Hızı kesecek tedbirler alınmasını, yükseltilmiş yaya geçidi yapılmasını istiyoruz. Aksi takdirde oluşacak bireysel ve kamusal zararların sorumlusu siz olacaksınız. Bu sorumlulukların hesabını demokratik ve hukuki platformlarda sormakta bizim görevimiz olacaktır."
Basın açıklamasına belediye yetkilileri katılıp projelerini gösterdi. Vatandaşlar ise, “Şov yapmayın. Bunca zaman aklınız neredeydi? İlla ki insanlarımız mı ölecekti? Gençlerimiz mi ölecekti? Gelmişsiniz burada şov yapıyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.
"Başkan, ‘siz bana muhalif olanlar tarafından gönderilmiş kişilersiniz’ dedi"
Mahalle sakini Serap Acar, “Cumhuriyet Mahallesi'nde ne yazık ki yakın zamanda yaşanan bir olayda gençlerimizi kaybettik. Burada da aynı şeyler söz konusu olabilir. Tam bir yıl önce 'buraları asfalt yapmayın' diye dilekçe verdik. Belediye başkanı ile defalarca görüşme yaptık. Bütün bu başımıza gelecek olanları o dilekçede anlattık. Sözlü görüşmelerimiz de oldu. O dönemde belediye başkanı dilekçe veren mahalle sakinlerine, ‘siz bana muhalif olanlar tarafından gönderilmiş kişilersiniz’ dedi. Bunu 15 kişinin içerisinde bize söyledi. Halbuki her birimiz bu mahallede oturan sakinleriz. Asfalt konusundaki inadın nedenini hala anlayabilmiş değiliz” dedi.
Tekin Tanrıverdi ise, “Halkın talebini dinlemeyen bir belediyecilik anlayışına, 'sosyal belediyecilik anlayışı' denemez. Buradaki halkın hepsi toplanmış, dilekçe vermiş. Bu dilekçelerin doğrultusunda hareket etmesi gereken yetkililer, halkın benimsemediği işlere imza atmış. Amaçlarını anlamak mümkün değil” sözlerine yer verdi.