KEMAL KARATAŞ

POPİLİZMİN KRALI SENSİN TUNÇ SOYER…
Koltuk alttan gidecek görününce…
Kendileri ağlamaklı olmuş... Bir ağlamaklı olmuş…
Neredeyse iki gözü iki çeşme…
Surat asık… Kaşlar çatık…
               ***
O kibar görünümlü yüzden eser yok şimdi…
Sağa sola saldırıyor…
Onu eleştiren… Uyaran herkese…
“Alçaklar", “Reziller", “Aşağılıklar" diye şarlaması…
Civatalarının iyice bozulduğunu gösteriyor…
               ***
Eee… Kolay değil şimdi Şato'dan taşınmak…
               ***
Gitmek istemeyene yol görününce…
Mızıklanırmış…
Bu şarlıyor…
               ***
Tunç Soyer beyzademizde şimdi aynı o hallerde…
               ***
Paçalar tutuşunca…
Akılda baştan gidince…
Ettiği sözlerin nereleri rencide ettiğinin de farkında bile değil…
               ***
Evvelsi gün sözcü gazetesinde…
Saygı Öztürk onunla bir röportaj yapmış…
               ***
Oda mağduru oynayarak kendini savunurken…
Kendini daha da batırdığının farkında bile değil…
               ***
“Kendimizi yeterince anlatamadık…
Geçer akçe başka bir şeymiş" demiş…
               ***
Neymiş o geçer akçe olan başka bir şey ?.
               ***
“Popülizm"miş…
               ***
Geçer akçe popülist olmakmış…
               ***
Vayy… Anam Vayy…
Lafa bak lafa…
               ***
Sen mi söylüyorsun bunları sayın beyzadem…
Sayın Tunç Soyer?…
               ***
Senin her tarafın popülizm…
               ***
Senin her hareketinde… Her davranışında..
Her sözünde…
Baştan aşağı popülizm var…
               ***
Sen ilk başladığında daha…
Popülizmle başladın…
“Aşkla İzmir", “Aşkla seninle" sözleri…
Tam bir popülizm değil midir sayın beyzadem ?…
               ***
Spor için mi binmiştin sen bisiklete…
Yoksa halkçılığını göstermek için mi?…
               ***
Bisiklete binerken poz poz resimlerde gördükçe seni…
Lüks makam arabandan inerken hiç görmedik…
Sayın beyzadem?…
Bu popülizm değil de nedir?…
               ***
Kadifekale'nin adına “Pagos" dedin…
İzmir parası dedin…
İzmir'in ayrı bayrağı olsun dedin…
Bunları söylerken neydi derdin?…
               ***
Bu popülizm değil de neydir beyzadem?…
Nerelere mesaj verdin…
Nerelere hoş görünmek istedin?…
               ***
Kadifekale'ye “Pagos" adıyla pazar kurdun…
Eşin Neptün hanımın kooperatifini oralara taşıdın…
Servisler koydun…
               ***
İzmir Kültür Parka (Enternasyonal Fuara )
Lozan kapısı girişine pazar tezgahları açtın da…
Pırasa lahana sattın be kardeşim…
               ***
Bunun adı popülizm değil de nedir be kardeşim?…
               ***
Alsancak'ta… İtalyan sokağında daha yeni..
