Aziz Kocaoğlu, Deniz Yücel konusunda neden hala suskun? Hiç mi sorumluluğu yok?

Aziz Kocaoğlu, Deniz Yücel konusunda neden hala suskun? Hiç mi sorumluluğu yok?

CHP İzmir kulislerinde sağa dönseniz "Deniz Yücel ne zaman görevden alınacak" sola dönseniz "Genel Merkez Deniz Yücel'in istifasını alıyor" laflarından geçilmiyor...

A+A-

An itibari ile ve de kaçınılmaz bir gerçek olarak; olası operasyonların artık CHP'li Belediye Başkanlarının başlarının üstünde pervane gibi döndüğünü ve hesap verme zamanının gelip kapıya dayandığını söyleyebiliriz!

Hangisinden başlanılacağı da yakında ortaya çıkar diye düşünüyoruz! Aslında, hepimizden çok daha iyi kendileri bilmiyor mu başlarına gelecek olanı? 

Operasyon yemesi gerekli Belediye ve Başkanlarına "saldım çayıra mevlâm kayıra" anlayışını biz mi aşıladık? Bugüne kadar hangi bir Belediye Başkanı hakkında bir işlem yapabilme cesareti gösterebildiler? 

Menemen e. Belediye Başkanı Serdar Aksoy'u YDK'ya sevk etmediler mi? diye örnek gösterebilirsiniz... İyi de... Serdar Aksoy'un açıklamalarına bakınca; Aksoy'a operasyon çeken DEVLET mi, CHP mi? Belli olmuyor mu?

Aksoy, operasyon öncesinde hangi CHP'li Milletvekillerinin ne amaçla KAÇ DEFA İzmir'e geldiklerini, Ege Palas otelinde hangi Milletvekillerinin neler konuştuğunu da başlarsa açıklamaya; siz o zaman seyreyleyin sinemayı! Neyse neyin ne olduğu zamanı geldiğinde ortaya çıkar diye düşünüyoruz!

Gelelim şimdi İzmir'deki Deniz Yücel krizine...

Kılıçdaroğlu ve ekibinden biraz feyz alsanız olmaz mı? Taban, il ve ilçe kongreleri ertelendi diye köpürüyor! Niye köpürüyorsunuz kardeşim; CHP babanızın tapulu malı mı? Neymiş efendim "parti emekçisiymiş" bu yüzden konuşması, Kılıçdaroğlu ve ekibini yanlış yolda oldukları için eleştirmesi, uyarması gerekiyormuş! Sana mı kaldı kardeşim Kılıçdaroğlu ve ekibini uyarmak, eleştirmek! Otur oturduğun yerde! Yahu hala anlayamadınız mı kardeşim; Kılıçdaroğlu ve ekibinin sizin düşünce ve görüşlerinize ihtiyacı yok; siz sadece o mutlu azınlığın mutluluğunu devam ettirmeleri için varsınız ve seçimden seçime (ihtiyaç dahilinde)  gidip "TIPIŞ TIPIŞ" oy veren, oksijen alıp karbondioksit veren birer canlılarsınız! Size mi kaldı partinin ve ülkenin geleceğini düşünmek? Bak ne güzel Yıldırım Kaya düşüncelerini paylaşıverdi? Yıldırım Kaya gibi çok enteresan, çok pirim yapacak, çok oy getirecek düşünceleriniz yoksa, oturun oturduğunuz yerde elbet bir gün gelip sizin de kapınızı çalan olur! Bak, Aziz Kocaoğlu, 2.5 yıldır ne yapıyordu? Kah Urla'da kah Çeşme'de gün geçirirken gelip kapısını çalınmadılar mı? "Mavi Boncuk"u yakasına takılmadılar mı? Oturun oturduğunuz yerde kardeşim... O eskidendi "Atatürk'ün CHP'si"... Şimdi bak sen Y-CHP'de işlerin nasıl yürütüldüğüne...

