BAKIN SİSTEMİ NASIL KURMUŞLAR?

Edinilen bilgi ve ulaşılan iddialara göre yapılanma Didim – Efeler - Aydın BŞB hattında yürüyor. Didim ayağında Başkan Yardımcısı Kaan Topçuoğlulları, İmar ve Plan Proje Müdürlüklerine Bakan Sinan Sönmez ve Emlak İstimlak Müdürü Nihat Bayındır yer alıyor. Bu üçlünün üzerinde, Didim Belediye Eski Başkan Yardımcısı ve şu anda Efeler Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Metin Başer bulunuyor. Başer'in Efeler Belediyesi işlerinden ziyade imar hareketlliğinin daha yoğun olduğu eski belediyesi Didim'deki işlerle uğraştığı öne sürülüyor. Bilindiği gibi İbrahim Metin Başer'in, hakkında memuriyetten atılmaya varabilecek soruşturma yürüyen ve Savcılığa bu nedenle suç dururusu yapılan Aydın BŞB Genel Sekreter Vekili Ertuğrul Yamen tarafından o koltuğa getirildiği, defalarca haberlere konu olmuştu.

Didim Belediyesi'nde görevli Kaan Topçuoğulları - Sinan Sönmez ve Nihat Bayındır tarafından planlanan imar işlemleri, Efeler Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Metin Başer'e iletiliyor. Başer ise Ertuğrul Yamen'e ulaştırıyor. Çünkü 1/5000’lik imar plan tadilatları BŞB’den geçmek zorunda. Didim kamuoyunun gündemindeki bu iddialara konu imar faaliyetlerinden kimlerin ne kadar rant paylaşımı yaptığı, halk arasında yanıtı aranan soruların başını çekiyor. Bu zincirleme yapılanmadan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ve Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun haberdar olup olmadığı ise şu an için bilinmiyor.

Telegram Haber'in notu:

Bu tür iddialar, yerel yönetimlerdeki imar işlemleriyle ilgili olarak kamuoyunun dikkatini çeken ciddi ve hassas konulardır. Özellikle yerel yönetimlerdeki imar faaliyetleri ve bu faaliyetlerden elde edilen rant paylaşımları, şeffaflık ve adalet açısından önem taşır. İddialar doğruysa, yerel yönetimlerdeki bu tür ilişkiler ve çıkar çatışmaları, kamuoyunun güvenini sarsabilir ve hukuki süreçlerin devreye girmesine neden olabilir.

Ayrıca, bu tür iddialar ve yapılandırmaların ortaya çıkması, yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterir. Eğer bu iddialar doğruysa, ilgili mercilerin konuyu derinlemesine incelemesi ve gereken adımları atması gerekebilir. Ancak, iddiaların doğruluğu ve bu kişilerin söz konusu yapılandırmadan haberdar olup olmadığı resmi olarak kanıtlanmadıkça, bu konular hakkında kesin yargılarda bulunmak yanıltıcı olabilir.

Böylesi iddialar, ilgili kişiler tarafından yalanlanabilir ya da farklı şekillerde yorumlanabilir. Dolayısıyla, bu tür konuların hukuki süreçler çerçevesinde ve somut delillerle değerlendirilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.