Kılıçdaroğlu'nun Aydın ziyareti ve 'Yüzü Asık'ların analizi!
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, CHP Genel Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu halkın içine neden sokmadı? CHP Aydın İl Başkanlığı, Kılıçdaroğlu'nun Aydın programına İttifak Ortağı İYİ Parti İl Başkanını neden davet etmedi?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta iki gününü İzmir ve Aydın ziyaretleriyle geçirdi!
Kılıçdaroğlu'nun bu ziyaret programını İstanbul MV Erdoğan Toprak'ın hazırladığı belirtiliyor!
Kılıçdaroğlu, İzmir programı çerçevesinde Selçuk Belediyesinin tarıma yönelik yaptığı çalışmaları yerinde görüp, sera açılışı gerçekleştirdi... Kaynaklar, Selçuk programı çerçevesinde Kılıçdaroğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer arasında soğuk rüzgarlarının estiğini, Kılıçdaroğlu'nun pek fazla yanına yaklaştırmadığını aktardılar!
Bilindiği üzere; Kılıçdaroğlu'nun Aydın ziyareti, Aydın BŞB Başkanı nam-ı diğer Topuklu Efe'nin (Özlem Çerçioğlu) yeniden Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına adaylığının açıklanması üzerine kurgulanmıştı!
Çerçioğlu cephesinin beklentisi, Kılıçdaroğlu'nun adaylık açıklanmasıyla davullar zurnalar çalınacak, yolsuzluklar, ASKİ Çetesinin icraatları halının altına süpürülecek, ondan sonra da EKİP tam gaz alışkanlıklarını sürdüreceklerdi!
Fakat, beklenen olmadı ve kazın ayağı öyle çıkmadı! (Kılıçdaroğlu da hidayete ermiş olabilir mi?)
Düşünebiliyor musunuz; bir partinin genel başkanı, belediye başkanı tarafından halktan kaçırılır mı?
Bir partinin büyükşehir belediye başkanı, ilinin ilçe belediye başkanlarını partisinin genel başkanının programına sokmaz mı? Onları dışlayabilir mi? (Bilinmesinde fayda var; Kılıçdaroğlu'nun Aydın programının hazırlanmasında CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır'ın zerre kadar katkısının olmadığı, ziyaret programı çerçevesinde konu mankeni gibi sağda solda görüldüğü belirtildi.)
Bir büyükşehir belediye başkanı, partisinin genel başkanı ile STK buluşması programına ilinin Sanayi ve Ticaret Odalarını davet etmez mi?
Daha yüzlerce örnek sıralayabiliriz... Bunların tamamı Aydın BŞB Topuklu Efe'nin Kılıçdaroğlu'nun Aydın programında yaşanıldı!
Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay'ı da buradan kutluyoruz!
Başkan Atay'ın Kılıçdaroğlu'nun programına neden katılmadığını, en az Efeler CHP örgütünün bildiği kadar da sayın Kılıçdaroğlu'nun bilgilendirildiği (Öncesinde) belirtiliyor!
Başkan Atay, Kılıçdaroğlu'nun programına katılmış olsaydı, en azından çilek tarlasındaki kahvaltı sofrasına ilk davet edilen olurdu diye düşünüyoruz!
İyi ki Başkan Atay programa iştirak etmedi ve içi kurum bağlamış nam-ı diğer Topuklu Efe'nin yüzünü de daha da karartmadığı içinde buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz!
Peki, Aydın'da bu olup bitenlere karşı Kılıçdaroğlu sessiz mi kaldı?
Hayır!
Çilek üreticileri ile çilek toplama, kahvaltı fotoğraflarını ajanslar geçti... Hangi birisinde Topuklu Efe'yi gördünüz?
Aydınlı çilek üreticilerinin tarla sofrasına, nam-ı diğer Topuklu Efe neden sokulamadı?
Topuklu Efe, böylesi bir fotoğraf karesinin içinde yer almış olsaydı, o fotoğrafın Aydın'da afiş olup, yapıştırılmadığı bilboard, tabela kalır mıydı?
Kılıçdaroğlu'nu geçtik, koruması bile STK buluşması adı altında Şükran Güngör Tiyatro Salonunu boş görünce; onun bile tepesi atmış ve yüzlerine "Bu boş salona mı Genel Başkan konuşacak" demiş!...
Haydi boş salonu bir kenara koyalım... Ya sayın Kılıçdaroğlu'nun basına kapalı yüzlerine "Yetim hakkı yiyenler benim yanıma gelmesin" demesini nereye koyalım?
