Antalya’daki çiftçilerin çaylı kestaneli ‘soğuk nöbeti’ başladı
Mahsullerini soğuktan korumak için sabaha kadar soba yakan çiftçiler, uyumamak için bol bol çay içip kestane yiyip sabaha kadar muhabbet etti
Türkiye’nin örtü altı sebzede başkenti konumundaki Antalya’da çiftçiler, ürünlerini aşırı soğuklardan korumak için ‘zirai don nöbeti’ tutmaya başladı. Geçen yıla göre 1 ay daha erken başlayan nöbette seralardaki sıcaklığın sıfır derecenin altına düşmemesi için her saat başı ürünler kontrol ediliyor, sobalar odun ve kömürlerle dolduruluyor.
Türkiye’nin en önemli örtü altı üretim merkezlerinden Antalya’nın Aksu ve Serik ilçelerinde hava sıcaklığında son 3 gündür düşüş yaşanıyor. Sıcaklığın gece saatlerinde 2-3 dereceye kadar düşmesiyle birlikte çiftçiler, ürünlerin zarar görmemesi için seralarındaki sobaları yakarak don nöbetine başladı. Üreticiler, nöbet esnasında uyumamak için de bir araya gelip soba başında ısınıyor, çay içip kestane yiyerek zaman geçiriyor. Sıcaklığı 5 derecenin üstünde tutmaya çalışan çiftçiler, sık sık mahsullerini kontrol edip, sobalara her saat başında odun ve kömür atıyor, sabaha kadar da nöbet tutuyor.
“Uyursak hepsi çöpe gider”
Aksulu çiftçi Recep Basak, hava sıcaklığının 5 derecenin altına düşmesiyle birlikte sobaları yakmaya başladıklarını ifade ederek, zorlu nöbetin başladığını ve sabaha kadar devam ettiğini söyledi. Basak, “Özellikle en sıkıntılı süreç güneş doğmak üzereyken. Hiç uyumak yok. Sürekli beklemek zorundayız. Eğer uyursak bunların hepsi çöpe gider. Onun için uyumamamız gerekiyor” diye konuştu.
“Geçen yıla göre 1 ay önce başladık”
Ziraat Mühendisi Musa Adlı, iklim değişikliklerinden dolayı don nöbetinin geçen yıla göre yaklaşık 1 ay önce başladığını belirterek, “Geçen yıl ocak aylarında başlamıştı. Bu yıl erken başladı. 3-4 gün boyunca nöbet tutacak gibiyiz” dedi.
“Nöbet zor”
Serik ilçesine bağlı Deniztepesi Mahallesi'nde biber yetiştiricisi İzzet Ali Temiz ise, "Derecenin düşmesiyle birlikte sobalarımızı yakmaya başlıyoruz. Dış ortam 3 dereceye düştüğü zaman sobalarımızı ateşliyoruz. Nöbet zor. Arkadaşlarımla birlikte olduğum zaman onların serasına, benim serama geliyoruz. Beraber olunca sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Çayımız olmazsa olmazlarımızdan. Çay içip muhabbet ediyoruz. Tabii ki bu arada sobaların vaktini geçirmemeye çalışıyoruz. Bu olay bu şekilde sabaha kadar sürer. Aşağı yukarı sabah 08.00'den önce seradan çıkma şansımız olmuyor. Ürünleri derece yardımıyla kontrol ediyoruz. Üşümemesini sağlamak için sürekli odun ve kömür takviyesi yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
“8 aydır gözümüz gibi bakıyoruz”
Üretici Hüseyin Tingiş da, “Bu ürünlere 8 aydır gözümüz gibi bakıyoruz. Tabii ki soğuk havaya karşı önlemimizi alıyoruz. Gece birer saat arayla kontrol ediyoruz sobaları. İllaki gece sönebilir soba. Bütün emeğimiz boşa gitmesin diye sürekli kontrol etmek zorundayız. Uyursak sabaha hiçbir şey kalmayabilir, o yüzden uyumuyoruz. Bu zor günlerde sobamızı yakarak mahsulümüzü korumaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.