İzmir Gaziemir’de kuyumculuk yapan Mehmet E. (36), dükkanının kepengini kapatıp 7 milyon lira değerindeki 8 kilo altınla kayıplara karıştı. Kuyumcuya güvenip hesabına binlerce lira aktararak altın almayı bekleyen çok sayıda mağdur ise kuyumcu dükkanının önüne koştu. Mehmet E.’nin altınlarla dükkandan çıkma anları ise güvenlik kamerasına yansıdı.

İzmir’in Gaziemir ilçesi Önder Caddesi’nde 10 yıldır kuyumculuk yapan evli ve bir çocuk babası Mehmet E., piyasa değeri 7 milyon lira olan 8 kilo altınla sırra kadem bastı. Altın almak amacıyla kuyumcunun hesabına binlerce lira aktaran vatandaşlar ise altınları almaya geldiklerinde kepengi kapalı dükkanla karşılaştı. Dolandırıldıklarını düşünen mağdurlar, soluğu emniyette aldı. Binlerce liralık birikimlerinin gittiğini belirten mağdurlar Mehmet E.’nin geri dönmesini beklerken, kuyumcunun kepengi yarım açık tutarak dükkana girmesi ve elinde altın olduğu düşünülen poşetle dükkandan çıkması güvenlik kameralarına yansıdı.

“Para aktardım, altınlarımı vermedi”
90 bin lira dolandırıldığını söyleyen mağdur Hale Çakan, “Mehmet’i 3 yıldır tanıyorum. Oğlum yaz aylarında yanında çalışıyordu. Ona güvenerek geçen hafta hesabına 90 bin lira para attım. 16 adet ata altın almak istiyordum. Mehmet’e altınların hazır olup olmadığını sorduğumda henüz toparlayamadığını söylüyordu. İşten çıkıp birkaç kez altınlarımın hazır olup olmadığını sordum ama hazırlayamadığını söyledi. En sonunda altından vazgeçtiğimi söyleyip 90 bin lirayı geri vermesini istedim. Ertesi gün parayı vereceğini söyledi ama parayı göndermedi. Sonra ‘Yarın para hesapta’ dedi. Ertesi gün geldik ama Mehmet kaçmış. Hemen karakola başvurduk” dedi.

“Karısı o sırada arabasını satıyormuş”
Mehmet E.’ye ulaşmak için kuyumcunun eşini aradığını belirten Çakan, “Eşini aradım. ‘Mehmet’e güvendim, evladımı bile teslim ettim. Evimden yemek gönderdim. Biz çok mağdur olduk’ dedim. Eşi ‘Abla, Mehmet’i bulmaya çalışacağım’ dedi ama meğer Mehmet yanındaymış ve arabasını satıyormuş o sırada. Altınlarımı da vermedi paramı da vermedi. Bir umut dükkanın önüne geldik. Telefonun başında Mehmet arar diye bekliyoruz. Mehmet güvenilir biriydi. Neden böyle bir şey yaptı anlamıyoruz. ‘Abla başımda dert var, beni idare et’ deseydi yemin ederim idare ederdim. Tırnaklarımızla biriktirdik o paraları. O parayı evladına, karısına nasıl yedirecek?” diye sordu.

“Dürüst biriydi”
Gülşen Gök isimli mağdur ise “Perşembe günü 74 bin 900 lirayı hesabına yolladık. 90 gram bilezik alacaktım. 2 gün gecikince toptancıda bir sıkıntı olduğunu söyledi. Araya hafta sonu girince işlem pazartesiye sarktı. Salı günü gittiğimde bana 60 gram bilezik teslim etti. 30 gram bileziğim kalmıştı. ‘Yanlış gelmiş, ertesi gün gel al’ dedi. Sürekli telefonla konuşuyoruz. Aynı zamanda komşumuz. Bu adama güvendik. Dürüst biriydi” diye konuştu.

“100 liralık borcunu bile verip kaçmış”
Gök, “Bizim gibi mağdur olan toptancılar, ‘Kendisini toplasın gelsin, yeniden elinden tutalım’ diyorlar ama Mehmet hala yok. Beni bugün aradı ve ‘Mağduriyeti gidereceğim’ dedi. Mağduriyeti giderecek olan insan şimdiye kadar giderirdi. Benim iki tane çocuğum var, evim kira. Kuruş kuruş biriktirdiğim parayı Mehmet niye alsın? Mehmet güvenimizi boşa çıkardı. Umarım arar. 30 gram bileziğimiz onda kaldı. Karşı komşusuna 100 lira borcu varmış, giderken kapıya 100 lirayı koyup kaçmış. Bize niye böyle yaptı bilmiyoruz. Başına kötü bir şey geldi diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.