Ayşenur'un Filistin'e adanan yaşamı, mesajları ve kişiliği geniş yankı buldu

Ayşenur'un Filistin'e adanan yaşamı, mesajları ve kişiliği geniş yankı buldu

İsrail ordusunun katlettiği Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi kendini adadığı çalışmaları “Allah'a tam teslimiyet yolculuğu” olarak nitelendirirken, yakın çevresi onu "Tanıdığı ve tanımadığı herkes için inanılmaz bir arkadaş" olarak biliyordu

A+A-

İsrail ordusu tarafından katledilen Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, kendini adadığı çalışmaları “Allah'a tam teslimiyet yolculuğu” olarak nitelendirirken, yakın çevresi onu, "Tanıdığı ve tanımadığı herkes için inanılmaz bir eş, kız evlat, kız kardeş, arkadaş ve yol arkadaşı" olarak biliyordu.

AA muhabiri, sosyal medya hesapları ve diğer bazı açık kaynaklardan Eygi hakkında bulunan bilgileri derledi.

Eygi son yıllarda, ABD'deki Müslümanlara yönelik faaliyetler yürüten "Wasat" adlı kuruluşta aktif şekilde faaliyetlerde bulunuyordu. Eygi'nin ölümünün ardından, faaliyetleri sırasında 2019 yılında çekilmiş bir fotoğrafı da paylaşıma girdi.

Eygi'nin bir kağıda yazdığı notu tutarken göründüğü  fotoğrafta, "Wasat benim için Allah'a tam teslimiyet yolculuğumu desteklemek için ihtiyaç duyduğum ümmet. Doğru yolda birbirlerini desteklemeye adanmış bir topluluk." ifadeleri yer alıyordu.

Eygi’nin İsrail ordusunca katledilmesinin ardından bir taziye mesajı yayımlayan Wasat, paylaşımında, ”Allah yolunda öldürülenler için 'ölüler' demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz" Kur'an-ı Kerim ayetine atıfta bulunarak, şu ifadelere yer verdi:

"Allah'ın hükmüne razıyız ama yine de topluluk olarak yas tutuyoruz. Bu sabah, topluluğumuz üyesi Ayşenur Ezgi Eygi'nin Filistin'de Batı Şeria'nın yasadışı ilhakını protesto ederken İsrail işgal güçleri tarafından öldürüldüğüne dair üzücü bir haberle uyandık. Ayşenur, birçoğumuzla birlikte topluluğun bir üyesiydi ve maneviyatını her zaman topluluk aktivizmindeki çalışmalarına bağlayan biriydi. Rachel Corrie'nin 2003'te Filistinliler için barışçıl protestolar yaparken hayatını kaybeden Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü olarak çalışıyordu.

İmam Hüseyin, Malcolm ve geleneğimizin büyükleri gibi Ayşenur da inandığı 'sessizler için ayağa kalkmak, ezilenlerin yanında olmak, eylem yoluyla inancı somutlaştırmak' ilkeleri uğruna hayatını feda etti. Nablus'un güneyindeki Beyta'da bulunan Sabih Dağı'ndaki yasadışı İsrail yerleşimlerine karşı gerçekleştirdiği son protesto yürüyüşü, inşallah onu Allah'a götürecek olan bir duaydı.

Yine de yakın çevremizi Ayşenur olmadan hayal etmek inanılmaz derecede zor. İnancını, aktivizmini ve sanatçılığını birleştirerek en yüksek ideallerimizi somutlaştırdı. Ancak, onunla birlikte olan birçoğumuz onun çok daha fazlası olduğunu biliyoruz. İnanılmaz derecede incelikli, zarif 26 yaşında bir kadındı. Tanıdığı ve tanımadığı herkes için inanılmaz bir eş, kız evlat, kız kardeş, arkadaş ve yol arkadaşıydı. Ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz. Allah rahmet eylesin."

"Olumlu bir etki yaratma tutkusuyla hareket ediyorum"

1998'te Antalya'da dünyaya gelen Eygi, bir süre ABD'nin Washington eyaletine bağlı Seattle kentinde yaşamını sürdürdü. Eygi, Washington Üniversitesinde çift dal yaptı, 2024 Haziran'da ana dal Psikoloji bölümünün yanı sıra Orta Doğu Dilleri ve Kültür bölümünü tamamladı.

