İzmir’de ‘Karanlıklar Prensi Buğra’ya doğru...
İzmir’de ‘Karanlıklar Prensi Buğra’ya doğru...
ERHAN GÜLENÇ
CHP'nin İzmir Büyküşehir Belediye Başkan adaylığı için kaos yaşanıyor. Kulislerde her gün farklı bir isim öne çıkıyor. En son Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun İzmir'e kaydırılacağı iddiası gündeme geldi. Bu da kenti ayağa kaldrdı.
Bunun üzerine CHP lideri Özgür Özel, Özlem Hanım'ın Aydın'dan aday gösterileceğini belirterek tartışmaya 'şimdilik' son noktayı koydu.
Durum böyleyken parti üst yönetiminden sızan bir son dakika bilgisini sizlere aktarmak istiyoruz... O da 1.5 yıl önce arkasına bakmadan gittiği İstanbul'dan dönerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na talip olan Buğra Gökce'nin isminin büyük ölçüde ağırlık kazandığı yönünde. Parti yönetiminin Gökce'nin ismini PM'den oy birliğiyle geçirmek istediği için şimdilik süreci zamana yaydığı belirtiliyor.
GİZEMLİ İLİŞKİLER AĞI
Biz Gökce'nin Ankara-İzmir hattındaki 'gizemli ilişkilerini' iki gündür yazıyoruz.
Ankara Milletvekili Umut Akdoğan'ın gölge patron olduğu yapının İzmir ayağında da Boğaziçi Restoran'ın sahibi Cem Kocatoros'tan Burkay İnşaat'ın sahibi Yaşar Erdem'e uzanan bir zincir var. Tartışmalı Buca Metrosu ihalesiyle ilgili yaşanan 'karanlık' süreçte Başkan Tunç Soyer'le arası açılınca arkasına bakmadan İstanbul'a tenzili rütbe ile gitmek zorunda kalan Gökce, bu kentten gidişi ve sonra aday olmaya karar verip dönüşünün arkasındaki gizem nedeniyle adeta bir 'karanlıklar prensi'ni andırıyor.
Buca Metrosu ihalesi ve 400 milyon liradan fazla para harcanmasına rağmen Karşıyaka'da yarım kalan opera binası inşaatıyla ilgili süreç tam olarak aydınlatılmadıkça böyle bir adaylık kente büyük zarar verir. Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu bunun ağırlığını taşıyamaz, kırılır.
Soyer'in son umudu DEM Parti
CHP'de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yeniden adaylığıyla ilgili değerlendirmenin tamamlandığı ve artık biletinin kesildiği söyleniyor.
Ancak Soyer ise, 'Çıkmadık candan umut kesilmez' misali hala nasıl olur da adaylığı kopararım diye nafile bir şekilde uğraşıyor.
Soyer'in son olarak İzmir'de 22 Aralık'ta muhtarların katılımıyla büyük bir organizasyon için hazırlık başlattığı ve amacının buraya Genel Başkan Özgür Özel'i getirmek olduğu belirtiliyor. Ama iş işten geçmiş durumda.
Bu arada Soyer'e binlerce mensubunu belediye kadrolarına doldurduğu DEM Parti cephesinden de üst düzey destek geldiği ifade ediliyor. CHP lideri Özgür Özel'in DEM Parti'ye yaptığı ziyarette bu partinin Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın Soyer'in aday gösterilmesi isteğini ilettiği ifade ediliyor.
İzmir'den elini çek Veli Efendi!
Genel Başkan Özgür Özel'e de çok yakın bir isim olan CHP'nin siyaset esnafı Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, her yerel seçimde olduğu gibi bu seçimde de elini İzmir'e attı. Başta Malatya'dan hemşerisi olan Güzelbahçe Belediye eski Başkan Yardımcısı Mustafa Günay'ın Urla adaylığı olmak üzere birçok ilçede etkili olmaya çalışıyor. Tabii, gazetecilerin de ağzı torba değil, bunu konuşuyor ve yazıyor. Biz de bu köşede "Veli Ağbaba'yı bağlayan adaylığı kapıyor mu?" diyerek bu sürece ışık tuttuk. Veli Efendi, şimdi bir açıklama yapıp bu haberleri yapan bizlere saldırmış. Buradan kendisine sesleniyoruz... Veli Efendi! Seni çok iyi tanıyoruz. Ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Senin elini İzmir'in üstünde istemiyoruz o kadar... CHP'de ne olursan ol ama İzmir'e tebelleş olma...
İzmir senin ve senin gibileri al aşağı etmesini er ya da geç bilir.
Bakan, Soyer'i neden sattı?
İzmir'de 4.5 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ittifak halinde siyaset yapan ve kendisinden 'ne istediyse alan' Murat Bakan, bugünlerde Soyer'den tamamen uzaklaşmış durumda. Kurultay sürecinde ayrıştıkları dönemde "Soyer, bir dönem daha devam etmeli" gibilerinden durumu kurtarmak için açıklamalar yapan Bakan, bugünlerde Soyer'in adını ağzına bile almıyor. Ancak, Abdül Batur'dan Olgun Atila'ya Soyer dışında ne aday adayı varsa kadar hepsiyle flört halinde.
Hatta Bakan'ın kendisinin Büyükşehir adaylığı için nabız yokladığı da ifade ediliyor.
'Kemal Abi' de gitti İyi Parti'nin sonu iyi değil!
İyi Parti'de yaprak dökümü sürüyor. Genel Başkan Meral Akşener'in partiyi bir türlü sağlıklı bir düzleme sokamaması istifa furyasını da beraberinde getirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde sağduyulu tavırlarıyla dikkat çeken ve bütün üyelerin parti ayırmaksızın 'abi' bildiği İyi Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç de partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Sevinç, "İyi Parti'de siyasete girmeyi tercih ederken beklentim, bu partinin ulusal hassasiyetlere ve Atatürk ilkelerine önem veren bir merkez partisi olmasıydı. İlk yıllarda Sayın Genel Başkan'ın izlediği siyaset bu yöndeydi. Ancak, son dönemlerde merkez parti ekseninden uzaklaşan bir tutum izlemeyi tercih
etmesi, topluma gereken güveni vermemesi nedenlerinden dolayı İyi Parti'de siyasete devam etmemin bir anlamı kalmadığı için parti üyeliğinden istifa ediyorum" dedi. Kemal Sevinç gibi tecrübeli ve örnek isimleri bile kaybediyorsa İyi Parti'nin sonu hiç de iyiye doğru gitmiyor demektir.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.