Kazının bilimsel danışmanı ve koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Bilgin: "Burada yaptığımız çalışmalarda özellikle seramik buluntular, bize sahne binasının da tiyatroyla eş zamanlı olarak tasarlandığını ve yapıldığını gösterdi. Sahne binası da yine Helenistik dönem özelliklerini gösteren ve fazla değişmeden günümüze kadar ulaşmış ilginç bir örnek olarak karşımıza çıktı"
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır: "Antik kentin tiyatro sahnesinin arkasında 4, tiyatronun yanında 1 yeni odanın bulunması önemli bir gelişme. Helenistik döneme tarihlenmesi de Apameia'nın önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor"
Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesindeki Apameia Antik Kenti antik tiyatrosunda yürütülen kazı çalışmalarında Helenistik döneme ait olduğu değerlendirilen 5 oda bulundu.
Tarihi İpek Yolu ile Kral Yolu'nun kesiştiği noktada yer alan Apameia Antik Kenti, Frig, Pers, Seleukos ve Roma uygarlıklarından önemli izler taşıyor.
Antik kentin tespit edilen "en önemli" mimari yapısı antik tiyatrodaki kurtarma kazısı, Afyonkarahisar Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Müze Müdürlüğü, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) iş birliğinde, Dinar Kaymakamlığı ve Belediyenin desteği ile beş yıldır sürdürülüyor.
Kazının bilimsel danışmanı ve koordinatörü AKÜ Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Bilgin, AA muhabirine, bu yılki kurtarma kazısı çalışmalarının haziranda başladığını, aralık sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
Çalışmalarda antik tiyatronun sahne kısmında yoğunlaştıklarını dile getiren Bilgin, şu değerlendirmede bulundu:
"Sahnenin arka bölümünde daha önce üst kısımları gözüken duvarların işlevini anlamak adına burada zaman harcadık. Bu kısımda yaptığımız çalışmalarda sahneye ait 4 oda tespit ettik. Bu bizim için önemli bir tespitti. Burada yaptığımız çalışmalarda özellikle seramik buluntular, bize sahne binasının da tiyatroyla eş zamanlı olarak tasarlandığını ve yapıldığını gösterdi. Sahne binası da yine Helenistik dönem özelliklerini gösteren ve fazla değişmeden günümüze kadara ulaşmış ilginç bir örnek olarak karşımıza çıktı."
Bilgin, sahneden gelen seramik buluntuların da 3. yüzyılın sonu ile 1. yüzyıla tarihlendiğini vurguladı.
Sahne haricinde kazıda antik tiyatronun geçen yıl kuzeyinde bulunan duvarın işlevini anlamak adına orada da çalışma yaptıklarını anlatan Bilgin, "Burada da duvarın doğu kesiminde, girişi kuzeyden olan bir oda daha tespit ettik. Buradan gelen buluntulara baktığımızda da mekanın yine Helenistik dönemle ilişkili olduğunu tespit ettik. Bu bağlamda geçen yılki görüşlerimizi doğrulamış olduk. Ayrıca, oda içerisinde fresk parçaları bulduk. Dolayısıyla söz konusu buluntular, odanın içerisinin Freskli ve boyalı olduğunu göstermiş oldu. Büyük ihtimalle tiyatroyla da organik bir bağı olan bir yapı olarak karşımızda duruyor. İlerleyen kazı çalışmaları tiyatronun bu kısmındaki bu odanın da hangi işlevle yapıldığını gösterecek." diye konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır da Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Apameia Antik Kenti'nde 5 yıldır süren kurtarma kazısında her geçen gün yeni verilere ulaşıldığını söyledi.
Bunun Afyonkarahisar'ın kadim medeniyetler şehri olduğunu gösterdiğini vurgulayan Tanır, "Antik kentin tiyatro sahnesinin arkasında 4, tiyatronun yanında 1 yeni odanın bulunması önemli bir gelişme. Helenistik döneme tarihlenmesi de Apemeia'nın önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Ayrıca, buradaki kazı çalışmalarına Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğümüz de maddi destek sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Kazılar ivme kazanarak devam ediyor"
Dinar Kaymakamı Selami Kapankaya da Apameia Antik Kenti'nin çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığı için "kralların şehri" olarak adlandırıldığını aktardı.
Antik kentteki kazıların 5 yıl önce başladığına ve sürekli takip edildiğine dikkat çeken Kapankaya, "İlçemiz tarım başta olmak üzere pek çok alanda çok iyi konumda. Ancak biz Dinar'ın turizmde de Türkiye ve dünyada tanınması için Apameia'daki kazı çalışmalarını önemsiyoruz. Kazılar ivme kazanarak devam ediyor. İlçemizin girişinde ve antik kentin sit alanında bir kazı evimiz var. Burayı da sadece kazı evi olarak teşkilatlandırarak, bazı arkeolojik eserleri sergilemeyi düşünüyoruz. Hem ziyaret merkezi olsun hem de bilimsel çalışmalar, araştırmalar, paneller ve seminerler düzenlensin istiyoruz. Hatta orada uygun bir noktaya da karşılama merkezi oluşturmayı istiyoruz." sözlerine yer verdi.