Bir ilin siyasi kaderi bir insana havale edilmişse; o partiye neden gidilir de üye olunur?
CHP Aydın'da yaşanılan Bülent Tezcan krizinden söz ediyoruz!
İBB Ekrem İmamoğlu'na göre; Aydın adayları için Bülent Tezcan ne derse o olacakmış!
Tezcan, değişimciymiş... Değişime de çok büyük emekler verdiği için de o ne derse o olurmuş!
Temelinde; CHP'de en büyük krizin adı: Ekrem İmamoğlu...
İzmir'de krizin adı: Veli Ağbaba...
Muğla'da krizin adı: Seyit Torun...
Aydın'da krizin adı: Bülent Tezcan...
(...)
İsmini verin; o ismin nerede "kriz" yarattığını yazalım!
Dikkat ederseniz, "Değişimcilerin" de değişmediği, Kemal Bey'in miras bıraktığı aday belirleme sisteminin izinden ve üstüne koyarak gittikleri görülmüyor mu?
Belki Kemal Bey'in döneminde daha büyük krizlerde yaşanılıyordu ama, Kemal Bey renk vermediği için bu kadar medyaya düşmüyordu...
Dün öğle saatlerinde Özel-İmamoğlu arasında yapıldığı iddia edilen telefon görüşmesi; İstanbul ilçe adaylarının açıklanmasının ötelenmesine neden oldu...
Ardından, birinci derece gerekçe olarak MV Can Atalay'ın hukuki süreci gösterildi...
İyi de MV Can Atalay'ın hukuki süreci, CHP'yi neden bu kadar ilgilendiriyor ve gündemlerinin birinci maddesi olabiliyor?
Peki, ülkede hukuki haksızlığa uğramış bir tek Atalay mı var?
Koruyup kollanan CHP'li belediye başkanlarını nereye koyacağız?
Hukuki haksızlığa uğradığını iddia eden CHP'li belediye başkanları yok mudur?
Kemal Bey'in Berberoğlu ve Erdem için verdiği mücadeleyi unutacak mıyız?
Ya da ihaleye fesat karıştıranları TCK 235'ten cezaevine girmekten kim kurtardı? CHP değil mi?
Mitinglerde üyelerini, vatandaşları hak, hukuk, adalet diye bağırttıracaksın, iş aday belirlemeye geldiğinde şehirleri, ilçeleri 15-20 yandaşına parselleyeceksin!
Aydın, Bülent Tezcan'dan,
İzmir, Veli Ağbaba'dan,
(...)
Sorulur diyeceksin!
Ardından da demokrasiden söz edeceksiniz!
Evet...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel çok zor günler yaşıyor... İBB İmamoğlu'nun derdi başka...
Ancak, sayın Özel'in önünde bu işleri düzelteceği 10 günü kaldı!
Gün geçtikçe de işler sarpa sarıyor, krizler büyüyor!
Bu yüzden sayın Özel krizleri çözmek istiyorsa, krizi yaratanların da gözünün yaşına bakmadan "çek elini" diyebilmeli!
Yoksa, 15 Ocak'tan sonra bu işler öyle bir güzelleşecek ki... Orasını sormayınız!
Not: Sayın Özel, Bülent Tezcan, Didim için iki isim arasında gidip geliyormuş... Sabah kalktığında adayım Mustafa Bekar... Akşam yemeğinde de başlıyormuş adayım Başak Kamacı demeğe... Sayın Özel, lütfen şu Didim'e bir el atınız; diğer 16 aday adayı içinde küsüp Kuala Lumpur'a gidecek olanlar var!