Kaboğlu’ndan 'anayasa' açıklaması

Kaboğlu’ndan 'anayasa' açıklaması

Kaboğlu’ndan 'anayasa' açıklaması

A+A-

İstanbul Barosu'nun yeni başkanı İbrahim Özden Kaboğlu, seçimi kazandıktan sonra Anayasa'nın ilk dört maddesi hakkında yaptığı açıklamalara yönelik tepkiler üzerine bir yanıt verdi. Kaboğlu, Anayasa'nın değişmez maddeleri ile ilgili iddiaların bağlamından koparıldığını belirterek, Anayasa’nın 1, 2 ve 3. maddelerinin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini vurguladı. Bu açıklamaların bir karaçalma kampanyası ile yanlış yansıtıldığını ifade etti.

İstanbul Barosu seçimlerinde 7 bin 219 oyla kazanan Kaboğlu, seçim sonrası Anayasa'nın temel maddelerine olumlu bir dokunuş yapılabileceğini ifade ettiği iddiaları nedeniyle eleştiriler aldı. Ancak Kaboğlu, bu ifadelerinin yanlış anlaşıldığını ve kendisinin Anayasa’nın bu maddelerinin savunucusu olduğunu söyledi.

Anayasa'nın ilk dört maddesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini belirler ve özellikle 4. madde, bu ilkelerin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini güvence altına alır:

  1. Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
  2. Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
  3. Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
  4. Madde 4: İlk üç maddenin değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

Bu maddeler Türkiye Cumhuriyeti'nin temel yapısını ve kurucu ilkelerini korumaktadır.

Kaboğlu'nun paylaşımı:
"Saygıdeğer kamuoyu, İstanbul Barosu’nun sevgili üyeleri, 20 Ekim akşamı İstanbul Barosu Olağan Genel Kurulu ardından hukukçulara yaptığım kısa değerlendirme sonrası, Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerine bir karaçalma kampanyası başlatıldı.. Seçim sürecinde hakkımda yürütülen gerçek dışı söylemlere karşı yaptığım teknik açıklama, siyasi bir zemine çekilmiş bağlamından koparılmış ve anlaşılamamıştır. İlk üç madde, ülke, toplum ve devlet üçlüsünü kucaklayan kurallar bütününün sacayağı olarak temeldir. Değiştirilmesinin teklifi dahi olanaksızdır. İfadelerimin kurucu irade ile sürekli çatışma içerisinde olan kişi ve kurumların beyanlarıyla ortaklaştırılması doğru ve iyi niyetli değildir. Bu konuda toplumdaki hassasiyetin farkındayım ve bu hassasiyetle ömrünü ülkede yapılan anayasal tahribata karşı koymakla geçirmiş, bu konuda bedeller ödemiş bir hukuk insanıyım. Bu itibarla, devraldığımız görevin de sorumluluğuyla, Anayasa’nın en net savunuculuğuna devam edeceğimiz gibi, avukatlık mesleğinin sorunlarını çözmek için çalışacağız ve genç meslektaşların gündemini gündemimiz yapacağız."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.