Kuşadası'ndaki açılış sonrası, Topuklu Efe ve yanındaki Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'in yüzüne "Hizmetleriniz güzel... Harcadığınız halkın parası... Kuşuna kadar da hesabını vermesini bileceksiniz" sözleri nerenize sığacak?
Kılıçdaroğlu'nun bu son tavrı, Topuklu Efe ve Günel'e gelecek günler için bir müjde mi?
Neredeyse 2 yıldır yazıyoruz... CHP'li belediyelerdeki yolsuzluk ve vurgun düzenin artık devlet meselesi haline geldiğini... İş öylesine noktalara geldi ki; artık "suç ihraç" ettiklerini bile yazar olduk!
Peki, onca yolsuzluklar, vurgunlar hangi cesaretle yapılıyordu?
ASKİ Çetesi hakkında ortaya çıkardıklarımızın yüzde 1'i Japonya'da yaşanmış olsaydı, bırakın faillerinin paket olmalarını, o partinin tabelası bile tarihin çöplüğüne gitmiş olurdu!
Önemli olan; adaletin bir gün bunlarında başına geleceğine olan inancınızı yitirmemiş olmanız ve Hakimlerin de sadece Berlin'de değil, Türkiye'de de olduklarını düşünmenizdir!
Hukuk ve adalete olan inancınızı yitirdiğiniz an, zaten elinize kalem alamazsınız ki! Başka da bir güvencemiz var mı?
İşte bu düşüncelerin ışığında; Kılıçdaroğlu'nun uyarıları muhatapları tarafından acaba doğru algılanmış mıdır?
Elde avuçta kalan tek dayanak Kılıçdaroğlu da böylesine ciddi uyarılarda bulunduğuna göre; devlette bunların kalemini kırmış olabilir mi?
Kılıçdaroğlu'nun kapalı kapılar ardında bunların yüzlerine neler söylediğini bilemiyoruz ama; ortaya çıkardığımız tüm yolsuzluk dosyalarını da tek tek bildiği belirtiliyor!
Kaldı ki; yarın nelerin olacağını da hepimizden daha iyi Kılıçdaroğlu biliyordur! Yoksa, böylesine bir tavır sergiler miydi Aydın'da?
Temsil, 4 yılda aynı şirkete verilen ve bugün farklarıyla birlikte 600 milyonu geçen o 3 asfalt ihalesinde; Muğla Akyaka'daki otel nasıl bir rol üstlenmiştir?
Asfalt firmasının yetkilisi, Akyaka'daki otelde kimlere ne götürmüştür?
Otel kayıtlarına şoförlerinin bilgilerini kimler yazdırmıştır?
Ve bu kişileri Akyaka'da kim korumuştur?
O asfalt firmasının yetkilisi; 5. katta kime ne vermiştir?
Kuşadası'ndaki o noktaya kimler çağırmıştır? Ne teslim etmiştir?
Devlet, bu olup bitenleri göremeyecek kadar kör mü?
Sadece bu 3 detay bile yolsuzluk ve vurgun çarkının hangi boyutlarda ve nasıl döndüğüne delil değil midir?
Utanmadan birde "Yazıyorlar da bize bir şey mi oluyor" dediğinizi duyuyoruz...
Biz bir şey olsun diye yazmıyoruz! Zaten bir şeyleri yapacak olan da biz değiliz! Biz sadece mesleğimizin verdiği sorumluluklar çerçevesinde halkımızı haberdar ediyoruz!...
Ha... Yarın devlet sizleri "gelin buraya bakalım" diye toplamaya kalkarsa; işte siz o zaman seyredin sinemayı! Yazılınca; nelerin ne olduğu o rant kafalarınıza dank etmezse, buyurun o zaman Kızılcaköy'deki malikanedeki mangal partisine!...
Unutmadan, bir de asfalt firmasının yetkilisine ödetmişsiniz Akyaka otel paralarını... Sözde iz bırakmadınız ya... İyi de o akıllı da kredi kartıyla ödemiş, yediğiniz, içtiklerinizin parasını... Merak buyurmayınız; o oteli kimlerin "aşk yuvası" olarak kullandığı da artık belgeli biliniyor! Korkmayınız..! İşimiz kırdığınız cevizleri belgelemek değil, aldığınız rüşvetleri ortaya çıkarmak!
Aydın-Söke-Kuşadası "pudra şekeri" hattında inanılmaz ihbarlar geliyor... İşin boyutu büyüdükçe büyüyor! Hatta bir ASKİ çalışanının (Bayan) kimlere nasıl hizmet verdiği bile devletin kayıtlarına geçmiş bulunuyor! (Ne mutlu ki bizlere; ucundan minik de olsa sizleri haberdar edebiliyoruz!)
Devam edecek... ASKİ Çetesinin son marifetleri... Geliyor...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.