Canın Peynir-Pizza-Şarap istedi diye…
Restoran açtın…
Biz daha açtığını öğrenemeden kapattın…
               ***
Bunun adı popülizm değil midir…
A… Cancağazım ?…
               ***
Bok kokulu yerden değil de…
Güzelbahçe'den plajdan…
Vücuduna yazdırdığın 35 İzmir damgasıyla denize girdinde…
Türkiye’ye bak;
“İzmir körfezini temizledim" yalan mesajını vermek istedin…
               ***
Bu popülizmin daniskası değil midir canım beyzadem ?…
               ***
Süt dedin…
Süt kuzusu projesi dedin…
Eşin Neptün hanımın kooperatifine işi verdin…
Tıkır tıkır işleyen Aziz Kocaoğlu'nun projesine çomak soktun…
Kırk yıllık Tire Süt kooperatifini kuruttun…
               ***
Bu popülizm değil de nedir sayın beyzadem?…
               ***
Kavurma dedin… Eşinle önlük giydin…
Göstermelik iki eve gittin…
Saman İzmir'den gidecek…
Kavurmalar Ardahan’dan gelecekti…
No oldu Ardahan'da kavurma fabrikası…
Oda olmadı gitti… Bitti…
               ***
Bu popülizm değil mi şimdi sayın Tunç Soyer?…
               ***
Bakkal oldun… Kasap oldun…
“Halkın bakkalı",  “Halkın kasabı" adını da koydun…
Arkası hüsran oldu…
Battın…
               ***
Bu popülist hayallerin…
Nelere maal oldu biliyor musun?…
Sayın Tunç Soyer… Sayın cancağazım…
               ***
Başka türlü bir tarım mümkün dedin…
Takım elbiseli kravatlı tarlaya girdin tohum saçtın…
               ***
Karakılçık buğdayını kuşlar yedi.. Yel aldı…
               ***
Dört buçuk dönüm tarlaya lavanta diktirdin…
Onun hasat döneminde yollara lavanta kokusu serptin…
Tören parası hasat parasını geçti…
               ***
Bunların hepsi senin popülizm aşkına değil miydi sayın beyzadem?…
               ***
Hele neydi o!…
Her gıcırtı duyduğunda zıp zıp zıplaman…
Cumhuriyet balosunda bile Çaw Bella oynaman…
Coştukça coşman…
               ***
Hele… Hele…
Gene bir bayramda…
Sevgili eşin Neptün hanımla birlikte…
Üstü açık bir arabayla…
İzmir halkıyla bayramlaşacağım diye dolaşırken kaybolman…
“Neredeyiz biz şimdi. Burası neresi" diye sorman…
Unutulur gibi değil…
Benimde aklıma geldikçe gülüyorum…
               ***
Yazarken bütün bunları…
Bak şimdi gene aklıma geldi …
               ***
Ya... Ya... Konak'taki belediye sarayının giriş katının sütunlarını..
LGBTİ'nin renkleriyle boyaman neydi o öyle…
               ***
Neydi o hiç anlamadım…
Hiç çözemedim vallahi!…
Nasıl bir popülizmdi bu?…
Neden böyle bir şey yaptın?…
Bari bunu söyle giderken…
Merakta bırakma bizi sayın Tunç Soyer…
               ***
Daha yeni…
İzmir'i sel götürdü…
Deniz taştı…
Kordon'da… Alsancak'ta…Karşıyaka’da…
Bostanlı'da…
Esnaf perişan oldu…
Sen o afat günü kırmızı yağmurluğunla iki dakikacık…
“İklim değişikliğidir" dedin…
Bıraktın İzmir'i öyle…
Polonya’ya gittin…
Bu popülizmini hiç unutur mu İzmirliler sayın Tunç Soyer?…
               ***
Daha çokta söyleyeceklerim..
Senin beş yılın hep popülizm yaparak geçti…
Zaten zırt pırt ta hep yurt dışındaydın…
               ***
Sayfa uzadı…
Kabak tadı vermeyelim bizde senin gibi…
               ***
Şunu da söyleyeyim yazımı bitirirken;
Son günlerde…
Nutuk… Atatürk ağzından düşmüyor…
Mağduru oynamaya çalışıyorsun…
Ama nafile…
Bırak Atatürk’e sarılmayı…
Sen bir röportajında dememiş miydin…
“Ben Mihri Belli'ciyim" ..
Mihri Belliciler Atatürkçü değillerdir…
Sende değilsin…
               ***
Birde…
Saygı Öztürk’e verdiğin demeçte…
Öyle bir tüy dikmişsin ki!…
Pes…Vallahi pes…
“Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük koltuğu benim" demişsin..
Helal olsun vallaha…
Eee… O zaman!…
Düş yakamızdan git İzmir'den…
Avrupa'da o sana verilen en büyük koltuğa otur…
               ***
Yallah… Seni gidi popülist seni…
               ***
Birde demişsin ki… Gene o röportajda;
“Bir dönem daha istiyorum"…
               ***
Aman sakın ha!…
Bu saatten sonra…
Sakın gitme o İzmir'in arka sokaklarına…
Ne Basmane'ye… Ne Tepeciğe… Ne Yeşildere'ye…
Nede Gültepe'ye…
Orda bir şeyler gelmesin başına…
               ***
Artık vedalaşalım…
               ***
Şatodan taşınırken haberim olsun..
Uğurlamaya geleceğim seni…
               ***
Hem de çanı soracağım…
Çan nerede… Çan?…

Not: Yazı, Karataş'ın Facebook sayfasından alınmıştır.