İBB'deki yolsuzluk ve rüşvet suçuna karışan şüphelilere yönelik soruşturma dosyasına yansıyan 'tanık' ifadelerine bir yenisi daha eklendi. İstanbul'da yaklaşık 40 yıldır reklam sektöründe faaliyet gösteren reklamcı Ahmet Taşçı, İBB'de reklam ihalelerinde dönen kirli dolapları anlattı. Kültür A.Ş.'deki reklam kiralama ve organizasyon kısmında önceden belirlenen kişi ve şirketlere ihale verildiğine dikkat çeken Ahmet Taşçı, "Sektörde vergi kaçırma, naylon fatura işlemi ve benzer yöntemlerle kazanç sağlama eğilimi yaygındır. Gayriresmi kazanılan bu paraların bir kısmı ile bir fon oluşturularak seçim döneminde İmamoğlu'nun afişleri, miting organizasyonları, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir." dedi.

"Suç örgütü kurmak ve yönetmek", "rüşvet almak", "irtikap", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından tutuklanan İBB eski başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da arasında olduğu şüphelilere yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Yaklaşık 40 yıldır reklam sektöründe çalıştığını aktaran Ahmet Taşçı, şimdiki şirketi olan Ödül Reklam'la 1990'dan itibaren faaliyet gösterdiğini belirtti. Reklam piyasasında eski olduğundan dolayı İstanbul'da çoğu şirket sahibinin zamanında kendisinin yanında çalıştığını söyleyen Taşçı, bu yüzden reklam piyasasındaki hemen hemen tüm şirketleri tanıdığını aktardı.

"ŞARTNAME İHALENİN VERİLECEĞİ ŞİRKETE GÖRE DÜZENLENİRDİ"

İBB açık hava reklam alanlarının kiralanması işinin Kültür A.Ş. üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Taşçı, "Kültür A.Ş. bu alanların kiralanmasını bazen konsinye olarak bazen de ihaleyle üçüncü özel şirketlere vermektedir. Özellikle 2019'dan sonra İmamoğlu döneminde Kültür A.Ş. tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip şartname ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendiğini bizzat benim şirketimin de bu tip ihalelere katıldığından ve kazanamadığından dolayı bilmekteyim" dedi.

SİSTEM DIŞINA ÇIKARDILAR

Bu ihalelerde eğer kendi istedikleri firmalar dışında katılım geldiyse bunları elemek için şartnameye ek yapmak suretiyle bu firmaların sistem dışına çıkartıldığını aktaran Taşçı, "Geriye kalan şirketler de yan teklif vermek suretiyle zaten ihaleyi alan şirketle önceden anlaştığı için ihale bedelinin altında teklif vererek önceden belirlenen ihaleyi kazanmasını sağlamaktadır" şeklinde ifade verdi.

50 BİLBOARDIN 10'U YAPILIYOR 40'I CEBE

Verilen ihalelerden örnekleri de soruşturma birimleriyle paylaşan Taşçı, "İhalelerde misal vermek gerekirse 50 adet billboard işi için verilen ihalede, ihaleyi alan şirket 10 adet iş yapıyor ama 50 adetlik üretim, montaj ve söküm ücreti alıyor. Geriye kalan 40 tanenin ücreti de hiçbir işlem yapılmadan aracı kişilerle paylaşılıyor. Bu suretle büyük miktarda yolsuzluk yapılıyor. Benim anlattığım üretim ile ilgili en basit olan kısmıdır" dedi.

Asıl büyük yolsuzluğun, kiralama ve organizasyon kısmında mevcut olduğuna dikkat çeken Taşçı ifadesini şöyle sürdürdü: "Burada da Kültür A.Ş. yine önceden belirlediği kişilere veya şirketlere bu işleri vererek kendi avantalarını da almak suretiyle yolsuzluk yapmaktadır. Bu işin en üst kısmında Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun, İlbak Holding, Subaşı ailesi ve şu an hatırlamadığım birkaç şirket daha vardır. Bu büyük şirketler daha sonra işleri alt şirketlere vererek birkaç aşamada yolsuzluk yapılmaktadır.

ALT ŞİRKETLERDE DE NAYLON FATURA

Alt şirketlerde de naylon fatura, hesaptan çekip, elden para teslimi gibi birçok kanuna aykırı işlemler yapılmaktadır. Bu İlbaklar, Subaşılar ve bu piyasadaki diğer şirketlerin hepsi beni tanır ve bana saygı duyarlar. Fakat benim usulsüz bir işlem yapmadığımı, bu işlere girmeyeceğimi bildikleri için beni sisteme dahil etmezler.

KAPKİ SERVET SAHİBİ OLDU

En basit örneği Kabil Taşçı benim yanımda bir dönem çırak olarak çalışmıştır. Bu şahıs son 4 yıl içinde Kültür A.Ş. veya belediyeden ihale alan veya sözleşme alan şirketlere, ajanslara naylon fatura keserek sırf KDV bedelinden şuan lüks araçlar ve lüks evler edinmiştir. Murat Kapki, İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi olmuştur. Şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkat çekicidir.

İLBAK'LAR 1990'DA KÜÇÜK BİR AJANSTI

Normalde bu tür yerle için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha az bedellerle Murat Kapki bu işleri alarak hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde karlar elde etmiştir. İlbak ailesi de 1990'larda küçük bir ajansken bir anda büyük bir holdinge dönüştü. Şuanda bildiğim kadarıyla ABD'de 10 adet AVM'leri mevcuttur.

İMAMOĞLU'NUN AFİŞ VE MİTİNGLERİ NAYLON FATURADAN FİNANSE EDİLİYOR

Sektörde vergi kaçırma, naylon fatura işlemi ve benzer yöntemlerle kazanç sağlama eğilimi yaygındır. Bildiğim kadarıyla gayrı resmi kazanılan bu paraların bir kısmı ile bir fon oluşturularak seçim döneminde İmamoğlu'nun afişleri, miting organizasyonları, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir. Hatta seçim döneminde harçlık adı altında sokakta vatandaşlara bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır. Naylon fatura kesme yöntemiyle Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu bu organizasyonun çok büyük paralar götürdükleri bilinmektedir.