İzmir'in ilk Kuvâ-yı Milliye kulübü: Karşıyaka
Vatan savunmasında kahramanlık gösteren albaylar tarafından kurulan İzmir’in en önemli spor kulüplerinden biri Karşıyaka, tüm azaları ve sporcularıyla milli mücadelenin içinde yer aldı.
Vatan savunmasında kahramanlık gösteren albaylar tarafından kurulan İzmir’in en önemli spor kulüplerinden biri Karşıyaka, tüm azaları ve sporcularıyla milli mücadelenin içinde yer aldı. Bu uğurda Şehit ve gaziler veren Karşıyaka, İzmir’in ilk Kuva-yi Mille Kulübü oldu
Kurtuluş Savaşı sırasında, tüm azaları ve sporcularıyla, topyekün bu mücadelenin içerisinde olup, şehitler ve gaziler vermiş Karşıyaka Spor Kulübü dönemin Harbiye Nezareti (Savaş Bakanlığı)'ne bağlı Müdafaa-yı Milliye Cemiyeti tarafından örgütlenerek 1 Kasım 1912 tarihinde kuruldu. Karşıyaka Spor Kulübü'nün kurucularından Kadızade Zühtü Işıl, memleketin kurtarılması adına süvari zabit olarak Galiçya'da savaşmış, Filistin'de Zekazik, Kuesna ve son olarak Seydibeşir esir kamplarında esir olarak kalmış, İstiklal Savaşı ile 9 Eylül 1922 tarihinde, kuzeyden Fahrettin Altay Paşa komutasında İzmir'e girmişti. Karşıyaka Spor Kulübü'nün bir diğer kurucusu ise Milli Mücadele kahramanı asker/sporcu Kenan Or idi...
PLANLARI GİZLEYEN MAÇ
İzmirli kent tarihçisi Bedri Cumhur Doğu, 28 Temmuz 1922 tarihinde Büyük Taaruz planlarını gizleyen maçın hikayesini ve Kenan Or'un bu plandaki rolünü şöyle anlatır: 28 Temmuz 1922 tarihinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emri ile, ordumuzun komuta kademesi, Konya/Akşehir'e çağırıldı. Batı Cephesi askerleri ile kolordu askerleri arasında bir futbol maçı organize edildi. Aslında yapılacak olan bu maç, Büyük Taaruz planlarının açığa çıkmasını engelleyecek, İngiliz ajanlarını yanlış bakış açısına sevk edecek büyük bir plandı. Bu sayede Gazi Paşa, kurmay subay zekası örneği göstererek, yabancı istihbaratı atlatmayı düşünmüştü. Gerçekten de İngiliz istihbarat cephesine "Türkler futbolla ilgilendiklerine göre, yakın zamanda bir taarruza girişmeye niyetleri yok" fikrini benimsetmişti.
Atatürk bunu, Nutuk'ta dile getirmiş ve, "28 Temmuz 1922 günü öğleden sonra yaptırılan bir futbol maçını görmeleri ileri sürülerek, ordu komutanları ve bir takım kolordu komutanları Akşehir'e çağrıldı. 28/29 Temmuz gecesi komutanlarla genel olarak saldırı konusunda görüştüm" demişti. Türk tarihinin belki de en önemli maçı sayabileceğimiz bu maçta kaleciliği ise Kenan Or yapmıştı. 1902 yılında Karşıyaka'nın en eski Türk yerleşim birimi olan Yamanlar dağı eteklerinde Alucra/Sıralıköy mevkinde dünyaya gelen Kenan Or, 1914 yılında günümüzde Deniz Harp Okulu olarak bildiğimiz Bahriye Mektebi'ne kayıt olmuştu. 1917 yılında deniz talebeliğine terfi ederek, Almanya'ya "Ağır Deniz Topçuluğu" eğitimi almak üzere yollanmıştı. 1919 yılında Deniz Harp Okulu'nda mühendislik eğitimini tamamlayıp, Hamidiye Kruvazörü'nde göreve başlamıştı. 1920 yılında ise, ismiyle özdeşleşeceği Yavuz Zırhlısı'nda Deniz Topçu Subay olarak, İtilaf Devlet'lerine ait savaş gemilerine ve özellikle uçaklarına yaptığı top atışları ile 1. Dünya Savaşı'nda büyük yararlılıklar göstermiştir. 1922'de ise Heybeliada Deniz Harp Okulu'na görevlendirilmiş, personel yetiştirmek amacıyla Matematik öğretmenliği yapmıştır.