Eygi, kendisi hakkında LinkedIn hesabında bilgi verirken yaptıklarını ve yapmak istediklerini şöyle anlatıyordu:

"Toplum hizmetine derin bir bağlılıkla mentorluk, davranış terapisi ve pazarlama alanlarında güçlü bir temele sahibim. Çeşitli mesleki deneyimlerim arasında öğrencilere akademik başarı için rehberlik etmek, otizmli çocukları desteklemek için ABA (Uygulamalı Davranış Analizi) tekniklerini uygulamak ve hizmet sektöründe etkili pazarlama stratejileri oluşturmak yer alıyor. Gönüllü çalışmalarım, etkinlik koordinasyonundan yetersiz kaynaklara sahip topluluklarda rehabilitasyon desteği sunmaya kadar hem yerel hem de uluslararası alanda bir etki yaratmamı sağladı. Olumlu bir etki yaratma tutkusuyla hareket ediyorum ve sürekli olarak öğrenmek, büyümek ve anlamlı projelere katkıda bulunmak için fırsatlar arıyorum."

Hukuk firmasının yanı sıra bazı gıda şirketlerinde de çalışan Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere desteğiyle çıkan Uluslararası Dayanışma Hareketi (International Solidarity Movement, ISM) gönüllüsü oldu.

Eygi, 3 Eylül'de Batı Şeria'nın Nablus kentindeki Beyta beldesinde işgalcilerin gasplarına karşı çıkmak için düzenlenen gösterilere gözlemci olarak katılmaya gitti.

ISM, Eygi'nin, 6 Eylül'de Batı Şeria'nın Nablus kentine bağlı Beyta beldesinde düzenlenen bir gösteriye gözlemci olarak katıldığını, yakınlarda bir çatıda duran İsrailli keskin nişancı tarafından kasıtlı hedef alınarak öldürüldüğünü bildirdi.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir ISM gönüllüsü arkadaşı Eygi için şunları söyledi:

"Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Kolay bir yolu yok. Keşke anlamlı bir şeyler söyleyebilseydim ama hıçkırıklarla ağlarken söyleyemiyorum.... Arkadaşım, yoldaşım ve Filistin'e seyahat ortağım az önce İsrail işgal güçleri tarafından başından vurularak öldürüldü. Huzur içinde yatsın. O artık bu mücadelede şehit olan pek çok kişiden biri."

Görgü tanıkları, Eygi'nin gösteri alanının uzağında olduğunu, çatıda gördükleri keskin nişancı tarafından vurulduğunu kaydetti.

Filistinlilere ait bir hastaneye kaldırılan Eygi, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

"Ayşe tanıdığım en tatlı, en nazik ruhlardan biriydi"

Washington Üniversitesi Öğretim Görevlisi Lubna Alzaroo, Facebook hesabında Eygi'yi şöyle anlattı:

“Bu (resimdeki) kadın Ayşenur Eygi, nam-ı diğer Ayşe. Bu sabah Nablus, Beyta'da Filistinli çiftçilerle dayanışma içindeyken İsrail askerleri tarafından (Ayşenur’un) öldürüldüğü haberiyle uyandım. Ayşe ile sadece bir kez karşılaştım. Renton'dan Bellevue'ye taşınmama yardım ettikleri için teşekkür etmek amacıyla kuzenlerimi ve arkadaşlarımı bir barbeküye davet etmiştim. Kuzenlerim benimle tanışabilmesi için Ayşe'yi de yanlarında getirmişti. Ayşe, Washington Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden yeni mezun olmuştu, California'da ve başka yerlerde antropoloji alanında yüksek lisans yapmak için başvuruyordu.

Ayşe tanıdığım en tatlı, en nazik ruhlardan biriydi. Brownie yapmış ve yanında getirmişti. Bir hafta boyunca o kekleri her yere götürdük, arkadaşlarımızla ve ailemizle paylaştık. Arapların ne kadar gürültücü olduklarına güldü, yaptığım yemekleri yedi, teyzemle sohbet etti, bana (Filistin eylemleri için kurulan) kamp konusunda ve Washington Üniversitesi yönetimiyle bu konuda pazarlık yapmanın zorluklarından bahsetti. Akşam olduğunda bir ara seccade istedi ve sonra evimin bir köşesinde namaz kıldı.

Bana o yaz için yaptığı planlardan bahsetti. Türkiye'deki geniş ailesini ve arkadaşlarını ve nihayet Filistin'i de ziyaret edeceği için de son derece heyecanlıydı. El Halil'deki ailemi ziyaret edeceğine, büyükannem ve anne-babamla tanışacağına söz verdi. Birbirimizin telefon numaralarını aldıktan sonra döndüğünde kahve içmek için buluşma sözü verdi ve sonra ayrıldı.

Ayşe ile sadece bir kez görüştüm ve kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar yıkıldım. Ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum ve nur içinde yatsın."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.