Sedir Adası'nın ziyaretçileri hem denize giriyor hem tarihi yapıları geziyor
Koruma altında bulunan altın sarısı renginde kumuyla ünlü Gökova Körfezi'ndeki Sedir Adası, "Kleopatra Plajı" ve antik kalıntılar ile yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret ediliyor.
Marmaris'e 25 kilometre uzaklıktaki Çamlı Mahallesi ile Ula İlçesine bağlı Akyaka Mahallesi'ndeki teknelerle gidilen Sedir Adası, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarının yanı sıra Mısır kraliçesi Kleopatra'nın adını taşıyan plajıyla da adından söz ettiriyor.
Romalı komutan Marcus Antonius'un, sevgilisi Kraliçe Kleopatra için Mısır'dan gemilerle getirttiğine inanılan altın sarısı kum, özel olarak korunuyor.
Nadir rastlanan kumları nedeniyle etrafı halatla çevrilen, havlu sermenin ve terlikle girmenin yasak olduğu plajda özel güvenlik ekipleri de görev yapıyor. Yerli ve yabancı ziyaretçiler bir taraftan körfezin serin sularında yüzerken bir yandan da adadaki tarihi kalıntıları ve yürütülen kazı çalışmalarını görme fırsatı buluyor.
"Adanın tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkarılıyor"
Apollon Tapınağı, tiyatro ve nekropol (mezarlık) kalıntılarının bulunduğu Sedir Adası, her yıl yaklaşık 150 bin yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Muğla Valiliğinin destekleri ile Muğla Müze Müdürlüğü gözetiminde, adadaki Kedrai Antik Kenti'nde kazı çalışması yürütülüyor.
Prof. Dr. Adnan Diler başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının bu yılki bölümü 25 kişilik ekiple başladı.
Kazı ekibi, adaya kara yoluyla ulaşım olmadığı için Marmaris-Gökova kara yolunun 20. kilometresinden Çamlı Mahallesi'ndeki iskeleye geliyor. Buradan teknelere binen ekip, yaklaşık yarım saatlik yolculuğun ardından antik kente ulaşıyor.
Ekiptekiler, tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkarmak için çalışmalarını büyük özveriyle yürütüyor.
Kazı başkanı Diler, AA muhabirine, antik kentte yürütülen kazılarda adanın tarihi ve arkeolojik kimliğinin ortaya çıkarılması açısından önemli veriler elde edildiğini söyledi.
Gökova Körfezi'ne hakim Kedrai Antik Kenti'nin güçlü surlarla çevrelenmiş, sadece denizden ulaşılabilir konumuyla ve korunaklı limanlarıyla her zaman önemli bir merkez olduğunu belirten Diler, "Bölgede yaklaşık 20 yıldır araştırma yürütüyorum. Geldiğimiz noktada Sedir Adası'ndaki yerleşmenin günümüzden 2 bin 700 yıl öncesine kadar gittiğine tanık olduk. Bölge bir ada yerleşmesi ama en önemli özelliği bir kent burası. Buradaki çalışmalar aslında adanın kültürel kimliğini tanımlıyor ama bunun yanı sıra amacımız burayı bir plaj kimliğinden çıkarıp antik kent kimliğine kavuşturmak." dedi.
Bu yıl üçüncü sezon kazı çalışması yürüttüklerini anlatan Diler, ziyaretçilerin güzergahında yer alan tiyatroda çalışma yaptıklarını aktardı.
Adada bir tiyatronun bulunmasının çok önemli olduğuna işaret eden Diler, "Tiyatroda çalışmaların tamamlanmasıyla eylül ayında önemli bir etkinlik yapmayı planlıyoruz. Üst düzey bir sanatçıyı burayı getirmek istiyoruz. Kentin kıyıdan da görülmesi için bütün surlarda çalışma yapıyoruz. Tiyatro günümüzden 2 bin 300 yıl önce yapılmış, Helenistik döneme ait bir tiyatro. Sahne korunmamış ama oturma sıraları ve diğer alanları iyi korunmuş." ifadelerini kullandı.
Diler, Sedir Adası'ndaki Apollon kutsal alanı ile bazilikada da çalışma yürüteceklerini kaydetti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.