Bu aralar CHP'de popüler şehir Aydın... 
Geçen hafta cuma günü devrik Kemal Bey, Kuşadası'nda hemşerisi ve sadık elemanlarından Aydın MV Hüseyin Yıldız'ın düğününe katılmıştı... 
Medyaya yayınlanan Kemal Bey'in düğün fotoğraflarına bakıldığında, enerjisinin tükenmiş olduğu, içinde beslediği düşüncelerin de yüzüne vurduğu anlaşılıyor! 
Açıkçası, sırtı hançerli Kemal Bey'in umumi ve hususi hali pek iyi görünmüyor diyebilirsiniz... Hak Hukuk Adalet derneği işleri nasıl gittiğini bilemiyoruz ama, Aydın dernek başkanlığı için Hikmet Saatçı'nın uygun olacağını tavsiye edebiliriz...
En azından Kemal Bey gibi; okuduklarını, gördüklerini, duyduklarını gayet iyi algılayıp gereğini yerine getirebilmekten de kaçınabiliyor!
Nasıl mı?
Telegram Haber'in ortaya çıkardığı "Durnabaş ihaleleri" konusunda Özlem Çerçioğlu partisinin Aydın il başkanı olan, düzeltiyoruz, CHP Aydın il başkanı olan Hikmet Saatçı adlı kişi, ihale haberlerimizin yalan olduğunu, CHP Genel Merkezinden arayana söylemiş!
İyi de etmiş hani!
Sahibinin Sesi... Diye... Bir plak şirketi vardı...

En azından bu şirketin çıkardığı 45'liklerin üzerinde şarkıcının, türkücünün adı olur, hangi türküyü, şarkıyı da aldığınızı bilirdiniz...
Fakat, şu muhteşem Dersimli Kemal Bey'in hançeri sırtına yedikten sonra CHP'de kalanların/bırakılanların nasıl bir "Müseccel Marka", "Sahibinin Sesi" olduklarını anlamak için de müneccim olmanıza gerek yok!!!

