ERHAN GÜLENÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalelerini mercek altına aldım. İnceledikçe ve fuzuli harcamaları gördükçe kahroluyorum, isyan ediyorum... Başkan Tunç Soyer'in "Nasıl olsa kendi cebimden çıkmıyor" rahatlığıyla yaptığı savurganlıklar bir İzmirli olarak bana dokunuyor.
İşte size en bariz örneklerden biri...
Eminim bu anlatacaklarım size de oldukça dokunacaktır.
YAPILMIŞ İŞ İÇİN 19 MİLYON
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM), İzmir'deki Gülbahçe, Yağcılar, Tuzla ve Seferihisar Fayları'nı hendekler açarak inceledi ve potansiyellerini ortaya koydu.
Geçtiğimiz haftalarda da TÜBİTAK'tan İzmir il sınırları içinde kalan diğer Bergama, Zeytindağı, Güzelhisar, Yeni Foça, Menemen Fay, Mordoğan, Kemalpaşa, Dağkızılca ve Gümüldür faylarının incelenip araştırılması için mali destek sağlandı.
Bunun üzerine DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir "İzmir'de deprem ile ilgili yapılması gereken tüm bilimsel çalışmalar başlatılmış oldu.
Başka bir kamu kaynağının bunlara ayrılmasına gerek kalmadı" diyerek Soyer'e mesaj gönderdi. Ancak Soyer, işi siyasete döküp İzmir'in parasını savurmayı tercih etti. Tuttu, İzmir'in fay haritasının çıkarılması için Orta Doğu Teknik Üniversitesi'yle (ODTÜ) protokol imzaladı. Zaten yapılmış ve yapılmakta olan bir iş için ODTÜ'ye tam 19 milyon lira ödeyeceğiz.
YOL VE OTEL PARASI BİZDEN
Ancak Soyer bari bununla kalsa iyi...
İzmir'in malı deniz nasıl olsa! Büyükşehir Belediyesi şimdi de akıllara zarar bir ihale daha yaptı. İzmirliler olarak zaten olan bir çalışma için ODTÜ'ye 19 milyon lira verdiğimiz yetmiyormuş gibi bir de ODTÜ uzmanlarının İzmir'e geliş-gidiş ücreti ve buradaki konaklamalarını da biz karşılayacağız.
Büyükşehir Belediyesi, bu ulaşım ve konaklama için çıktığı ihale 170 bin lira ile sonuçlandı. İhaleyi Karşıyaka merkezli Barhan Turizm Organizasyon Ltd. firması kazandı. 19 milyon liranın üzerine bir de 170 bin lira verip Ankara'dan gelecek isimlerin yol ve otel paralarını da biz ödeyeceğiz... Yani son günlerin biraz da amiyane olan moda tabiriyle hesabı da biz İzmirlilere kitlediler...
İHALENİN KENDİSİ DE SKANDAL
Skandal bununla da sınırlı kalmadı.
İhalenin kendisi de evlere şenlik çıktı.
Pazarlık usulü yani davet usulü ile yapılan ihaleye tek teklif alındı o da ihaleyi kazanan firmadan... Başka hiçbir organizasyon firmasından teklif alınmadı. Belki başka firmalar da ihaleye davet edilse 170 bin liradan çok daha düşük ücretlerle bu iş yaptırılabilirdi. Yani bu iş baştan sona skandal, baştan sona israf...
İzmirlinin parasını böyle heba etmek bu kadar kolay mı Sayın Soyer?
TEKLİFLER ARASINDA NASIL BU KADAR FARK OLUYOR?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin en büyük yatırım projesi olan Buca Metrosu ihalesi dün yapıldı. 8 firma teklif verdi. En düşük teklifi de 3 milyar 392 milyon lira ile Yapı Merkezi-Nurol İnşaat konsorsiyumu sundu. Benim en çok dikkatimi çeken noktalardan biri teklifler arasındaki uçurumlar oldu. Örneğin, China Rayway-Makyol İnşaat konsorsiyumu 9 milyar 682 milyon 906 bin liralık teklif verdi. Ayrıca, 6-7 milyar lira civarında teklif verenler oldu. İhaleye girenlerin hepsi sektörünün devleri ve daha önce böyle birçok büyük proje inşa etmiş gruplar. Birinin 3 milyon 392 milyon liraya yapacağını söylediği işi diğerleri neye dayanarak '7-9 milyar liraya yaparım' diyebiliyor? Yani bu işin maliyetini hesaplamak bu kadar zor ve görece bir süreç mi?