Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep AFAD'da kurulu Deprem Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantının ardından yaptığı açıklamada, tarihin gördüğü en büyük doğal afetlerden biri olan Pazarcık merkezli depremin 14'üncü gününü geride bıraktıklarını söyledi.

Afet bölgesinde devlet ve millet el ele vererek seferberlik şuuruyla birlik ve beraberlik içerisinde olduklarının altını çizen Kurum, bu anlamda görev yapan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısı 118 bin
Bakan Kurum, birkaç gün içerisinde hasar tespitlerini 7 bin 328 uzman personelle 11 ilin her noktasında, her yapıyı titizlikle inceleyerek tamamlayacaklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

"Deprem bölgesinde yapmış olduğumuz çalışmalar çerçevesinde bugüne kadar 3 milyon 520 bin bağımsız bölümden oluşan 927 bin binanın incelemesi tamamlanmıştır. Bu kapsamda 118 bin binada 412 bin bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Gaziantep genelinde de 37 bin bağımsız bölümden oluşan 16 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik."

"Vatandaşlarımıza güvenli yuvalarının anahtarlarını vereceğiz"
Hasar tespitinin yanı sıra yeni yerleşim alanlarının nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili çalışmalar yürüttüklerini belirten Kurum, şunları kaydetti:

"11 ilde Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliğini inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yapacağız ve vatandaşlarımıza güvenli, huzurlu yuvalarının anahtarlarını vereceğiz. O günde bugün yaşadığımız hüznün yerini inşallah vatandaşlarımızla birlikte mutluluğumuz alacaktır. O günler çok yakındır. İnşallah o günlere en kısa zamanda ulaşabilmek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Mart ayı başında 30 bin konutun inşasına başlayacağımızı ifade etmiştik, bu sayıyı inşallah daha da artıracağız."

Saygın mimarlık ve mühendislik ofislerini, birliklerini, proje bürolarını ülke ve millet için ayağa kaldırdıklarını, bu seferberlikte tüm mimar, mühendis, şehir plancılarının, yeni inşa edecekleri tüm şehirlerde çok önemli görevler üstleneceklerini anlatan Kurum, emeği geçenlere teşekkür etti.

"Konutlarımız zemin artı 3-4 katı geçmeyecek"
Yeni yerleşim alanlarının ön tespitlerini yaptıklarını, akademisyenlerle, bilim insanlarıyla ayrıntılı bir şekilde zemin etüt çalışmaları yapacaklarını ifade eden Kurum, "Konutlarımız zemin artı 3-4 katı geçmeyecek ve yöresel, kültürel ihtiyaçlar neyse bu ihtiyaçlar doğrultusunda planlanıyor. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda inşallah inşaatlarımızı da yapacağız. Ovalardan dağlara doğru sağlam zemin neredeyse şehirlerimizde yerleşmeyi bu alanlara çekmek suretiyle buradaki tüm jeolojik etütlerimizi yapıyoruz." şeklinde konuştu.

Kurum, eski yerleşim alanlarının zeminlerini detaylı bir şekilde incelediklerini dile getirerek şöyle devam etti:

"Depremden etkilenen tüm illerimizde en doğru yerleri, şehrin 50-100 yılını planlayacak, buradaki istihdamı, çalışmayı ve şehrin ihtiyaçlarını içerecek anlayışla belirledik. Burada sahada zemin etüt çalışmaları fiilen sondaj makineleriyle yapılıyor. Jeoloji ve jeofizik mühendislerimizce, bilim adamlarımızla birlikte mikro bölgeleme dediğimiz ayrıntılı inceleme yapıyoruz ve yarın da hocalarımızla yerinde bu alanların yine tespitini yapmak suretiyle bu alanlara inşaat sürecini başlatıyor olacağız. Eğer bu zeminlerde problem varsa veya mevcutta depremde hasar görmüş şehir merkezlerindeki alanlarda, zeminlerde gerek sıvılaşma gerek fay hattına yakınlığı sebebiyle bir problem, sıkıntı var ise de buralarda da ayrıntılı jeolojik etütler yapıyoruz."

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden uzmanlarla bugün görüştüklerini, gerek "canlı fay hatları"nı gerek "ölü fay hatları"nı incelediklerini, sıvılaşmaya, heyelan riski olan yerlere detaylı bir şekilde baktıklarını belirten Kurum, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz sadece konut yapmayacağız, bir yaşam alanı yapacağız. Şehrimizin tüm ihtiyaçlarını geleceğe dönük büyüme öngörüsünde içerir anlayışla yürütüyoruz. Bugün nasıl 4 günde konteyner kentlerimiz kurulmaya başlandı, yarın konteyner kentlerimize vatandaşlarımızı almaya başlıyorsak, nasıl daha önceki depremlerde Elazığ'da, Malatya'da, Van'da, Antalya ve Muğla'daki yangınlarında vatandaşlarımıza sözlerimizi tuttuysak, aynı motivasyonla, aynı hızla da inşallah bu konutlarımızı yapacağız."