Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biri dijital faşizmdir. Dünyanın belirli bir bölgesinde kümelenmiş bir avuç şirket, “hakikatin tekelini” ellerinde tuttuğunu iddia ediyorlar" dedi.

İletişim Başkanı Altun, Dijital Dünya Çalıştayı'nın açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biri dijital faşizm olduğunu belirten Altun, "Ülkemiz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nasıl sessizlerin sesi, mazlumların hamisi hâline geldiyse; iletişim alanında da hakikat mücadelesinin en ön saflarında yer alacaktır" ifadelerini kullandı. 

Altun ayrıca, "Biz özgürlük ve hoşgörü gibi kavramların hiçbir şekilde eşcinsellik propagandası için yozlaştırılmasına bu yolla ailelerimizin ve çocuklarımızın hedef alınmasına kesin olarak karşı çıkıyoruz" diye konuştu.

​​Altun'un açıklamaları şu şekilde: 

- Akıllı telefonların yaygınlaştığı, bilginin demokratikleştiği, sosyal medyanın mecra olmaktan çıkıp, aktörleştiği bir dönemi tecrübe ediyoruz. Dijitalleşmenin inkâr edilemez bir gerçek hâline geldiğini hepimiz görüyoruz.

- Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biri dijital faşizmdir. Dünyanın belirli bir bölgesinde kümelenmiş bir avuç şirket, “hakikatin tekelini” ellerinde tuttuğunu iddia ediyorlar.

- ABD ve AB’nin terör listesindeki PKK’nın, 15 Temmuz’da 251 masum insanı şehit eden FETÖ’nün elebaşıları, sosyal medya platformlarında serbestçe propaganda yapmaya devam etmektedir.

- Eli kanlı terör örgütüne destek sağlayanlar, FETÖ’yü ve başındaki terörist ele başını himaye edenler büyük bir suça ortaklık yaptıklarının farkına varmalıdır.

​- Biz özgürlük ve hoşgörü gibi kavramların hiçbir şekilde eşcinsellik propagandası için yozlaştırılmasına bu yolla ailelerimizin ve çocuklarımızın hedef alınmasına kesin olarak karşı çıkıyoruz. Küresel şirketler için ne yazık ki bu propaganda neredeyse bir yasa hükmünde. Biz hiçbir suretle hangi kavram adı altında olursa olsun eşcinsellik propagandasının yanında yer almayacağız, sessiz kalmayacağız. Bu tür çirkinliklerin özelliklere gençlere normal bir şey gibi sunulması milletimizin asil karakterine yapılmış bir saldırıdır. Bu taarruzu püskürteceğiz. Bu toplumun temel değerleri bu tür aşırılıklara müsaade etmez. 

- Özellikle yurtdışı kaynaklı dezenformasyonu bir milli güvenlik sorunu olarak görüyor; gerekli tedbirleri almaya çalışıyoruz. İletişim Başkanlığı olarak bu konuda agresif ve proaktif bir yaklaşım benimsiyoruz.

- Ülkemiz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde nasıl sessizlerin sesi, mazlumların hamisi hâline geldiyse; iletişim alanında da hakikat mücadelesinin en ön saflarında yer alacaktır.