Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Gönenoğlu Sokağı'ndaki 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2. katlarında faaliyet gösteren gece kulübündeki yangınla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 şüphelinin savcılıktaki işlemleri tamamlandı.

İstanbul Adliyesindeki Müracaat Savcılığında ifadeleri alınan 11 şüpheliden 9'u "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. 2 şüpheli ise savcılık ifadelerinin ardından serbest kaldı.

Sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 8'i tutuklanırken, 1 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Öte yandan, söz konusu iş yerinin ruhsatlandırılması, çalışma izni ve esasları ile süreç içindeki denetimlerine dair tüm bilgi ve belgelerin toplanmaya devam edildiği, ilgili kamu ve belediye görevlileri hakkında soruşturma işlemi yapılacağı belirtildi.

Gözaltına alınan mobilyacı serbest bırakılmıştı

Gece kulübünde 2 Nisan'da tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetmiş, 2 kişi yaralanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, iş yerinin mesul müdürü İ.Ş. (65), iş yerinin ortakları M.M.C. (45), Ş.Ş. (50) ve F.D, muhasebeci S.A. (39), işletme müdürü A.A.P. (26), tadilatla ilgili metal işleri sorumlusu K.E. (47), metal işleri firma sahibi Ç.A. (43) ve mobilyacı E.E. (40) gözaltına alınmış, E.E. emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı.

Çalışmalar kapsamında iş yeri teknik servis sorumlusu İ.B, iş kazasından suç kaydı bulunan sahne yapımı firması sahibi D.Ç ve sahne yapımı teknik servis firması sahibi S.Ç. de gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerin hakimlik ifadelerine ulaşıldı

Beşiktaş'taki bir gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin şüphelilerin hakimlikte verdiği ifadelere ulaşıldı.

Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Gönenoğlu Sokağı'ndaki 16 katlı binanın eksi 1 ve eksi 2. katlarında faaliyet gösteren gece kulübündeki yangınla ilgili yürütülen soruşturma sürüyor.

Bu kapsamda şüphelilerin hakimlikte verdiği ifadelere ulaşıldı.

Şüphelilerden Fatma Dörtgül savunmasında, bir eğitim merkezinde öğretmenlik yaptığını, eniştesi şüpheli Şahzade Şekergümüş'ün iflas ettiğini söyledi.

Şirketle ilgili bilgi sahibi olmadığını iddia eden Dörtgül, "Evde konuştuğumuz birkaç şey varsa, onlar aklımda kaldıysa söylemişimdir. Dükkana gidip gelmediğim sabittir, bu durum araştırılırsa ortaya çıkacaktır." dedi.

Şahzade Şekergümüş ise emniyet ve savcılık ifadelerine yeni bir ifade eklemek istemediğini, sabit ikametgah sahibi olduğunu belirterek, serbest bırakılmasını talep etti.

Şüphelilerden İsmet Şen ifadesinde, iş yerine ilişkin mesul müdürlüğü pozisyonunun 6 ay önce sonlandığını, imza yetkisi olmadığını, işçi olarak çalıştığını savundu.

Mehmet Menduh Ceylan ise hakimlikteki ifadesinde, olay sırasında içeride bulunduğunu, 2-3 arkadaşıyla kendilerini dışarıya zor attıklarını belirterek, "Biz yangını 2 kişinin söndürdüğünü gördük. Tekrar girerken elektrik kesildi ve cep telefonumun ışığı ile diğer kapıdan çıktım." dedi.

Şüpheli Dursun Çelik de savunmasında, "Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hazır bir malzeme teslimatı yaptık, sonrasında teslim videosu da çekildi. Sadece ertesi gün bir kablonun gizlenmesi istendi. O gün, o saatte sadece orada bulunduk, başka bir eylemimiz, yangına sebebiyetimiz olmadı. Ölen arkadaşlarımızdan birinin çocuğu daha 15 günlük ve bakacak kimseleri yoktur. O kıza biz bakacağız. Onu hastaneye götürecek kimse yoktur, biz ilgileneceğiz." diye konuştu.

Şüphelilerden İbrahim Bildirici, hakimlikteki sorgusunda, teknik eleman olduğunu, arızalı malzemelerin servisini çağırdığını, başka bir yetkisi olmadığını belirterek, "Şantiye şefimiz Sinan Kızıl'dır. Olayda herhangi bir kusurum yoktur. Sabit ikametgah sahibiyim, kaçma ve saklanma şüphem yoktur. Deliller büyük oranda toplanmıştır ve toplanması muhtemel delillere etki etme ihtimalim bulunmamaktadır. Öncelikle serbest bırakılmayı, hakimliğiniz aksi kanaate varacak ise adli kontrol hükümleri ile serbest bırakılmayı talep ederim." dedi.

