Başkan Tugay rakam verdi, DSİ'yi eleştirdi: 360 bin kaçak kuyuya göz yumuluyor!

İzmir Kooperatifçilik Buluşmaları’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, tarım kooperatiflerinin önemine dikkat çekti. İzmir’deki kaçak kuyuların ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Tugay, DSİ verilerine göre 94 bin ruhsatlı kuyuya kar

Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar başlıklı İzmir Kooperatifçilik Buluşmaları İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZTO, İzmir Ticaret Borsası (İTB), İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ve Ulusal Tarım Gıda Birliği (UTGB) tarafından gerçekleştirilen buluşmalarda tarımsal kooperatifçiliğe dair konuşmalar ve paneller gerçekleştirildi.

‘SU VE KURAKLIK BİZİM İÇİN BİR NUMARALI KONU’
Açılış konuşmasında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilk olarak su ve kuraklığa değinerek, “Bugün aslında şehrimizin kent kültürü ve geleneğinde önemli yer bulmuş kooperatifçiliği konuşmaya geldik. İzmir’de 300’e yakın tarımsal kalkınma, sulama, hayvancılık, süt kooperatifleri mevcut. İçlerinde Türkiye’ye örnek gösterilecek kooperatiflerimiz var, onlarla gurur duyuyoruz. Dünyanın özellikle tarım, gıda gibi konularda sürdürülebilir bir yaşam için ihtiyaç duyulan konularda ciddi problemler var. Bir dizi problem yaşıyoruz. İklim krizi kaynaklı olduğunu bildiğimiz kuraklık ve yağış yetersizliği var. Bu konu şu anda bizim için bir numaralı önemli konu. Görmezden gelinemeyecek ve plansız bir şekilde yürütülemeyecek bir konu. Su rezervlerini daha planlı kullanmakla ilgili çabalarımız var. Bunlar hükümet düzeyinde de düşünülüyor. Bakanlıklarla ve Su İşleri ile uyum içerisinde bu çalışmaları yürütme gayreti içindeyiz” dedi.

‘İZMİR’DE 1 MİLYONA YAKIN BÜYÜKBAŞ VAR VE SU TÜKETİMİ ÇOK YÜKSEK’
Su tüketiminin artışına değinen Tugay, “2025 yılı kaydedilmiş en kurak yıl. İzmir’de de insanların ortalama su tüketimi son on yıl içerisinde iki katına çıkmış durumda. Su yüzde 70 tarımda kullanılıyor, yüzde 20 sanayide, kalan kısmı da şehirlerde kullanılıyor. Böyle bir tabloda neyin önemli ve öncelikli olduğunu belirlememiz ve plansızlıktan kaynaklanan kayıpların olduğunu ölçmemiz lazım. Tarımda suyun kullanımıyla ilgili ciddi hatalar olduğu çok açık. Şehrimize özel bir durum; büyükbaş hayvancılık yoğun yapılıyor ve ciddi bir tüketime sahip. 1 milyona yakın büyükbaş hayvan var ve Türkiye’de ikinci sırada. Yem olarak mısır silajı ekiliyor, bunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiği çok açık” ifadelerini kullandı.

‘GRİ SU KULLANIMIYLA SULARI YÜZDE 30 GERİ KULLANILABİLİR HALE GETİRECEĞİZ’
Suyun daha verimli kullanılması için gri su konusunda yaptıkları çalışmalara değinen Tugay, “Önümüzdeki günlerde yoğun bir şekilde arıtma sularının ve gri suların yeniden kullanımıyla ilgili bir çaba içinde olacağız. Buna dair her gün toplantı yapıyoruz. Mevzuatı inceledik ve başvurularda bulunduk. Gri su ile peyzaj alanları, rezervuar ve tarımsal sulamada kullanacağız. Kullandığımız suyun yüzde 30’unu yeniden kullanılabilir hale getireceğiz” dedi.

‘360 BİN KAÇAK KUYU VAR VE DSİ GÖRMEZDEN GELİYOR’
İzmir’de yeraltı sularına değinen Başkan Tugay, “İzmir’in yeraltı su rezervleri ile ilgili yeterli dokümantasyon yok. Hidrojeolojik haritalara ihtiyaç var. Yapılan çalışmalar ihtiyacı tam karşılamıyor gibi görünüyor. Yeraltından su çekiyoruz ama ruhsatlı ve ruhsatsız yeraltından su çekimi var. Bir süre sonra orada da sorun yaşayacağız. Hangi rezervi ne kadar tüketiyoruz bilmemiz lazım. İzmir’in tüm havzalarında haritalandırma çıkaracağız. DSİ’den elde edilen verilere göre ruhsatlı 94 bin kuyu var. Bunun dört katı kadar ruhsatsız ve izinsiz kuyular var. DSİ bu konuda yetkili ama işin sosyal boyutuna bakmak lazım. Tarımda kullanan yurttaşlar sorun yaşayacağı için doğrudan müdahaleden kaçınıyorlar. Kaçak kuyulara göz yumulmaması lazım. 360 bin kaçak kuyudan bahsediyorum, korkunç bir rakam. Bu sorunlarla ilgili muhatap gördüğümüz kurumlar kooperatiflerimiz. İzmir’in tarımını ileriye götürmek için irade gösterdiklerini biliyorum. Üretici ve vatandaş arasında önemli köprüler bizim için. Çalışmalarımızı kooperatifler ile beraber yapmak istiyoruz. Geçmiş başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum kooperatif çalışmaları için. Sadece destek olmak değil bilinçlenmek için de görüşmeler gerçekleştirmemiz lazım. 100 bin hane tarımla geçiniyor. İşlerini sürdürebilmeleri için buna ihtiyacımız var” dedi.

