Bilindiği üzere; Devrik Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13.5 yıllık CHP Genel Başkanlığı serüveninde başardığı işlerin başında; CHP'nin logosuna "Mavi" renk katmak ve başına da "Yeni" eklemek geliyordu...
Y-CHP anlayışının en güzel örneklerini kuşkusuz yerel yönetimlerde görebilirsiniz...
Bunların başında da 15 yıl İzmir'de saltanat sürmüş Mustafa Tunç Soyer gelir... Soyer'in "sata sata" belediyecilik anlayışı, Seferihisar'da 10 yıl hüküm sürmüş, bu anlayış Devrik Kemal Bey tarafından başarılı bulunmuş olacak ki, Soyer de İzBB adaylığı ile ödüllendirilmişti.
Soyer'in Seferihisar belediye başkanlığı döneminde 10 yılda sattıklarından, Seferihisar belediyesinin kasasına 150 milyon TL civarında bir para girmişti... Bugün bu yerleri almaya kalkışsanız, en az cebinizde 20 milyar gibi bir keş paranız olması gerekiyor...
Soyer, "sata sata" belediyecilik anlayışını İzBB'de de sürdürdü... 5 yılda İzmir büyükşehir belediyesinin Bin 200'e yakın taşınmazını sattı... Eleştirilince; tıpkı Seferihisar dönemindeki gibi, sıkılmadan satmak zorunda olduğunu açıklayarak "Kaynak Yarattım" laflarına sığınmıştı...
Malumunuz; Soyer'den geriye Seferihisar'da sadece Salyangoz Logosu (Cittaslow) kaldı... Unutmadan, Soyer'in 5 yıllık İzBB döneminden geriye İzmir'e bıraktığı Metropol Salyangoz Logosu'ndan (Metropol Cittaslow) mevcut İzBB başkanı Cemil Tugay'ın haberi var mıdır ya da ne işe yaradığını biliyor mudur orasını bilemiyoruz ama;
Sizin anlayacağınız Soyer'in İzmir'deki sata sata 15 yıllık belediyecilik faaliyetlerinden geriye kalan en güzel ve en somut eserler, iki adet Salyangoz Logosudur diyebilirsiniz... (Atlamadan, mozzarella peynir imalatı var birde.)
CHP'deki yerel yönetimlere bakış anlayışı da değişmediği sürece; ha Çeşme belediyesi ha Bornova belediyesi taşınmazlarını satmaya başlamış...
Mesele, kaynak yaratmak değil ki!
Günü kurtarmak!
Bunun da en güzel ve kolay yolu, varsa elinde avucunda taşınmaz, sat ve günü kurtar... İyi de nereye kadar bu belediyeler sata sata yönetilecekler?
Tamam, Devrik Kemal Bey, 13.5 yılda yerel yönetimlere yönelik ciddi politikalar üretemedi... Bu aşikar ortada ve biliniyor... Değişimci Özgür Özel'in yerel yönetimlere bakışı net olarak biliniyor mu? Hala Devrik Kemal Bey'den fikir alan ve almaya çabalayan Özgür Özel'in, parti içindeki iktidarının dışında, tel tel dökülen yerel yönetimleriyle, iktidara yürümesi, iktidara gelebilmesi mümkün olabilir mi?
Temsil, CHP'li belediyelerin kadük kalmış gelirleri yok mudur?
Bize göre vardır!
Neden bunları canlandırmak akıllarına gelmez de; kestirmeden, eldeki avuçtakini satarak gelir elde edip, günü kurtarmayı yeğlerler?
Çeşme belediyesi arazi satışına çıktı... Çok kıymetli bir yer olmalı ki; kimin alacağının da "gizli" kalmasına özen gösteriliyor ve bu 3805 M2'lik arazi "Kapalı Zarf" usulü teklifle satılması planlamış!
Çeşme belediyesinin bu yeri satacağından ya birilerinin çoktan haberi var ya da bu ilana adet yerini bulsun cinsinden çıkıldı!
Tabii ki ilan edilecektir!
Fakat, 5 milyona köpek kulübesi koyacağınız bir arsanın dahi alınamadığı böylesi bir bölgede; bakalım bu arazinin şanslı talihlisi kim olacak?
Bir tarafınız Paşa Limanına bakacak... Bir tarafınız Ege Denizine...
En az 8 tane de villa kondurulduğu var sayıldığında; villa başına 25 milyon TL arsa maliyeti çok mu?
Üstlerine de tanesine 25 milyon harcayarak villalar yapıldığında; maliyetleri çıkar 50 milyona... Abartmıyoruz; bu villalar da tanesini 100 milyondan akşamdan sabaha satılmaz mı?
Satılır!
Sayın başkan Lal Denizli Hanım... Bizim size akıl vermek ne haddimize... Fakat, Aziz Bey'in Uzundere'de İzmir'in güvenilir ve marka bir şirketiyle gerçekleştirdiği sosyal konutlar projesi önünüzde duruyor... Gerçi bu sosyal konutların alayını eksik olmasınlar Soyer sattı...
Bu şirketle, kat karşılığı bir işbirliğine girdiğinizde... En basit haliyle; yüzde 50 yüzde 50... Elinize geçer 4 adet villa... Ve sattığınızda, bunlardan elde edeceğiniz gelir de araziyi satarak elde edeceğiniz gelirin bir anda 2 katına çıkar...
İnşaat sektörü de artık eskisi gibi değil... Sektörde, projenin yüzde 35'i kasaya düşmeden temel atanda yok artık!
Sizin anlayacağınız; yeter ki siz belediyenize kaynak yaratmak için kafa yorunuz!
Yoksa 40 bin çeşit kaynak üretebilecek bilgi ve becerilere de sahip olduğunuzu da düşünüyoruz...
Kısacası, Y-CHP zihniyetinden ve Soyer'in izinden yürümemenizi öneririz!
Çünkü, satmak çözüm değil!
Yeter ki siz ekonomik sorunların üstesinden yeni yeni kaynaklar yaratarak gelmeyi kendinize şiar eyleyin!
Var da bugün satabiliyorsunuz...
Ya yarın satacak bir mal kalmadığında!!!???
Ne yapacaksınız; Çeşme belediyesinin kapısına kilit vurup, "benden bu kadar" mı diyeceksiniz?
Merak buyurmayınız; 48 saati geçmez, Çeşme belediyesinin kadük kalmış gelirlerini de buradan sıralayabiliriz...
Yeter ki siz Çeşme halkının yararına işler yapacağım deyiniz!