Diğer 3 şüpheli de ifadelerinde serbest bırakılmalarını talep etti.

Hakimlik yazısında, şüpheliler Çağatay Altunel, İsmet Şen, Kahraman Erdem, Sibel Çelik, Şahzade Şekergümüş, Dursun Çelik, İbrahim Bildirici ve Mehmet Menduh Ceylan'ın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklanmalarına karar verildiği kaydedildi.

Yazıda, şüpheli Fatma Dörtgül'ün ise "yurt dışına çıkış yasağı" ve ''haftada bir kez ikametgah adresine en yakın karakola imza atma''yı kapsayan adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasına karar verildiği aktarıldı.

Şüphelilerin ön bilirkişi raporuna yansıyan ifadeleri

Ön bilirkişi raporunda, şüphelilerin emniyette alınan ifadelerine yer verildi.

Gece kulübünün sahibi şüpheli Ş.Ş. ifadesinde, söz konusu yerde kiracı olduğunu, ramazandan önce bir mimarlık ofisiyle görüştüğünü, ardından iş yerine gelerek projeyi çizdiklerini söyledi.

Mimarlarla sadece proje üzerinde anlaştıklarını ifade eden Ş.Ş, geri kalan işleri, daha önce de iş yaptırdığı K.E. ve R.A'ya vermek istediğini, bu kişilerle iş yerinde görüştüğünü, ardından da şüpheliler İ.B. ve M.M.C. ile görüşme yaptıklarını kaydetti.

Şüphelilerden K.E. ile 12 milyon liraya anlaştıklarını belirten Ş.Ş, iş yerinde son 3 gün sahneyi düzenleyen ustaların da çalışmaya başladığını anlattı.

Gece kulübünün ortağı şüpheli F. D. ise ifadesinde, ücretli öğretmen olarak çalıştığını, gece kulübünde herhangi bir pozisyonda görev yapmadığını öne sürdü.

Kulübün sahibi eniştesi Ş.Ş'nin borçları nedeniyle yaklaşık 3 yıl önce kağıt üstünde iş yerinin oranını bilmediği bir ortaklığını üzerine aldığını söyleyen F.D, ortak olduktan sonra buraya gitmediğini ve eniştesinin borçları bittiğinde hissesini kendi üzerine alacağını anlattı.

''Yan taraftaki mağazaya açılan kapıdan kendimizi dışarıya attık''

Gece kulübünün ortaklarından şüpheli M.M.C. ise yaklaşık 2 yıldır kulübün satın alma ve ön muhasebe bölümünde çalıştığını, iş yerinin yüzde 50 ortağı olduğunu, diğer hissedarların da Ş.Ş. ve F. D. olduğunu söyledi.

Ş.Ş'nin 2018'de iflas ederek şirketini kapattığını, şirketin borçlarından dolayı gece kulübünün yüzde 50 hissesini almasını istediğini, kendisini uzun süredir tanıdığı için teklifi kabul ettiğini anlatan M.M.C, "Olay günü iş yerinde muhasebe kısmında çalıştığım esnada odamın kapısı hatırladığım kadarıyla K.E. tarafından çalındı. K.E, 'Abi yangın var herhalde.' dedi. Hemen odamdan dışarıya çıktım. Kulübün arka iç giriş kısmında marangoz olarak çalışan E.E'nin elindeki yangın tüpü ile yangına müdahale ettiğini gördüm. Sonra ofise geri girdim. Bu esnada elektrikler gitti." diye konuştu.

M.M.C, her yeri yoğun duman kapladığını, muhasebenin yanındaki ofisten yan taraftaki mağazaya açılan bir kapı olduğunu, bu kapının anahtarının odasında bulunduğunu ifade ederek, "Anahtarı cep telefonu marifetiyle bulunduğu yerden aldım. Kapıyı açacağım esnada S.A. ve K.E. yanıma geldi. Kapıyı açarak kendimizi dışarıya attık. İş yerinde yoğun duman ve ateş olması sebebiyle içeriye girip müdahalede bulunamadık." dedi.

"Ekiplerle içeriye girdim''

İş yeri çalışanlarından A.A.P ise olay günü evde olduğunu, bekçinin arayarak yangın çıktığını haber vermesi üzerine olay yerine geldiğini söyledi.

