KEMAL KARATAŞ

KAVURMA YAPARIM KOCAMA SATARIM…

Hak için kurban küp için kavurma…
               ***
Eh !…Madem ki kurban bayramı…
Kavurmasız olmaz…
               ***
Hayır için kestiğiniz kurbandan kavurma yapacaksınız…
Afiyetle de yiyeceksiniz…
               ***
Ayrıca size kolaylıklarda sunuluyor…
Görsel ve yazılı basında…
Televizyonlarda ustalarından tarifleri var…
En iyi kavurma nasıl yapılır…
Püf noktaları neler…
               ***
Eh.. İşte burada biraz maharet gerekiyor…
Birazda hüner…
               ***
Hüner ve maharet deyince…
Birde konu kavurma olunca…
Aklıma Tunç Soyer ve Neptün Soyer çifti geldi…
               ***
Birisi Büyükşehir belediye başkanı…
Birisi İzmir köy-koop başkanı…
               ***
Neptün hanım çok maharetli… Çok hünerli birisi…
Çokta çalışkan…
İyi birde satıcı… Yani pazarlamacı…
Alıcıyı nerde olsa buluyor… Dağda taşta bayırda…
Gerçek alıcımı değilmi…
Şıp diye gözünden anlıyor…
               ***
Bayram öncesi kavurma yapmış Neptün hanım…
Çokça… Bolca…
Tam dörtyüzyirmidört bin liralık…
               ***
Şimdi aklınıza hemen…
Ne hayırsever kadın demek geliyor değilmi ?…
Yok yok öyle değil…
Satmak için yapmış…
Kendisi İzmir köy-koop başkanı ya !…
               ***
Eee… Kime satacak…
Dedim ya size !…
Zekidir… Çalışkandır… Çeviktir…
Alıcıyı dağda bayırda bulur…
Şıp diye gözünden tanır…
               ***
Alıcı kocası…
Kendisi İzmir Büyükşehir belediye başkanı olur…
               ***
Satıvermiş kavurmaları kocasına…
Pardon Büyükşehir belediyesine…
               ***
Eee… Ne demiş atalarımız …
İş bilenin kılıç kuşananındır…
Bir de Demir tavında dövülür demiş…
               ***
Tesadüf işte;
Koca Büyükşehirin başında alıcı olunca…
Karıda köy-koop un başında satıcı olunca…
Tereyağından kıl çeker gibi satış gerçekleşiverir…
               ***
Ama küçük bir sorun varmış…
Minnacık bir sorun…
Sinek küçük ama mide bulandırır…
Karı kocanın bilmediği…
Ya da bilipte aldırış etmediği…
Benimde hatırlatmak istediğim…
               ***
Gerçi ben uyarılar yapınca…
Beni partiden atıyorsunuz ya …
Tekere çomak sokuyor diye…
Olsun ben genede ikazlarımı yapayım…
İş işten geçmeden…
Size kıyağım olsun gene…
               ***
Efendim… Evet efendim… Sepet efendim…
Sizin için herşey güzel de…
Bu güzel günler bir gün bitince…
İzmir aşkınız suya düşünce…
Kanunun eli ensenize yapışıverirse…
Noolur bir düşünün…
Kafadaki sekiz köşe kasket düşer kel görününce…
Kimse uyarmadı bizi demeyin…
Ben uyarıyorum işte…
               ***
4734 ve 6831 sayılı kanun diyor ki !…
Belediyeler direk üretici kooperatiflerinden temin usulü mal alabilirler…
Yani belediyelerin satın aldığı kooperatifler…
O malı üretecek… İşleyecek… Değerlendirecek…
Ancak öyle satabilecek…
               ***
Yani sen Neptün hanım ?…
Kooperatifinde hayvan üretiyor…
Onu kesiyor… Etini işliyor…
Kavurma tesislerinde onu hazırlayıp…
Ambalajlayıp…
Köy-kooperatif etiketiyle…
Köy-koop tesislerinde üretilmiştir dangasını vurup..
Öylemi kocana satıyorsun…
Yani Büyükşehir belediyesine…
               ***
Yok öyle değil de !…
Başka yerlerde yaptırıp…
Resimdeki gibi sadece depoya istifleyip satıyorsanız…
Kanuna karşı hile yapıyorsunuz demektir…
               ***
Bu da başınız belada demektir…
Benden söylemesi…