Drina Nehri'nin Visegrad'daki bölümünün yüzeyi bir kez daha çöp ve plastik atıklarla kaplandı.
Bölgedeki yoğun yağışların da etkisiyle büyük kısmı Sırbistan ve Karadağ üzerinden gelen, çoğunluğu plastik şişelerden oluşan tonlarca çöp, nehrin Visegrad'dan geçen bölümünde yüzeye yığılıyor.
Yerel yönetim, "ekolojik felaket sinyali" veren Drina Nehri'nin temizlenmesi için kepçe ve kamyonlarla çalışsa da bu çaba yetersiz kalıyor.
Bosna Hersek'te faaliyet gösteren "Eko Akcija" Derneği Başkanı Anes Podic, AA muhabirine, nehirdeki durumun Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ'ın ortak sorunu olduğunu söyledi.
Podic, "Şiddetli yağmurlardan sonra nehrin seviyesi yükseldiğinde su, çoğu doğadan ve kıyılarda bulunan resmi atık depolarından çöpleri taşıyor. Bu sorun gerçekten çözümü çok kolay olmayan büyük bir problem." dedi.
"Nehirden gelen çöpler, hesaplanamaz sonuçlarla besin zincirimize giriyor"
Yaşanan durumu medya dışında kimsenin gerçek anlamda takip etmediğine dikkati çeken Podic, atılması gereken ilk adımın nehir kenarlarında bulunan atık depolarının kaldırılması olduğunu vurguladı.
Podic, "Bu, sadece Drina'nın sorunu değil. Burası, hidroelektrik santralimiz ve büyük bir barajımız olduğu için daha çok dikkati çekiyor. Bosna Hersek'teki diğer nehirlerde de benzer sorunlarımız var. Nehirlerimiz atıklarla dolu ve Sırbistan ve Karadağ'da da durum benzer." ifadelerini kullandı.
Drina Nehri'nden çıkarılan çöplerin Visegrad'daki resmi olmayan alana atıldığını belirten Podic, kentteki birçok sahanın "çöp deposu" ilan edildiğini ve bunun başlı başlına ekolojik bir sorun olduğunu savundu.
Nehirdeki çöplerin, havzada yer alan, neredeyse tüm Bosna Hersek'in beslendiği tarlaları da olumsuz etkilediğine dikkati çeken Podic, şu değerlendirmede bulundu:
"Nehirden gelen çöpler, hesaplanamaz sonuçlarla besin zincirimize giriyor. Gıda kontrollerinin yetersiz olması nedeniyle ne yediğimizi gerçekten bilmiyoruz. Düzensiz atık imhası ise insanların sağlığı açısından büyük sonuçlar doğurabilir."
Bosna Hersek ile Sırbistan ve Sırbistan ile Karadağ'ın siyasi sorunlarla sürekli karşı karşıya geldiğine işaret eden Podic, üç ülkeyi de ilgilendirmesine rağmen siyasilerin çevre kirliliği konusunu asla masaya yatırmadıklarını söyledi.
Nehrin yüzeyini çöpler, ağaç ve araba parçaları kaplıyor
Turkuaz mavinin yerini plastik şişeler ve çöplere bıraktığı nehir, adeta "yüzen bir çöp" olarak kentten süzülüyor.
Çevre duyarlılığının insan ve doğal yaşam için ne kadar vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gözler önüne seren nehrin durumu, yıllardır devam eden çalışmalara rağmen değişmiyor.
Nehri kaplayan çöplerin arasında tıbbi atıklar, ağaç ve hatta araç parçaları da yer alıyor. Önceki yıllarda da benzeri yaşanan ve ülkede "ekolojik felaketin sinyali" olarak adlandırılan sorun, kısa vadeli çözümlerle giderilmeye çalışıldığı için her yıl aynı dönemde tekrarlanıyor.