Aziz Kocaoğlu... Tamı tas tamam 14.5 yıl İzmir'i yöneten Belediye Başkanı... Bırakın İzmir'i, CHP'yi bile 14.5 yıl yönetti... Bu 14.5 yıl içinde O'nun izni olmadan hiç birinin ilçe başkanı, il başkanı olduğunu duydunuz mu? İl ya da ilçe başkanı olacak olanlar Aziz Bey'in "OK"yi olmadan aday olabiliyorlar mıydı? Görünen şekliyle; Aziz Bey'in desteklemediği adayın il ve ilçe kongrelerinde seçilme şansları oluyor muydu? Çocuğunun CV'sini verenler, sandık başına dikilmiyor muydu? Unuttunuz mu o günleri? 

Deniz Yücel de Aziz Bey'in o engin siyasi görüşleri çerçevesinde; bulunup CHP İzmir İl Başkanlığına aday yapılmadı mı? Aziz Bey, Deniz Yücel'i İl Başkanı yapmak için sabahlara kadar delegeler üzerinde nasıl telefon trafiği yaptığını bir anlatsa da öğrenseniz! O Aziz Bey bugün hala CHP rozeti ile sokağa çıkıyorsa; yatsın kalksın sabah akşam Nevzat Kavalar'a dua etsin!

Neden mi?

90'lı yılların ortalarında (95-96 Olabilir) Aziz Bey, Bornova'da desteklediği aday İlçe Başkanlığı kongresini Mustafa Tosunlar karşısında kaybedince; basar CHP'den istifayı... İstifa dilekçesini de Sırrı Aydoğan ile CHP Bornova İlçe Başkanlığına gönderir... (Sırrı Aydoğan ile bir kişinin daha istifa dilekçesi vardır.) Nevzat Kavalar, CHP Bornova İlçe Sekreteridir... Kavalar, istifa dilekçelerini almak istemez...Sırrı Aydoğan'ın çok büyük ısrarı karşısında almak durumunda kalır ve Kavalar Aydoğan'ı uğurlar... 

Ve 2015 yılında Alaattin Yüksel'in karşısında İl Başkanlığına aday olan Nevzat Kavalar için Aziz Bey, gecesini gündüzüne katar ve Alaattin Yüksel'in seçim kazanmasını sağlar! (Ha kaç tane CV havalarda uçmuştur, varın orasını siz hesaplayınız.) 

Tekrar Aziz Bey'in CHP'den istifasına dönersek... Aziz Bey'in her zaman yanında olan O Nevzat Kavalar, Sırrı Aydoğan'dan istifa dilekçelerini aldığı gibi; işleme koymadan un ufak edinceye kadar yırtar ve imha eder! Peki, O Nevzat Kavalar'ın Aziz Bey'e karşı içinden en ufak bir kötü düşünce geçmiş olsaydı; asıllarını imha etmiş olsa bile; birer tane fotokopisini almaz mıydı? Aziz Bey, 2004 yerel seçimlerinde de Bornova Belediye Başkanlığına aday adayı olduğunda; o dilekçeler ortaya çıktığında acaba hali nice olurdu?

Özetle, şu İzmir CHP'de Aziz Bey'den izinsiz 14.5 yıl kuş uçtu diyebilir misiniz? 2015 Yılındaki CHP İzmir kongresinde Tuncay Özkan'a "Atama milletvekilleri CHP’yi dizayn etmesin" lafını Aziz Bey mi yoksa Belenbaşı Köy Muhtarı mı etmişti?

Her siyasi toplantılarda, kongrelerde; herkes Aziz Bey'in şekeri fırladığında kaçacak delik aramıyor muydu?  

“Atama milletvekilleri CHP’yi dizayn etmesin” diyen Aziz Bey'in, 14.5 yıl CHP'yi İzmir'de dizayn ettiğini kim inkar edebilir? Kılıçdaroğlu'nu da İzmir'den vekilliğe Aziz Bey davet etmedi mi? (Aziz Bey'e soruyoruz; Kılıçdaroğlu'nun İzmir'den vekil olmasından sebeple; İzmir'e kaç kuruşluk faydası olmuştur/dokunmuştur? Buyurun açıklayınız da; öğrensin İzmir halkı!) 

Şimdi... Deniz Yücel'i İzmir siyasetine kazandıran ve sorumluluk alacak olan kişi de Aziz Bey'dir... Deniz Yücel'in siyasi patenti kesinlikle Aziz Bey'e aittir! CHP İzmir örgütleri, taban Deniz Yücel'den yaka silkerken, her hafta İzmir'den heyetlerin CHP Genel Merkezine (Kılıçdaroğlu'na) Deniz Yücel'li CHP'nin pür mealini sunarken; Aziz Bey'in hiç bugüne kadar Deniz Yücel hakkında bir açıklama yaptığını duydunuz mu?

