SELMA ARTAR
Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Müfettişi tarafından 2017-18 yılını kapsayan inceleme sonucunda hazırlanan rapora göre Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme A.Ş'nin tapu bedelleri ile satış bedelleri arasındaki farkların yaklaşık 20 milyon euroyu bulduğu iddia ediliyor.
Çeşme Belediyesi ve özel sektör işbirliği ile devam eden proje kapsamında tamamlanan konutların satışı sırasında da yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları gündeme gelmiş, satış bedelleri ile tapuda gösterilen bedeller arasındaki büyük farklar, haksız kazançların bazı şahıslara aktarıldığı iddialarına neden olmuştu. Bu yolla en az 20 milyon Euro'luk şaibeli bir meblağın ortaya çıktığı iddia edilmiş, ayrıca bazı taşınmazların usulsüz şekilde belirli kişilere geçirildiği ve bir şirket yöneticisinin akrabasına usulsüz ödemeler yapıldığı iddiaları, hukuki süreçlere taşınmıştı.
Bazı şirket ortakları, bu iddiaların araştırılması için Çeşme Belediyesine yazılı başvurular yapmış ve şirket kayıtlarının denetlenmesini talep etmişti. Ayrıca, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılmış ve Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu. Vergi incelemelerinde de satış bedelleri arasındaki tutarsızlıkları doğrulayan bulgulara rastlanmış, gayrimenkulleri tapuda değerinin çok altında göstererek satıp çok ciddi vergi kaybına neden olmuş ve hem kendi ortaklarını hem de şirket ortağı olan Çeşme Belediyesi’ni ciddi şekilde zarara uğrattığı bildirilmişti.
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, şirketin eski ortaklarından biri tanık olarak dinlenirken, şirketin inşaatını yaptığı Filika Evleri'nin satışı sırasında büyük bir vergi kaybı yaşandığı belirtiliyor. Rapora göre, 2017 ve 2018 yıllarında gerçekleştirilen ev satışlarıyla belirlenen emsal değerler arasında 52,5 milyon TL'lik (o günkü kurla yaklaşık 12-13 milyon Euro) bir fark bulunmuş. Bu miktarın elden kayıtsız olarak tahsil edildiği, ancak bazı şirket ortaklarına verilmediği iddia ediliyor.
Şirketin o dönemdeki ortaklarından Dr. Fahri Yıldız, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde verdiği ifadede, şirketin toplam kaybının 20 milyon Euro olduğunu bildirmişti. Dikkat çeken bir diğer nokta, bu dönemde şirketin Yönetim Kurulu Başkanı'nın aynı zamanda Çeşme Belediye Başkanı olması.
2019, 2020 ve 2021 yıllarının vergi incelemeleri henüz tamamlanmadığından, daha fazla kayıp olasılığı ihtimali de gündemde.
Çeşme Belediyesi, bu projede hem uygulayıcı hem de onaylayıcı pozisyonda olması nedeniyle eleştirilerin odağında kalmaya devam ediyor. Bu projede rant paylaşımı ve yolsuzluk iddiaları, belediyenin itibarını ciddi şekilde zedeliyor.
Daha önceki iki belediye başkanı da tüm bu süreçler yaşanırken sessiz kalmayı tercih etti. Şimdi gözler, Çeşme Belediyesi'nin yeni yönetiminde.
Bu yönetim, ortak olduğu şirketin malları yağmalanırken acil önlem alıp kamu hisselerine sahip çıkacak mı? Yoksa selefleri gibi sessiz kalarak bu yağmaya göz mü yumacak?
Çeşme halkı ve ilgili paydaşlar, bu sorunun cevabını merakla bekliyor. Yeni yönetimin alacağı tavır, Çeşme Belediyesi'nin gelecekteki itibarını ve güvenilirliğini belirleyecek.