İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe kendisi hakkında açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu’ya yanıt verdi. Boztepe, “Hayatım boyunca kimsenin kuklası olmadım. Birilerine yaranma derdini bırak da Kentin sorunlarıyla ilgilen” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu’nun AK Parti ve İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis grubuna yönelik sarf ettiği sözlere yanıt gecikmedi. Özusluslu’nun hakkında konuştuğu isimler arasında bulunan Büyükşehir Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe açıklamalara sert tepki gösterdi. Özuslu için, “sahibine yaranma derdine girmiş erk müşkülü” sözlerini kullanan Boztepe, “Hayatım boyunca kimsenin kuklası olmadım. Birilerine kendini göstermeyi bırak, yaranma derdinden kurtul da kentin sorunlarıyla ilgilen” dedi.
AK Partili Boztepe şunları söyledi:
“Uzun bir zamandır bir fırsat bekliyordum. Bu fırsatı bana verdiği için kendisine çok teşekkür ederim. İlk önce bir insan bakın siyasetçi demiyorum kendinden büyük laflar etmeyecek. Sayın Özuslu boyunu aşan laflar etmiştir. Kendi meclis grubunda, partisinde, il ve ilçe yönetimlerinde ve ekip arkadaşlarının arasında bile saygı göremeyince bizim üzerimizden kendini gösterme çabasına girmiştir. Cumhur ittifakı üzerinden, arkadaşlarımız üzerinden, siyaset yapmaya yeltenmiştir. Yani kendisini ispatlamak istemiş, grup başkan vekilimiz için sinsi demiştir. Çirkin ve bir belediye başkan vekiline yakışmayan bu sözlerini aynen iade ediyoruz. Sinsilik ve arkadan hançerleme işi ancak kendisine yakışır. Bunu da onunla birlikte geçmişten bu yana partisinin içinde yol yürüyenler çok iyi bilir. Siyasetin Brutus'ü olarak kayıtlara geçmiş bir kişi bize siyaset dersi ve veremez etik dersi de. Şahsımı da pinokyo’ya benzeten Özuslu’nun önce kendisine bakmasını tavsiye ediyorum. Ben yaşamım boyunca hiç kimsenin kuklası olmadım, kuklalık bizzat mecliste başkanvekilliği yaparken çok da güzel birilerinin kuklalığını yapan Özuslu’ya yakışır. Buradan da görüyoruz ki sahibine en iyi kuklalığı, pinokyoluluğu yaparak mesaj vermiştir. Kendimi senin önüne atıyorum diyerek sahibine bayram hediyesi vermek istemiştir.
Sayın Özuslu ile iki buçuk yıla yakın mecliste beraber çalışıyoruz. Eğer benim bir tane yalanımı çıkarsın, hodri meydan. Meclis tutanaklar ortadadır. Oysa kendisinin yaptığı açıklamalarda onlarca yalan var. Basına yaptığı açıklamada bile birçok eksik ve hata yer alıyor. Kendisi örneğin diyor ki; ‘Körfez kokmuyor, kocaman bir yalan, Körfez’de ikinci dönem yüzeriz, havlusu alsın gelsin’. Hani iki yıl içinde yüzecektik? Sonra bu üç yıla çıktı. Şimdi ikinci dönem mi oldu? Kendi belediye başkanının kamuoyuna açıklamalarından bihaber olan başkanvekili ne yazık ki sahibini bile takip edemiyor. Söylediği tek şey var; evet kendisine katılıyorum. Tunç Soyer’i İzmir tarihi de siyaset tarihi de yazacak. Ama başarısızlıklarını, yalanlarını, verip de tutmadığı sözlerini herkes görecek ve anlayacak.
Meclis çalışma yönetmeliğini bile okumaktan aciz olan başkanvekilinin açıklamalarını görünce ‘acaba nerenin vekili’ diye düşünmedik değil. Biz Cumhur ittifakı meclis üyeleri olarak onun aksine meclisi kilitlemek için değil çalıştırmak için görev yapıyoruz. Her şey şeffaf olsun, kentin sorunları konuşulsun, İzmir'in meseleleri anlaşılsın, İzmirliler gerçeği görsün istiyoruz. Bizim meclis üyeleri olarak muhatabımız kenti yöneten ve İzmirlilerin oylarıyla başkanlık koltuğunda oturan Sayın Tunç Soyer’dir. Kimse rol çalmaya kalkmasın. 2019 seçimlerinden önce “Aşkla İzmir’ dediniz şunu gördük ki; aşkla İzmir derken aşk adamları tüm belediyelerde türedi. Sizin de yakın olduğunuz birçok belediyede konuşulanlar İzmirlilerin artık midesini bulandırıyor.
Sayın Özuslu kendine güveniyorsan kamuoyunun önünde, tüm basın mensuplarının yanında İzmir’i dolaşalım, Körfez’in kenarlarını, derelerin ağızlarını gezelim. En yakın çalışma arkadaşların Murat Aydın ve Bülent Sözüpek’i de yanına alabilirsin. Aşkla İzmir’i, işçi alımlarını, İZBETON’un ihalelerini konuşalım. Belediyede başkanvekili olmadan önce alkol ruhsatı bile olmayan mekanda çalıştırdığın sigortasız emekçi kardeşlerimizi yarın dava açmasınlar, haklarını aramasınlar diye belediyenin hangi şirketine işe aldırdığını da konuşalım. Ben ve arkadaşlarımı ‘birlikte yürüyorlar’ diye eleştiriyorsun. Kusura bakma da seninle mi yürüyecektik? Biz dört kişi değil aksine tüm meclis üyelerimiz ve Cumhur ittifakı üyeleri olarak kentimiz adına doğruları söylemeye gayret gösteriyoruz. Kusura bakmayın İzmir’de yaşayanlar adına sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz”