Geleneklerin yaşatıldığı 200 yıllık pazar

Geleneklerin yaşatıldığı 200 yıllık pazar

Nazire teyze, Cennet teyze ve diğerleri, gün ağarmadan sütleri sağıp yaptıkları peynirleri, dalından topladıkları taze sebze ve meyveleri yine gün ağarmadan Dalama pazarına getiriyor.

A+A-

Nazire teyze, Cennet teyze ve diğerleri, gün ağarmadan sütleri sağıp yaptıkları peynirleri, dalından topladıkları taze sebze ve meyveleri yine gün ağarmadan Dalama pazarına getiriyor. Tandır ustaları ise özel olarak pişirdikleri kuzu ve oğlakları hazır ediyor. Türkiye’nin her yerinden lezzet tutkunları ise bu pazara akın ediyor. Bu gelenek 200 yıldır sürüp gidiyor

Aydın'ın Dalama kasabasında kurulan 200 yıllık pazar hem doğal ürünleri hem de kuyu tandırıyla herkesi kendine çekiyor. Gurmelerin ve doğal besinlerin radarındaki Dalama pazarının kurulduğu pazar günleri bu küçük kasabada adım atacak yer kalmıyor. Ancak tüm bu telaş öğlen olmadan sona eriyor. Geleneklerin yaşatıldığı Dalama pazarının vazgeçilmezleri olan köylü kadınların bu işte rolü çok büyük. Dalından kopardıkları taze meyve ve sebzeleri, hayvanlarından sağdıkları sütten yaptıkları yoğurt ve kesikleri satıyorlar. Bu ürünleri almak için de sabahın erken saatlerinde vatandaşlar bu pazara adeta akın ediyorlar.
Pazardan satılan bu taze ürünler saat 12 olmadan da tükeniyor.

NESİLDEN NESİLE
Dalama Pazarı'nda tezgah açan 67 yaşındaki Nazire Yıldırım, tarlasında ürün yetiştirmeyi ve pazarda bunları satmayı, annesinden öğrenmiş. Annesi de annesinden...
Nazire teyze evlendikten sonra da pazarcılık yapmaya devam etmiş ve evinin geçimini sağlamakta eşine yardımcı olmuş. Kendini bildi bileli bu meşhur pazarda olduğunu söyleyen Nazire teyze, "Çocukluğum bu pazarda geçti. Annem bana öğrettiyse ben de çocuklarıma öğrettim. Onlar da çocuklarına öğretiyorlar. Bu böyle gelmiş böyle devam edecek. Şehirde yaşayan vatandaşların bizi tercih etmesi, tüm ürünlerin taze ve güzel olması.
Bu 200 yıldır böyle gelmiş, böyle devam ediyor" diye konuştu.

EGE'NİN EN MEŞHURU
Sabahları erken saatte kalkıp hayvanlarını sağdığını söyleyen 62 yaşındaki Cennet Cihan ise, "40 senedir bu pazara geliyorum. Hayvanlarımızdan sağdığımız süt ile yaptığım mis gibi yoğurt ve kesikleri sabahın erken saatlerinde pazara getiriyorum. Doğal ürünlerime vatandaşlarımız yoğun ilgi gösteriyor.


Ege'nin en meşhur pazarı bizim pazarımızdır. Tüm vatandaşları pazarımıza bekliyoruz" dedi.

KUYUDAN ÇIKAN TESCILLI LEZZET: DALAMA TANDIRI
Dalama tandırı, Yörük kültürünün egemen olduğu Aydın mutfağının önemli lezzetleri arasında yerini almış bir tat. Süt kuzu ve oğlağın özel kuyularda pişirilmesiyle bir asırdır sofraları süsleyen Dalama tandırı, tadı ve etinin yumuşaklığıyla farklı lezzetler arayanların ilgisini çekiyor. Aydın'ın Efeler ilçesi Dalama Mahallesi'nde yapılan bu müthiş lezzeti tatmak için Türkiye'nin dört bir yanından lezzet tutkunları bu kentte akın ediyor. Dalama tandırının bir özelliği de incir ve kestaneden sonra coğrafi tescil belgesi almış olması. Dededen babaya, babandan da oğula geçen bir meslek olmuş tandırcılık. Asırlardır süre gelen bu lezzetin böylesine tercih edilme sebebi, doğal ortamda yetişen kuzu ve oğlağın, kekik, meşe ve palamut gibi bitkiler yiyerek ete koku ve tat katması. İşte bu lezzetleri hazırlayan ustalarımıza kulak verdik.

"YİYEN BİR DAHA YİYOR"
Yaklaşık 40 yıldır Dalama'da hizmet verdiğini belirten Kuyu Tandır Ustası Hidayet Uçar, "Kaliteden hiçbir şekilde ödün vermiyoruz. Kuyuda pişirilebilecek en iyi oğlak ve kuzu tandır budur. Bunun üzerine yapılabilecek bir lezzet yok. Kuyu içindeki ateşe ve ocağın ısısına göre pişirme süresi değişiyor. Kuyunun ateşine bakınca kaç dakikada pişeceğini biliyorum. Bu lezzeti başka bir yerde yiyemezsiniz. Müşterilerimiz için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Tandırımızı yiyen bir daha yiyor" dedi. Coğrafi tescil alan Dalama Kuyu Tandırı'nın lezzetini başka bir yerde bulmanın mümkün olmadığını kaydeden Kuyu Tandır Ustası Ali Cengiz ise, "Çünkü tandırımızın özel bir hazırlanış şekli var. Günde ortalama 15 kuzu tandır tükeniyor. Kuzunun yaklaşık 20-22 kilo olması gerek. Kuzu büyük olduğu zaman kas yaptığı için etin lezzeti düşer ama kuzu taze olduğu zaman lezzeti artar.

GÜNDE 15 KUZU TÜKENİYOR
En çok dikkat ettiğimiz konular, helal kesim ve kuzunun küçük olması. Diğer arkadaşlarımız tarafından da aynı özellikte, aynı lezzet yapıldığı için aynı lezzeti onlarda da bulabilirsiniz. Müşteri alışkanlığıdır, müşteri ayağı nereye alıştıysa oraya gider. Burada dikkat ettiğimiz en önemli konulardan biri de müşteri memnuniyeti. Fiyatlarımız zaten standarttır onun için bir sorun yaşamıyoruz. Titizliğe, temizliğe dikkat ediyoruz ve memnun etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

İHSAN KARATAŞ

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.