‘İZMİR’DE TOPRAĞIN ORGANİK İÇERİĞİ KAYBEDİLMİŞ DURUMDA’
Toprağın kirlenmesine dair konuşan Tugay, “Çok konuşulmayan önemli bir konu toprağın kirlenmesi. Bu konuda planlı ve bilinçli davranmadığımızı görüyoruz. Toprağın organik içeriği kaybedilmiş durumda. Daire Başkanlığı toprak analizleri yapıyor. Havzalarda toprakların kalitesiyle ilgili önemli veriler var. Gecikmeden bunu maksimum düzeye çıkaracağız. Ne bulacağımızı biliyoruz. Sulamadan ürün seçimine kadar tarım tekniklerinden toprağı doğru beslemeye dair doğru şeyler yapmamız lazım” diye konuştu.

‘KÖYDEN GÖÇ KADERİNİ DEĞİŞTİRMEMİZ LAZIM’
Kırsal bölgelerin cazibesi sebebiyle insan gücü kayıplarının yaşandığını belirten Tugay, “Tarım yapılan alanlarda sürekli insan gücü kaybı yaşanıyor. Tarımla uğraşanların yaş ortalaması 55 ve gittikçe daha da artıyor. Bunun önemli bir nedeni kırsal bölgenin sosyoekonomik olarak yeterli denetlenmiyor olması. Beydağ’da bir köydeydik; çocuklarımızı burada tutamıyoruz, şehirde asgari ücretle çalışmayı tercih ediyorlar dediler. Bu kaderi değiştirmemiz lazım. Şehir merkezinde bu kadar yoğun bir şekilde yerleşmek bir tarafıyla sağlıksız ve diğer tarafıyla doğal yapımızı bozan bir şey. Bizler sahip olduğumuz toprak ve kırsal bölgeyi daha iyi hale getirip, insanların orada mutlu ve refah içinde yaşamasını sağlamamız lazım. Kırsal bölgenin gelişmesi, kalkınması için çalışmalar yapıyoruz. Bazı kararlarla bu süreci götürmemiz lazım. Dünyanın pek çok yerinde köyler insanların yaşamak istediği yerler” dedi.

‘KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİ İZMİR İÇİN RİSK OLABİLİR’
İklim krizi sebebiyle gündeme gelen kahverengi kokarca böceğinin İzmir için de risk olabileceğini belirten Tugay, “İklim krizi sebebiyle tarımsal üretimi etkileyen yeni hastalık ve mantarlar var. Kahverengi kokarca böceğinden bahsediliyor, fındık üretimini ciddi derecede bozmuş durumda. Marmara Bölgesi’nde bağcılığı etkiliyor. İzmir için de bir risk deniyor. Hepsine hazır olmamız, planlı bir şekilde davranmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘TARIM KREDİ’YE GÖRE İZMARLAR’DA DAHA UYGUN SATIŞ YAPIYORUZ’
Sadece üretim değil tüketim kooperatiflerinin de önemine değinen Başkan Tugay, “Sadece üretimde değil, tüketimde de kooperatifleşme anlayışını savunuyorum. Demode görenler var, sektöre hâkim güçlere karşı kooperatif en önemli yapı. Bizler Büyükşehir Belediyesi olarak İzmarları açmaya başladık. Sene sonuna kadar 20 tane marketimiz olacak. İnanılmaz bir talep karşılıyor, arkadaşlarımız yetiştiremiyor. Tarım Kredi Kooperatif marketlerine göre karşılaştırmışlar haberlerde, daha uygun satış yapıyoruz. Biz marketçilik yapmaya çalışmıyoruz. Tüccar alım yaptığı zaman kimin kendisiyle rekabet ettiğine bakıyor, rekabet yoksa piyasayı istediği gibi yapıyor. Kamunun yanında olan güçlere ihtiyaç var. Tüketim kooperatifleri yaygınlaşmalı” dedi.

‘ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR DAHA İYİ OLACAK DEMEK HAYALCİLİK’
Gelecek için senaryonun daha kötü olduğunu belirten Tugay, son olarak şunları söyledi:

Önümüzdeki yıllar için daha iyi bir noktaya gitmediğimiz kesin. Önümüzdeki yıllar içinde daha iyi gideceğine inanmak hayalcilik. Hep beraber sahip çıkacağız ya da önümüzdeki günlerde felaketlere hazırlıksız olacağız. Biz kooperatifçiliğin bundan sonra daha fazla destekçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. Şehrin bir gıda konseyi oluşturarak takip etmekte kararlıyız. İzmir’in Türkiye için değil, dünya için örnek gösterilebilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Yetiştirdiği insanları kaybediyor ama kendi dönemim içinde bilim ve sanat şehri olabilmesi için, kendi çocuklarını kaybetmemesi için ne gerekiyorsa ben üzerime düşeni yapacağım. Birlikte çalıştığımız insanlara yürekten inanıyorum.

İZMİR Haberleri

Şehzadeler Belediyesi'nin yeni başkanı belli oldu!
Kooperatifteki "devir" gerilimine Büyükşehir'den açıklama: Çalışmalarımızın engellenmesine izin vermeyeceğiz!
Aslanoğlu’na kooperatif mağdurlarından yanıt: Anası ağlayan biziz!
AK Partili Kaya "Balçova Arsa Mağdurları" üzerinden CHP'ye yüklendi: Yarım asırlık mağduriyetin nedeni zihniyet!
Memurlar iş bıraktı: Hükümete 'bütçe' ve 'zam' tepkisi!