Normalleşme ve yumuşama sürecine giren CHP için, bu saatten sonra "Sol da bir parti", "Ortanın solunda bir parti", "Sosyal demokrat bir parti" denilebilinir mi? 
Denilemez!
Özgür Özel'li CHP için "Ak Parti'nin yeni çözüm ortağı" denilmesine, temsil, Aydın'daki Saatçı'dan bir itiraz gelir mi? 
Gelmez!
Niye gelsin ki!
Peki, Aydın'da Ak Parti muhalefeti var mı?
Yok!
Aydın'da yerelde iktidarı, muhalefeti kanka değil mi?
Hal böyle olunca, muhalefetin olmadığı Aydın'da Saatçı'dan Aydın BŞB ihale haberlerimiz için "yalan" demesi de çok mu?
Önemli olan Sahibinin Sesi olabilmek değil midir?
Şimdi... CHP'nin genel ve yerel siyasetteki pür meali bu olunca, neden yeni yeni yapılanma modellerine yönelinilmez? 
CHP Genel Merkezi, il başkanı ve ilçe başkanlarının mevcut belediye başkanlarına karşı sadakatlerinin seviye ölçümleri çerçevesinde "Tescilli" dönemi başlatabilir! 
Neden olmasın! 
Temsil, "R" dönemi başlatabilirler!
Müseccel Marka (Tescilli Marka) kapsamında, mevcut belediye başkanlarına sadakatinde gözünü budaktan esirgemeyen il başkanları ve ilçe başkanları için "Register" (R), (Tescilli) ibaresi kullanılamaz mı?
Nasıl olsa ne CHP'ye ne de ülke siyasetine herhangi bir politik katkıları, ürettikleri bir politika da yok; bu yüzden de en azından savundukları, kol kanat gerdikleri "biricik" belediye başkanları sayesinde Genel merkezleri tarafından ödüllendirilmiş olurlar!
Hatırlayınız; 2011 genel seçimleri öncesini... Dönemin DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'e dönemin Y-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ittifak adına nasıl bir öneride bulunmuştu? Kılıçdaroğlu, DSP bayrağını CHP'nin bayrağının içine koymayı Sezer'e önermemiş miydi?
Eh... Şimdi... CHP bayrağının 6 Okunun üstüne Register (R Harfi) konulmuş çok mu? 
Böylesi bir uygulama başlatılmış olsa, ilçe başkanları ve il başkanları arasında rekabette başlatılmış olmaz mı? 
Düşünsenize, Aydın'ın 17 ilçesinin 13.'nde CHP yerelde iktidar... 13 İlçe başkanı başlamışlar ilçe belediye başkanlarını yere göğe sığdırmamaya... Rekabet gırla gidiyor... İlçe başkanı övüyor da övüyor belediye başkanını... Ardından taaak kapıyor "Register"ı (R)... Ertesi gün de ilçe tabelasına konuluyor "R" harfi... Bak sen güzelliğe... Geride kalıyor 12 ilçe başkanlığı... Onalar da başlıyorlar yarışa R harfini kapabilmek adına... Ve gün geliyor il kongrelerine... İl başkanı adayını aramaya gerek var mı... En baba "R" harfinin hakkını verene vereceksin il başkanlığı adaylığını, bakacaksın keyfine... 
"R"siz haliyle CHP il ve ilçe örgütlerinde günler böyle geçmiyor mu? 
Neyse tekrar Aydın BŞB'deki ihale günlerine dönersek...
CHP Aydın il başkanı Saatçı, her halde bozuk saatlerinde günde iki defa doğru zamanı gösterdiğini biliyordur...
Ayrıca, yardımcısı Ozan Çavuşoğlu'nun ne işler karıştırdığına yönelik gazeteci Durmuş Tuna'nın yazdıklarından, paylaştıklarından öğrenmiş olduğunu UMUYORUZ!
Gazeteci Tuna, yazdıklarıyla Aydın BŞB'de "suça" karışmış olanları her gün SİGA SİGA ifşa ediyor, deyim yerindeyse suça karışanları hop oturtup hop kaldırtıyor!
Aydın BŞB içinden gelen bilgilere gelince; panikleyenler arasında "kim içeriye girecek, girmeyecek" hesapları yapılıyormuş!
Türkçesi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın görevlendirdiği Mülkiye Başmüfettişi, Aydın BŞB'de suça bulaştığını düşünenlerin kimyasını bozarken, efkardan da Ahmet Kaya'nın "Arka Mahalle" albümünü dinlemeye başladıkları bildirildi! 
Buradan da Mülkiye Başmüfettişini "nereye düştüğü" konusunda uyarıyor ve gazeteci Tuna'nın Ozan Çavuşoğlu'nun neler yaptığına ilişkin ifşalarının yer aldığı paylaşımlarını okumasını öneriyoruz!
Çünkü, Tuna'nın paylaşımlarına bakıldığında, Ozan Çavuşoğlu'nun takip ettirmediği Aydın'da insan kalmamış! 
Açıkçası, Ozan Çavuşoğlu'nun insan takip ettirme işlerinin, savunulacak bir tarafının olamayacağını ve ahlaksızlık olduğunu düşünüyoruz!
Şimdi kalkıp il başkanı olan şahsa sorsak ki; "Bu paylaşımları okudunuz mu?", "Okuduysanız, yardımcınız Ozan Çavuşoğlu hakkında ne yapacaksınız?", "Özlem Çerçioğlu'ndan habersiz, özgür iradenizle (O da varsa) Ozan Çavuşoğlu'nun CHP'den kesin ihraç istemiyle disipline verebilecek misiniz?", "Haberlerimizde yer alan ve ortaya çıkardığımız BELGELİ işlerden; yollara çizilen Aydın BŞB logosunu kaç tane olduğunu bugünden BŞB'de çalışan çoluğunuz çocuğunuzla saymaya başlayacak mısınız?", "Özgür Özel, Hikmet Usta, bu şirket 1030 tane yollara Aydın BŞB logosu çizmiş mi?" diye sorduğunda, ne diyeceksiniz? 
Peki, Özgür Özel, pazar günü "Durnabaş" ihalelerini sormayacaksa, bir daha kayık seferleri başlayınca mı soracak? 
Ha... Unutmadan... Hikmet Saatçı Bey... Koskoca CHP'den Aydın'a il başkanısınız... Boru değil hani... Bak bi... Şimdi seninkiler hani senin yok dediğinin "Durnabaş" ihaleleri için Mülkiye Başmüfettişine ulaşmak ve "OLUMSUZ" bir rapor yazmaması için araya koyacakları hatırlı kişileri aramaya başlamışlar!
Bu gelişmeler doğruysa... Ne dersiniz Hikmet Saatçı Bey, hazır ayağınıza kadar da gelmişken Genel Başkanınız Özgür Özel'in kulağına bu özel durumu fısıldasanız nasıl olur? En azından Sahibinin Sesi olmadığınız da ortaya çıkmış olmaz mı? 
Mesela, "Sayın Genel Başkanım, Durnabaş'a verilen ihalelerden dolayı bende korkuyorum sevgili başkanımız Özlem Çerçioğlu'nun da başına birşeyler gelmesinden!" deseniz nasıl olur Hikmet Saatçı Bey... 
Demezseniz o zaman biz Özgür Özel'e diyoruz: Hikmet Saatçı Bey ne CHP'yi ne de sizi Aydın'da temsil edemiyor! Alın bu adamı görevden! Bari yalan yanlış konuşarak Genel Merkezi yanıltmasını önlemiş olursunuz!  
Not: Durnabaş ihalelerine devam edeceğiz... Taa ki Hikmet Saatçı Bey, CHP Genel Merkezine Aydın BŞB DOĞRULARINI aktarana kadar!  
Neyse, tarih sayfaları söylediği yalanı kaydetmeyen, unutanlarla da dolu olduğu unutulmasın!

İmfalt ve Durnabaş asfalt dosyalarının arasında ne gibi farklar var? 
Karşılaştırmalı, BELGELİ ANALİZ haberlerimiz geliyor...