Ama... Biz şunları duyduk... Aziz Bey, bu aralar yaz aylarında Çeşme'de ziyaretine gelen Kılıçdaroğlu'nun yakasına taktığı Mavi Boncuk'la (Milletvekilliği adaylığı) yatıp kalkıyormuş! Hatta... Gizli gizli ilçe örgütlerini de çaktırmadan ziyaret edip, "yarım elma gönül alma" taktiği ile dün kırıp, döktüğü, höykürdüğü partililerini ziyaret ediyormuş! Ne güzel! 

Aziz Bey'e milletvekilliği adaylığı yolunda başarılar diliyoruz da... Kemal Bey'in Genel Seçimlere kadar CHP'nin başında kalacağının garantisi var mı?

Kemal Bey ve ekibini Belediyeler nezdinde "KASIRGALARIN" beklediğini, Aziz Bey göremiyor mu? Kaldı ki, aynı şeyler Urla Belediye Başkanlığı adaylığını düşünen Deniz Yücel içinde geçerli! 

Anlayamadığımız; sen kalkıp 14.5 yıl İzmir'i yöneteceksin, çalıyı arkadan dolanma taktikleri ile sadece ve sadece kendi ikbalin için başlayacaksın kırdığın, döktüğün örgüt ziyaretlerine...

Kusura bakmayınız Aziz Bey, tavla atarken bile olsa insan Kemal Karataş'tan taktik almaya çalışır!  

Bir yanda tepetaklak giden CHP İzmir örgütü... Ve bu kötü gidişin mimarı hakkında ağzınızı açıp iki çift laf edemeyeceksiniz... Ondan sonra da vekil olmak için düğmeye basacaksınız...

Diyelim ki, aday oldunuz... Mihmandarlığınızı da Deniz Yücel yapıyor... Ziyaret ettiğiniz kahvehanelerde bir vatandaş kalkıp, "Ey Aziz Bey... 15 Yıl İzmir'i yönettiğiniz... İzmir'in heykellerini neden saydırtmadınız?", "İzmir'de kaç tane heykel var, biliyor musunuz?", "Yollara koni dizdirme ihalesine çıktınız mı?", "Tıp Doktoru olan eşinizin üstünden, Eşrefpaşa Hastanesine bir tane de olsa Beden Derecesi aldınız mı?", "İzmir Büyükşehir Belediyesini iflasın eşiğinde mi bıraktınız?", "Eş dosttan enginar, salça, tarhana aldınız mı?" gibisinden üretilecek yüzlerce soru sorduğunda; nasıl yanıt verebileceksiniz? Bu sorular karşısında; ya şekeriniz fırlarsa...

Her şeyden önce, tekrar soruyoruz... Deniz Yücel'le CHP'nin İzmir'de geldiği bu noktada; sizin hiç bir sorumluğunuz yok mu?

Partiniz CHP'nin İzmir ve genelde bu kötü gidişatı karşında vicdanen rahat mısınız?

Neden hala iki çift laf etmekten kaçınıyorsunuz?

Yanlış anlaşılmasın, Aziz Bey'in yıpratılmamasını istiyoruz! Hele ki yakasına takılan o Milletvekilliği adaylık Mavi Boncuğunu da çöpe atmasını diliyoruz! 

Neden mi?

Aziz Bey, her ne kadar Başkanlığı döneminde örgütü kırıp, dökmüş olsa da, partisini pek çok badireden de kurtarmıştır!

Bu yüzden de Aziz Bey'in elinin Kılıçdaroğlu tarafından kaldırılmasına, gönlümüz razı gelmiyor! (Aday olarak.) Aziz Bey'in İzmir'e kazandırdıklarını da başlarsak yazmaya; Kılıçdaroğlu'nun ayda yılda bir kapısını tıklatmasını değil, sabah akşam Milletvekili adayı olması için kapısının önünde yatması gerektiğini savunuruz!

Aceleye gerek yok Aziz Bey...

Kimin ne olduğunu en iyi İzmir halkı biliyor...   

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.