CUMHURİYET SONRASI İLK KALECİ
Bu zamanlarda, ülkemizin köklü kulüplerinden Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kaleciliğini de yapmaya başlamıştı. Hatta dönemin Fenerbahçe başkanı Osmanlı Şehzadesi Ömer Faruk efendi, başarılı sonuçlar alan ve gol yemeden şampiyon olan bu takımı ödüllendirmiş ve tebrik etmişti. 1922'den sonra, Yunan işgali sırasında kapatılmış Kaf Sin Kaf'ın, kurtuluş sonrası yeniden canlandırılması için emek verip, hem Cumhuriyet sonrası ilk kaleciliğini yapmış hem de genel kaptanlık görevini yürütmüştü. Fenerbahçe'nin 1924 yılında üçüncü takımı, 1925 yılında ise Fenerbahçe birinci takımının ilk yurtiçi seyahati olan, İzmir'e getirilmesi organizasyonlarını, Karşıyaka'nın o dönemki ikinci başkanı, kendisi gibi asker olan Kadızade Zühtü bey ile beraber gerçekleştirmişti.
HAMİDİYE VE YAVUZ MAÇI
Mayıs 1925'te Yüzbaşılığa terfi edip, Akdeniz Üs Komutanlığı'na bağlı olarak yeniden gemiye çıkan Kenan bey, 1929 yılında Hamidiye Kruvazörü'nün, tatbikat çerçevesinde İzmir'e uğraması sırasında Karşıyaka Spor Kulübü ile Hamidiye Zırhlısı Mürettebat Futbol takımı arasında maç yapılmasını organize etmişti. 1934 yılında Binbaşılığa terfi eden Kenan Or, 1936 yılında Yavuz Zırhlısı Futbol Takımı ile Karşıyaka arasında bir maç daha organize etmişti. Her iki maçta da hakemliği kendisi yapmıştı. 1950 yılında Yavuz Topçu Komutanlığı'ndan Albay rütbesi ile emekli olmuş, 6 Aralık 1963 tarihinde İstanbul/Vatan Caddesi'nde geçirdiği üzücü bir trafik kazasında yaşamını yitirmiştir. Kaf Sin Kaf'ın, Kenan bey ile başlayan kalecilik serüveni, 1925-26 senesi şampiyonluğumuzun mimarlarından "Panter" lakaplı Malik Yaylım ile devam etmiş ve kulübümüzün, bizlerin ağabeyi Ekrem Güçsav ile perçinlenmişti. Kalecilik gibi çok önemli görevlerinin yanı sıra, Karşıyaka'ya olan sevgileri neticesinde aynı zamanda idarecilik yapan bu üç büyük kalecimizi de anmak istiyorum.
KSK TARİHİ MÜZESİ AÇILIYOR!
Karşıyaka Spor Kulübü Tarihi Müzesi, yakında Mavişehir'de bulunan binasında açılmak için gün sayıyor. Daha önce Dr.Bülent Zeren ile birlikte rahmetli Zeren'in muayenehanesi olarak kullandığı tarihi Disidoro Köşk'ünde belge,fotoğraf ve objelerden oluşan müzeyi kuranlardan Ekrem Güçsav, kulübün müzesine kazandırdığı onlarca belge ve evrakı sergilemek için büyük emek harcıyor. KSK Tarih ve Müze Kurulu üyesi Bedri Cumhur Doğu, Karşıyaka'nın tarihine ışık tutan bu evrakları Kenan Or'un ailesinden aldığını aktararak şunları söyledi: "Bu evrakları bana ileten, Kenan bey'in torunları Kenan ve Ali Or'a şükranlarımı sunuyorum. Aynı zamanda yine Akhisar'da Yunanlılar tarafından vurulmuş ve gazi olmuş, İstiklal Madalyası sahibi kurucumuz Mustafa Cemal Ahmed Umar'ın ve Cumhuriyet sonrası ilk kaptanımız, ilk milli futbolcumuz Vahyi Oktay'ın ailesine de teşekkürlerimi sunuyorum.
ŞENOL KANTÜRK
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.