Öncelikle; CHP'nin başında "Genel Başkan" sıfatını taşıyan birisi var mıdır?
Varsa...
Biz olduğunu falan düşünmüyoruz!
Olsaydı... En azından Mustafa Tunç Soyer adlı belediye başkanının Seferihisar'da 10 yıl, İzmir Büyükşehir'in başında 4 yıldır sattıklarından bir tanesinden dahi olsa haberi olmaz mıydı?
"Neden satıp duruyorsun" diye sormaz mıydı?
Kemal Bey, genel başkanlık Ankara'dan kalkıp Kordon'da Tarkan konseri dinlemeğe benzemez! Hele ki; o oturduğunuz koltuk da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuysa... Hakkını da fazlasıyla vereceksiniz demektir!
Gel gör ki, Kemal Bey'in 13 yıllık genel başkanlığı belediye başkanlarına kol kanat gerip, toz kondurmamakla geçti!
Peki, hep böyle mi işleyecek bu çark Kemal Bey?
28 Mayıs'tan sonra da o koltuğu işgal etmeyi düşünüyor musunuz?
29 Mayıs, CHP'nin sizden kurtuluş günü olmasın sakın!!!
Tıpış tıpış mı gitmeyi düşünüyorsunuz ya da seve seve mi?
Özetle; altı üstü bir belediye başkanına "ne yapıyorsun" dahi diyemeyen bir organizma, bu ülkeyi nasıl yönetebilir?
Kısacası, 5 yaşındaki çocukların bile bildiği "Muharrem İnce kumpası"nı Rusya'ya yıkmaya kalkışan bir düşüncenin her tarafı siyasetçi olsa ne yazar!
Buyurun o zaman Mustafa Tunç Soyer'in İzBB'deki satış panosuna:
Yalnız; bu yeni satılacak dairelerin 31 tanesi listede "Dolu" olarak belirtilmiş!
Demek ki bu 31 dairenin içinde yaşayanlar var!
O zaman; daireler satıldığında, içindekileri İzBB mi yoksa yeni mülk sahipleri mi çıkartacak?
Diyelim ki aldığınız daire dolu çıktı!
İçindekine kiraya mı vereceksiniz ya da çık evimden kardeşim mi diyeceksiniz?
4 Yıldır yazmaktan bizler bile bıktık ama... CHP'yi yönettiğini sananlardan bir tanesi de olsa bunları görmedi, görmek istemedi!
Şimdi kalkmışlar memleket yöneteceklermiş!
Sen önce İzmir'e bir bak, nasıl yönetildiğini bir gör; ondan sonra kalkış memleket yönetmeğe!
Aşkla İzmir... Aşkla...