İtfaiye ekiplerine içeriyi bildiğini ve kendilerine yardım edebileceğini söylediğini ve ekiplerle içeriye girdiğini anlatan A.A.P, "Bir itfaiyecinin oksijen maskesini taktım ve onlarla içeri girdim. Girer girmez beni tekrar dışarı çıkardılar. Hava tüpümün bittiğini söylediler. Yeni tüple birlikte yeniden içeri girdim. Yangın yoktu ancak hiç görüş mesafesi de yoktu. Biraz ilerledikten sonra üst kattan koluma yanan bir tahta düştü. Beni yine can güvenliğimden dolayı dışarıya çıkardılar. Bir süre sonra içeriden çok sayıda insan çıkardılar. Bu insanların yüzleri kapkaraydı ancak yanık değildi. Ambulanslarla hastaneye götürdüler. Torbalarla cesetler de çıkardılar." dedi.

Gece kulübü çalışanı şüpheli İ.Ş. de ifadesinde, 7 yıldır söz konusu yerde çalıştığını, iş yeri sahiplerinin M.M.C, Ş.Ş. ve F. D. olduğunu, ramazan dolayısıyla mekanın kapalı durumda bulunduğunu, iş yeri sahiplerinin kararıyla 11 Mart'tan itibaren tadilata başlandığını söyledi.

Yangın çıktığını duyduktan sonra iş yerine gittiğini, içeride kimin olduğunu, kimlerin çalışma yaptığını bilmediğini aktaran İ.Ş, kulüpte çalıştığını söyleyince ifadesi alınmak üzere karakola götürüldüğünü anlattı.

''Ben de mağaza kapısından dışarıya çıktım''

İş yerinde kasiyer olarak çalıştığını belirten şüpheli S.A. ise olay günü burada çalışan arkadaşlarından E.E. ile iş yerine geldiklerini, arkadaşları M.M.C. ve K.Y. ile üst kattaki muhasebe ofisinde kahvaltı yaptıkları sırada kapının şiddetli şekilde çalındığını kaydetti.

Kapıda gece kulübünün tadilat işini yapan K.E'nin olduğunu, kendilerine yangın çıktığını söyleyerek şoka girdiğini aktaran S.A, "Alt kata baktım. Tadilat işi yapan ustaların yangın tüpleriyle yangını söndürmeye çalıştıklarını gördüm. Bu sırada elektrikler kesildi. İş yerini duman kapladı. Alev görmedim. Odada bulunan bilgisayarımı ve telefonumu aldım. M.M.C. dışarı çıkmam için bana yardımcı oldu. Ben de mağaza kapısından dışarıya çıktım. Odada bulunan hepimiz dışarı çıktık." dedi.

Çağsan Teknik Metal sahibi şüpheli Ç.A. da polis merkezinde verdiği ifadede, yaklaşık 10 yıldır tanıdığı metal mobilya işi yapan K.E'nin kendisine Beşiktaş'taki bir gece kulübünde tadilat işi yapılacağını söyleyerek katılıp katılmayacağını sorduğunu, kabul etmesi üzerine iş yeri sahipleriyle görüştüklerini anlattı.

Tadilatla ilgili konuşmayı daha çok şüpheli K.E'nin yaptığını, kendisinin sadece teknik konularda bilgi verdiğini söyleyen Ç.A, kulübün metal işlerini K.E. ile birlikte yapmaya karar verdiklerini, iş yerini incelemeye gittiklerini ve tadilat yapılacak yerlere baktıklarını anlattı.

İnceleme sırasında kulüptekilere, yanıcı maddeleri almalarını ve kendilerine çalışma ortamı sağlamaları gerektiğini söylediğini savunan Ç.A, "Bir hafta sonra K.E. ile malzemeleri iş yerine götürdük. Kendilerine eksikleri söyledik. Biz de projemize başladık. Yaklaşık 15 gün tadilat işine devam ettik. Olay günü alt katın işlemlerini bitirmiştik. Üst katı daha sonra yapacaktık. Ben dün iş yerine gitmedim. K.E. oradaydı. Sürekli aradım ve işle ilgili konuştuk. En son konuşmamızda bana, 'Burada alev topu gibi büyük bir yangın oluştu. Çok hızlı gelişti, ortalık çok kötü, ne yapacağız?' dedi. Kendisi ve bizim Suriye uyruklu çalışanımız iş yerinin üst katındaymış." dedi.

