Bilindiği üzere; Ekim 2013 yılında CHP, TCK 235'te indirime gidilmesini TBMM'ye taşımış, bu suçlardan (Yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, irtikap. vb) hüküm giyen (Şu an CHP'den milletvekili olanlar) pek çok SEÇİLMİŞ siyasetçi cezaevine girmekten kurtulmuş, deyim yerindeyse siyasi bahtları "YENİDEN" açılmıştı!

Kanunun bu şekle dönüştürülmesinin ardından, özellikle belediye ihalelerindeki usulsüzlükler, yolsuzluklar da başını alıp gidiyordu artık...

Ne hikmetse bugüne kadar CHP'lilerden bir tanesi de çıkıp TCK 235'e yapılanları ne anlatabildiler ne de savunabildiler! Fakat, bu düzenlemeye karşı çıkan CHP'li Milletvekilleri Nur Serter ve Yıldıray Sapan'ın üzerlerini anında çizmesini bildiler! 

"İHALE İÇİN DOKÜMAN ALAN BİR, İHALEYE GİREN BİR, PAZARLIK EDİLEN BİR, KAZANAN DA DOĞAL OLARAK EŞİTTİR: BİR!"

Umumi manzara böyle olunca artık CHP'li belediyeler ne ihale kanunu dinliyorlar ne de yandaşlarını kayırmaktan geriye duruyorlar! 

Türkçesi, nasıl olsa hesap soranda yok hesabına, "hak", "hukuk", "adalet" naraları eşliğinde diledikleri gibi at oynatmaya devam ediyorlar!

Gazetecilik mesleği başlı başına bir işçiliktir! Gücünü de halktan alır... (Okurdan)

Onlar at oynattıkça gazetecilerde yazamaya devam edecek demektir... Bu da böyle biline...

Amiyane tabirle İzmir Büyükşehir Belediyesinde kantarın topuzu iyice kaçtı! İhale suçları açık açık işleniyor... Kamu ihale kanununa göre hiçbir şekilde pazarlık usulü ile yapılamayacak olan ivedi ve zorunlu olması mümkün olmayan ve bir plan program dahilinde yapılması gereken ihaleler, istenilen yere ihale edilebilmesi için pazarlık usulü ile teklif alınarak ihale edilmekte ve kamu kaynağı rekabetten ari şekilde başka mecralara aktarılmaktadır. (Yukarıdaki belge somut örnek.)
Kamu ihale kanununa göre açık ihaleye fesat karıştırma suçları herkesin gözü önünde işlenmeye devam etmektedir!

Belediyeler kanunlarla yönetilir... Kimsenin de babasının çiftliği değildir! 

Biz buradan DEVLET YETKİLİLERİNİ göreve davet ediyoruz!

İhale kanunları ortada... Bizim yapabileceklerimiz bu kadar...

Bundan sonrasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine bırakalım: "Bizim belediye başkanlarımız her kuruşun hesabını verir. Yetim hakını yemezler."

Peki, siz hiç 11 yılda sayın Kılıçdaroğlu'nun her hangi bir CHP'li belediye başkanına hesap sorduğunu gördünüz mü, duydunuz mu? 

Devletin jesti Menemen'in dışında.......!