Orman yangınlarına “kırmızı neşter”
Yerli ve milli yangın söndürme solüsyonu, yangını söndürüp soğuttuktan sonra gübreye dönüşüyor
Yerli ve milli olarak İzmir’de üretilen kırmızı renkli solüsyon, ülke genelindeki orman yangınlarıyla mücadelede başrol oynuyor. Hava araçları ile uygulanan ürün, adeta bir battaniye gibi yanan alanı örtüp yangını bastırıyor ve yangının sönmesini sağlıyor. Toprakta gübreye dönüşen doğa dostu solüsyon, yangın alanında neşter gibi bariyer oluşturarak yangının ilerlemesini de engelliyor. Ürünü geliştiren firmanın yönetim kurulu başkanı Özay İpek, “Yeşil vatan bizim kırmızı çizgimiz” diyor.
Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınları ile etkin mücadele çalışmaları çerçevesinde İzmirli firma tarafından yerli ve milli olarak üretilen kırmızı renkli solüsyonu kullanmaya başladı. Bu yıl meydana gelen Marmaris, Datça, Seferihisar, Çeşme gibi 100’e yakın yangında hava araçları ile yanan alan üzerinde uygulanan kırmızı renkli ürün, ağaçların üst noktalarından çok hızlı yayılan yangını aşağıya doğru bastırıyor ve söndürüyor. Bu, yangının tekrar başlamasını da engelliyor. Aynı zamanda söndürdüğü alanda soğutma yapan ve doğada gübreye dönüşen ürünün kırmızı renkli olması ise pilotların takibini kolaylaştırıyor. Solüsyonun uygulanması sırasında yangının ilerlemeden söndüğü, alana solüsyon ile ince bir çizgi çizildiğinde de yangının çizginin öbür tarafına ulaşamadan etkisini kaybettiği görülüyor. Yeşil vatanın kırmızı çizgileri olduğunu, ürünün tamamen Türk madenleri ve minarelleri kullanılarak Türk mühendisler tarafından geliştirildiğini kaydeden Neuvatec Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Özay İpek, “Allah’ın izniyle önce yeşil vatan, sonra bütün dünyaya yeteriz. Yeşil vatan bizim kırmızı çizgimiz. Geleceğe nefes verebilmek için mücadele etmek, her yurttaşın asli görevi” dedi.
Ağaçlara yanmaz zırh
Ürün hakkında bilgi veren İpek, “Ürünümüz, yanan ormanların üzerine dökülüyor. Alevlerin sardığı alanı battaniye gibi örtüyor. Ürün, yangını söndürüp soğuttuktan sonra gübreye dönüşüyor. Burada hedef, yangınları büyümeden kontrol altına almak. Ayrıca yangını bastırma, soğutma ve geciktirme özelliği var. Yangın bölgesinin etrafında henüz yanmamış bölgeye doğru uygulanan ürün, güvenli hat oluşturuyor. Canlı ağaçların üzerini kaplıyor ve yanmaz bir zırh oluyor. Ağaç ve bitkinin alev alma özelliği kayboluyor. Böylece alevlerin yayılması geciktiriliyor. Hava araçlarından yangın bölgesine su atıldığında, suyun büyük bir kısmı daha yangının üzerine gelmeden buharlaştığı ya da rüzgarla beraber yere inmeden dağıldığı için bizim ürettiğimiz ürün yangınlara karşı çok daha etkili. Su kaybı yaşanmadan alevlerin söndürülmesine katkı sağlıyor. Ayrıca gübre temelli bir ürün. Bu nedenle toprağa, bitkilere ve diğer canlılara zarar vermiyor. Yangın sonrasında toprağa karışarak toprağı besliyor” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 100 Türk madenleri ve mineralleri kullanılıyor”
Şu an için uçaklarda kullanılan ürünün kara araçlarında kullanılması için de bir çalışma yaptıklarını ifade eden İpek, “Hava araçlarının büyük bir kısmı gece uçuşu yapamıyor ancak yangınla mücadele gece boyunca devam ediyor. Ürün kara araçlarında da kullanıldığında yanmayı geciktiren bir bariyer oluşturacak, bu da yangınlarla mücadelenin süresini kısaltmamızda etkili olacak. Önümüzdeki günlerde mobil havuzlarla ürünün helikopterlerden atılmasını sağlamaya da çalışacağız. Ürünümüz tamamı Türk mühendisleri tarafından yüzde 100 Türk madenleri ve mineralleri kullanılarak geliştirilmiş yerli ve milli bir üründür. Dışa bağlı olmadan tamamen kendi imkanlarımızla geliştirdiğimiz ürünün önce yeşil vatana hizmet etmesini, sonra da bütün dünya ormanlarına hizmet etmesini hedefliyoruz” diye konuştu.
Yeni projeler de geliştiriliyor
Ürünün ilk kez mayıs ayında Antalya’daki AFAD tatbikatı ile kullanılmaya başladığını hatırlatan İpek, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 Haziran’da ise ürün tam anlamıyla kullanılmış oldu. Bizim bu konuda 10 yıla yakın bir AR-GE’miz vardı ancak geçen seneki büyük yangınlardan sonra orman yangınlarına yönelik doğa dostu ürün geliştirmek amacıyla AR-GE takımımız yoğun çaba sarf etti ve ürünü bu sezona yetiştirdik. Ürünün etkinliğini daha da artıracak çalışmalarımız da hazır, test aşamasındayız. Firma olarak orman yangınlarıyla etkin mücadele için yeni projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Kendimize 5 yıllık bir hedef koyduk. 5 yıl içerisinde orman yangınlarını en az kayıpla atlatabilmemiz için çok daha etkin müdahale yöntemleri ve ürünlerle ilgili projelerimizi devlet büyüklerimize sunacağız.”
“Herkesin kırmızı çizgisi olmalı”
Orman yangınlarına karşı mücadelenin büyük önem taşıdığını vurgulayan İpek, “Eğer bugün bu yangınlarla mücadele etmezsek torunlarımıza kötü bir miras bırakmış oluruz. Böyle bir ihaneti kimse kaldıramaz. Yeşil vatan için mücadele etmek, herkesin kırmızı çizgisi olmalı. Biz bu solüsyonla bir bariyer oluşturarak yangının atlamasını engellemeye, geciktirmeye çalışıyoruz. Bu çok kıymetli bir süreç” dedi. Öte yandan solüsyon kullanılarak oldukça yanıcı olan çam ağaçlarının kuru iğne yaprakları üzerinde deneme de yapıldı. Buna göre iğne yapraklarının bir kısmına su, bir kısmına da ürün döküldü. Su sıkılan alan kısa sürede yanarken, solüsyon sıkılan alan ise neredeyse hiç yanmadı ve kendiliğinden söndü. Ayrıca suyla ıslatılan çam yapraklarının ortasına ürünle bir şerit çizildi. Yangının, şeridin diğer tarafına atlamadığı gözlemlendi. Benzeri sadece Amerika'da üretilen kırmızı solüsyon, Türkiye'de yüzde 50 daha ucuza mal ediliyor. Alman firmalar da ortak üretim fabrikası kurmak istiyor. Firmanın bu konudaki çalışmaları sürüyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.