Detay Design Mobilya Taraşım Limited Şirketi sahibi şüpheli K.E. ise gece kulübünün teknik işlerinden sorumlu olarak bildiği kişiyle görüştüğünü, ilk etapta kendi firmalarının 17 gün çalıştığını, işin yetişmeyeceği düşüncesi oluşunca mobilyacıların da işe başladıklarını söyledi.

Şüpheli K.E. ifadesinde şunları kaydetti:

"İş yerinin alt katının çıkış kapısından dumanlar çıkmaya başladı. Bunu alevler takip etti. Alevlerden binanın 3. katındaki pencereler patladı. İçeride kalanlara yardım etmek istedik ancak o kadar yoğun bir duman vardı ki yanlarına yaklaşmak bile mümkün değildi. Bu yüzden beklemeye başladık. Birkaç dakika sonra itfaiye geldi. Yaklaşık 15-20 dakika sonra yangın tamamen söndü. Sonra ceset torbalarıyla iş yerinden çalışanların cesetlerini çıkarmaya başladılar. Orada genellikle her gün 12-13 kişi çalışıyorduk. Ancak o gün iş yeri çalışanlarının da olay yerinde olduğunu, sahneciler ve ahşapçıların sayısının çok fazla olduğunu gördüm. Bu yüzden ölü sayısının fazla olduğunu düşünüyorum."

Yüksek ısı ve karbonmonoksit gazı etkisi

Raporun değerlendirme bölümünde, kulübün tüm kısımlarında aynı anda çalışma yapıldığı için çok fazla çalışanın içeride olduğu belirtildi.

Yangına ilk olarak çalışanlar tarafından müdahale edildiği, ancak boş olan yangın tüplerinden de anlaşıldığı üzere başarı sağlanamadığı kaydedilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Bir dakikadan bile az bir süre içerisinde yangının çok hızlı bir şekilde büyümesi ile çıkış yolu kapı tarafının alevlerle kesilmiş olması, insanların kendilerini kurtarmak maksadıyla salonun iç kısımlarına ve yukarı katlara doğru kaçmaları, yangın hakkında bilinçli olmadıkları için ısının ve alevlerin yukarı kısımlarda daha etkili olabileceğini düşünemediklerinden ve iş yeri hakkında tam bilgi sahibi olmadıkları anlaşıldığından, yukarı kısımlarda mahsur kalan 29 çalışanın yangın esnasında oluşan yüksek ısı ve karbonmonoksit gazından etkilenerek eks oldukları tahmin edilmektedir."

Ön bilirkişi raporundan yeni detaylar

Bu kapsamda hazırlanan ön bilirkişi raporunda, söz konusu gece kulübü için 11 Ağustos 2020'de Beşiktaş Belediyesinden Three Brothers Turizm Organizasyon Menajerlik A.Ş. adına 500 metrekarelik kullanım alanına sahip alkollü-lokanta olarak alınan iş yeri açma ve çalışma ruhsatının adresinin, Gayrettepe Mahallesi Yıldız Posta Caddesi Sinan Pasajı Buharalı Han numara 38/20 olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Raporda ayrıca 14 Kasım 2018'de Beşiktaş Belediyesinden yine aynı şirket adına alınan ve bin 525 metrekarelik kullanım alanı diskotek olan iş yeri açma ve çalışma ruhsatının adresinin ise Gayrettepe Mahallesi Yıldız Posta Caddesi Sinan Pasajı Buharalı Han numara 38/26 olduğunun belirlendiği aktarıldı.

Öte yandan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Beşiktaş'taki bir gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin, iş yerinin ruhsatlandırılması, çalışma izni ve esasları ile süreç içindeki denetimlerine dair sorumluluğu bulunanlar hakkında da soruşturma işlemleri yürütüleceğini bildirmişti.

Yangının çıkış sebebinin belirlenmesi için uzman bilirkişi heyetinin çalışma yürüttüğünü kaydeden Tunç, şu bilgileri paylaşmıştı:

"Yangının çıkış sebebi ve sorumluların tespiti için oluşturulan uzman bilirkişi heyeti çalışmalarını sürdürmektedir. Yürütülen soruşturma kapsamında bilirkişi ön raporunda kusurlu oldukları belirlenen, 8 kişi hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan tutuklama, 3 kişi hakkında da adli kontrol kararı verilmiştir. Söz konusu iş yerinin ruhsatlandırılması, çalışma izni ve esasları ile süreç içindeki denetimlerine dair tüm bilgi ve belgeler ilgili belediye ve kurumlardan istenmiş olup, bu konuda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında da soruşturma işlemleri yürütülecektir."