KEMAL KARATAŞ

TUNÇ SOYER'İN HAFİFLİĞİ…
Ah… Tunç Soyer ahh!…
Söz vermiştim kendime…
1 Ocaktan beri seninle ilgili yazı yazmamaya…
               ***
Çünkü gidenin arkasından konuşmayı sevmem ben demiştim…
Dedikodu etmem demiştim…
               ***
Ama… İlla da bana hakkında yazı yazdırmak zorunda mısın yahu!…
               ***
İlla da kaşınacaksın…
İlla da bir çam devireceksin…
İlla da bizi… CHP'lileri şaşırtacaksın…
Kendinden illallah ettireceksin…
               ***
Sen hayatta hiç bir baltaya sap olamamışsın…
Hiç bir işte dikiş tutturamamışsın !…
               ***
Niye bunları söylüyorum şimdi biliyor musun?…
Niye bana bunları şimdi yazdırıyorsun biliyor musun?…
               ***
Duyunca hem şaşırdım… Hem de çok üzüldüm…
Senin bu hafifliğine…
               ***
Sayın genel başkan Özgür Özel seni davet etmiş….
Ankaralara kadar…
Koskoca genel merkeze…
Makamlara kadar…
               ***
Senin gönlünü almış…
Bu makamlar hepimiz için geçicidir demişte…
Sana partide…
Tecrübelerinden…
Bunca hizmetlerinden yararlanmak istiyoruz…
Sana partide yeni bir görev vermek istiyorum demişte…
Sen önce düşüneyim demişsin de…
Sonra kabul etmemişsin…
               ***
Birde bunu hem de yazılı basına servis etmişsin…
               ***
İşte burda dur…İşte burda dur be kardeşim…
               ***
Sen neymişsin be aslanım böyle…
Bu kibir ne?…
Bu burnu kafdağındalık ne?…
               ***
Hani bizim eski genel başkanımız Erdal İnönü'nün deyişiyle…
Aslan Sosyal Demokrat partili sandığımız tipler vardı ya!…
Hak etmediği bir göreve gelince…
Tıpkı senin gibi…
Önceleri…
"Partim bana ne görev verirse yaparım..
Çaycılık olsa bile" derler ya …
Yüksek perdeden atarlar…
Senin de onlardan biri olduğun bir kez daha anlaşıldı…
               ***
Bak ne güzel…
Genel başkan senin yüzüne…
İzmir Büyükşehir belediye başkanlığını beceremedin…
İzmirli seni artık istemiyor dememiş de…
Seni onere etmiş...
Gönlünü almak istemiş…
Sana partide başka bir görev vermek istemiş…
Ama sen bunu reddetmişsin…
              ***
Aa... Cancağazım…
Buzağı gözlüm… Dazlak kafalım…
Romantik görünümlü sahte gülüşlü artistim…
Kibir abidem…
Çaw-Bellacım…
               ***
Vallahi çok ayıp etmişsin…
Billahi çok ayıp etmişsin…
               ***
Ne demek !…
Genel başkanın sana partide…
Başka bir görevde yer vermesini kabul etmemek…
              ***
Bu partide…
Genel başkanlık yapıp…
Milletvekilliği yapıp…
Büyükşehir belediye başkanlığı yapıp…
Sonrada görevi bittiğinde…
Mahalle delegeliği yapanlar var…
               ***
Sana nooluyor?…
Bu yüksek ego ne?… Ne bu şımarıklık?…
Hatta küstahlık?…
               ***
Genel başkanın partide sana vermek istediği yeni görevi reddediyorsun…
               ***
Sen kimsin ki?… Eskiden neydin ki?…
                ***
Seni ben il başkanı olarak…
Seferihisar'a aday gösterdiğim zamana kadar…
Neydin sen?…
               ***
Ballı okumuşsun… Hukuk mezunu olmuşsun…
Amma !…
Avukatlık bile yapmamışsın…
Tiyatrocu olmak istemişsin… Olamamışsın.
Filimcilik yapmak istemişsin…
Ne rejisör olmuşsun… Nede senarist…
Gazetecilik yapmak istemişsin... Becerememişsin…
               ***
Hiç bir işte dikiş tutturamamışsın…
               ***
Turizmcilik yapayım demişsin…
Babadan kalma oteli de satmışsın…
              ***
En son…
Ekrem Demirtaş seni Ticaret Odasına maaşlı çalışan…
Genel sekreter yardımcısı yapmış…
Ordan da kısa bir süreliğine…
Expo 2015 genel sekreterliğinde yazışmalar... Getir götür işleri…
               ***
Yani kısacası…
Bir baltaya bile sap olamamışsın…
Kariyerine parlak sözler yazmak kolayda…
Sorayım ben sana?…
Senin bir mesleğin var mı?…Mesleğin?…
Senin asıl mesleğin ne ?…
               ***
Ama kader işte …
Boyacı Yakup seni bana getirdi ya…
Bende seni Seferihisar'a…
Aday yapıverdim işte !…
               ***
Kader seni ordan da…
İzmir Büyükşehir belediye başkanlığına… atlama hikayen…
Başarısız hikayen…
               ***
Ama o hikaye bitti artık…
Bitti şimdi…
               ***
Bak gene söylüyorum…
İzmir'de Belediye başkanlığını da yapamadığın için…
İzmir halkına hizmet edemediğin için…
İzmir halkı seni bir dönem daha istemediği için…
Bitti…
               ***
Kibar nazik adam genel başkan sayın Özgür Özel…
Sana bunları söyleyememiştir…
               ***
Sana partide yeni bir görev vermek istediğini söylemesi…
Çok kibar… Çok nazik…
Çok asil bir davranıştır…
Onurlu bir tavırdır… Yüce bir harekettir…
               ***
Ama sen bunu da anlayamamışsın…
Tabii… Sana da hak veriyorum…
CHP kültüründen gelmediğin için…
(Bir röportajında demiştin ya; Ben Mihri Belliciyim )…
Ondan söylüyorum…
               ***
CHP kültürüyle yetişmek başka bir şey…
               ***
Tekrar söylüyorum…
Sen bunu da beceremedin…
Genel başkanın sana vermek istediği yeni görevi reddetmekle…
Bu senin hafifliğin…
               ***
Kötü bittin…
               ***
Birde giderken…
Kışkırtıyorsun ya bazı trolleri…
Sana yandaş bildiklerini…
Buda başka bir hafifliğin…
               ***
Son kez söylüyorum…
Şatodan taşınırken haberim olsun…
Seni uğurlamaya geleceğim…
               ***
Adettendir…
               ***
Beni elli yıllık partimden attırmış olsan bile…

Not: Yazı, Karataş'ın Facebook sayfasından alınmıştır.