‘Hastane ruhsatı pazarı oluştu, taksi plakası gibi satılıyor’
‘Hastane ruhsatı pazarı oluştu, taksi plakası gibi satılıyor’
Yılda ortalama 50 sağlık ruhsatı el değiştiriyor. Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) göre, oluşan piyasa yasal değil. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, ruhsat devirleri ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.
Özel sağlık kuruluşlarına 2008’den bu yana yeni ruhsat verilmemesi; hastane, tıp merkezi ve poliklinik ruhsatlarında taksi plakası piyasasına benzer bir pazar yarattı.
Dünya gazetesinden Yasemin Salih'in haberine göre yılda ortalama 50 sağlık ruhsatı el değiştiriyor. Milyonluk fiyatlar, kadro ve uzmanlıklara göre belirleniyor. Küçükler, giderleri karşılayamayınca büyükler piyasayı domine ediyor.
Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) göre, oluşan piyasa yasal değil. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, ruhsat devirleri ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Bulut, “İşi diploma kiralamaya kadar götürenler var. Bakanlık maalesef bunun önünü açtı” dedi.
Türkiye’de, özel sağlık kuruluşlarının ruhsatları ve kadrolarının el değiştirdiği büyük bir sağlık piyasası oluştu. Ruhsatların alım satımlarına aracılık eden danışmanlık şirketlerinin ilanlarında onlarca hastane, tıp merkezi ve poliklinik ruhsatı ile kadroların milyon liralık değerle satışa çıkarıldığı görülüyor. Piyasada yılda ortalama 50 sağlık ruhsatının el değiştirdiği belirtiliyor. Fiyatlar ise kadrolardaki uzmanlıklara göre farklılık gösteriyor.
Bursa Özel Sağlık Kuruluşları Derneği Genel Sekreteri Dr. Feza Şen de durumun yasallığı hakkında şöyle konuştu: “Yasallığı belirleyen kriter ruhsat. Nasıl ki taksi plakası verilmiyorsa, böyle bir pazar oluşmuşsa sağlık kuruluşlarında da aynı şey söz konusu. Bakanlık yatak sayısından kadrolara kadar kısıtlama getirdi. Otomatikman o izin belgelerine fiyat biçilmiş oluyor. Rayiç bir bedel yok. Örneğin kardiyovasküler cerrahi istasyonunuz var, bunu da satabiliyor ya da kiralayabiliyorsunuz. Bu çok pahalı. Ekibe göre fiyat değişiyor. Kimi hastane sadece fizik tedavi kadrosunu satmak istiyor, yerine dermatoloji kadrosu vereyim, üzerine para verin diyor. Burada satılan o hekim ya da çalışan değil; kadro hakkı.” Feza Şen’in verdiği bilgilere göre satış değil de kiralama yapanlar da var. “Örneğin benim cildiye kadrom var, ama ben o kadroyu kullanamıyorum. Atıl hale gelmiş, randımanlı değil. Satmak da istemiyorum, çünkü ruhsatımın değeri kayboluyor. Ben de kiralıyorum. İşte bu legal midir, bu tartışılabilir” diyen Şen, büyük hoca olarak kabul edilen hekimlerin de ekipleriyle bu pazarlıklara girdiğinin altını çiziyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.